11 Şubat 2011veya 25 Aralık 2010 tarihli Mısır devrimi ha yıkıldı ha yıkılacak gibi iğreti duruyor. Direkler arasında gidip geliyor. Devrim ideolojik berzahı aşamadı ve ideoloji üzerinden müthiş bir kutuplaşma yaşanıyor. Mürsi de iktidara gelişinin sene-i devriyesinden birkaç gün önce yaptığı son konuşmasında buna temas etti. Karşıtları hazımsızlıklarından sürekli karşı devrim kurguluyorlar. Mürsi karşıtları ikinci devrimden bahsediyorlar. İdeolojik gergef aşılamadığından dolayı Mısır bir ikilem içinde. Ya yarım devrim tamamına erecek ve dolunay gibi tam devrim haline bürünecek ya da karşı devrim galebe çalacak. Arafta kalmak zor görünüyor. Mürsi karşıtları onu iki şeyle suçluyorlar. Bunlardan birisi, devlet organlarının İhvanlaştırılması, ikincisi de İslamileşme. Halbuki, İslam Mısır’ın ortak değeridir. Kıptiler ise bu sonucu etkileyemeyecek kadar küçük bir azınlıktır. 30 Haziran 2013 tarihi itibarıyla Mürsi iktidarda bir yılını dolduruyor. Ama nasıl bir yıl! Allah kimseye böyle bir imtihan vermesin! Bu yüke dağlar bile dayanamaz. Bununla birlikte yine de Mürsi’nin son konuşmasında vurguladığı gibi şahsi kusurları ve hataları var. Bu kusurların adını vermedi ama açık. Bu da Hişam Kandil hükümetidir. Hişam Kandil ancak bir bürokrat olabilecek çapta ve nitelikte birisidir. Başbakanlık çapına göre değildir. Dolayısıyla Mürsi’nin yetersizler hükümetini dikensiz bir gül bahçesi gibi görmesi ters tepmiştir. Kendisine kolaylık getireceği yerde zorluk getirmiştir. Böyle bir hadise Özal’ın da başından geçmiştir. Başbakanlığa emanetçi olarak getirdiği Yıldırım Akbulut yükünü hafifleteceği yerde ağırlaştırmıştır. Akbulut’un kötü bir adam olduğunu dünyada hiç kimse söyleyemez. Bununla birlikte hasımlarına kolay lokma olmuştur. Zira makamını doldurması noktasında tereddütler oluşmuştur.
*
Yusuf Karadavi’nin şair oğlu Abdurrahman Yusuf da aynı tespitte bulunuyor. Hişam Kandil ve hükümeti başarısız bir hükümettir ve bunda doğrudan Muhammed Mürsi’nin de sorumluluğu vardır. Bu Mürsi’nin kusurudur. Mürsi iktidara geldiğince, Erbakan gibi mi olacak veya onun akıbetine mi uğrayacak ya da Erdoğan gibi mi olacak diye sorulmuştu. Bu sorunun cevabı verilmiş veya alınmış değil. Bununla birlikte, Mürsi’nin Menderes’e benzeyen yönü de var. Bu da karşılaşmış olduğu dünyanın en pis muhalefetidir. Menderes’in şöyle dediği mervidir :” Allah kimseye CHP gibi bir muhalefet vermesin…” Bu samimi bir duasıdır. Kılıçdaroğlu bile İsmet İnönü’ye özenmektedir. Erdoğan için çerez gibi gelse de muhalefet üslubunu nezaket ve nezahetle tanımlamak asla mümkün değildir.
Mürsi konuşmasında hasımlarına ve rakiplerine temas etmiş ve bunların yıkıcılıklarına vurguda bulunmuştur. Hep Mürsi’nin yanlışlarını avladılar ve onun ötesinde ilk günden beri hiç göz açtırmadılar. İlk günden beri bir meşruiyet meselesidir gidiyor. Hazım Ebu İsmail gibi şimdi Muhammed Baradey’in vatandaşlığının düşürülmesi gündemde iken Mürsi de yeni bir yargı kıskacıyla karşı karşıya. Güya devrim sırasında Netron Hapishanesinden Hamas ve Hizbullah elemanlarının yardımıyla kaçırıldığı ve salıverildiği ileri sürülüyor. Bu suçlama karşısında Fehmi Huveydi gibi kıdemli yazarların bile ağzı bir karış havada kaldı.
*
Mısır muhalefeti avına saldıran yırtıcı hayvanlar gibi. Genel seçimler olmadan şimdiden başkanlık seçimlerinin erkene alınmasını istiyor. Hamdin Sabahi gitsin derken monşer Amr Musa erken seçimlerden dem vuruyor. Fulul denilen eski yapının adamları bürokrasiyi çalıştırmıyorlar. Kilitliyorlar. Mısır ayrıca temel gıda maddeleri ve enerji temininde sıkıntı çekiyor. Bazı maddeler karaborsaya düşmüş durumda. Bizde 12 Eylül öncesi gibi. Önümüz ramazan ve sıkıntı had safhada. Mübarek enkaz devretti ve Geçici Askeri Konsey ve Tantavi de tuzu biberi oldu. Mürsi tam bir enkaz devraldı ve içeriden dışarıdan hiç destek görmedi. Beklenen IMF kredisi hala gelmedi. Körfez’den sadece Katar yardım etti. Dışarıdan zırnık gelmiyor. Halkın alım gücünde bir sene öncesine nazaran gerileme var. Bu da Mürsi’nin popülerliğini etkiliyor. Destek oranı yüzde 51 seviyesinden yüzde 38 seviyesine gerilemiş durumda. Gerçekten de tablo tasvirin ötesinde. Polis, yargı kazan kaldırıyor ve askerin hangi yanda durduğu veya duracağı muamma ya da belli değil. Tunus’ta General Reşid Ammar’ın sürpriz istifasından sonra MısırGenelkurmay Başkanı Abdulfettah Sisi de herkesin kendi tarafına çektiği bir ‘yasallığın yanındayız’ uyarısında ve açıklamasında bulundu. 30 Haziran’da kimi Kıptiler, Mısırlı ulusalcılar, liberaller, laikler ve dini ve ideolojik azınlıklar Mürsi’yi devirerek rövanş almak ve İslamcıları ebedi olarak iktidardan sürmek istiyorlar. Suriye yetim bir devrim iken Mısır da bahtsız bir devrimdir. Allah bahtını aça.