Putin"in Orta Asya çıkartması sadece ekonomik değil, Rusya"nın bölgeye tekrar dönüşünün, siyasi ve stratejik alt yapısını oluşturması ve bölge dengelerini Rusya lehine değiştirmesi bakımından tarihi bir geziydi.
Kazakistan ve Türkmenistan"ı kapsayan bu altı günlük iş gezisinin, Moskova'nın kendi üzerlerindeki etkisinden kurtulmak isteyen Litvanya, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan ve Polonya"dan oluşan beş muhalif ülkenin liderlerinin, Polonya"nın Krakov şehrinde bir araya geldikleri takvime denk getirilmesini, klasik bir Rus dış politika manevrası olarak yorumlayabiliriz.
Ancak, Milyarlarca dolarlık dev ekonomik işbirliği anlaşmalarının hacminin, Orta Asya"yı Güney Asya"ya çekerek kendi etkisi atına almaya çalışan Amerikan yönetimine, güçlü bir Rus cevabı anlamına geldiği de bir gerçek.
Doğal kaynaklar bakımından Orta Asya"nın en zengin iki ülkesinin lideriyle Aşkabat"taki zirvede bir araya gelen Vladimir Putin, yüzyılın enerji projelerini Rusya"nın kontrolüne alarak, Türkiye dahil piyasadaki tüm oyunculara haliyle göz dağı da vermiş oldu.
Liderler, Aşkabat"taki üçlü zirvede Türkmen gazını Hazar Denizi"nden Avrupa"ya taşıyacak yeni boru hattı projesini sonuçlandırdılar. Kazakistan"da yaptığı olumlu görüşmelerden sonra Türkmenistan"da da ilk günde amacına ulaşan Putin, bu büyük hamlesiyle dış politikadaki başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Hazar Denizi"nden Avrupa"ya Türkmen gazının Rus ihracı olarak taşınması amacıyla planlanan boru hattı projesi için gerekli prosedürün, 1 Eylül 2007 tarihine kadar tamamlanması ve imzalanması da kararlaştırıldı.
Böylece Türkiye"nin 21. yüzyılda Asya ile Avrupa kıtaları arasında enerji köprüsü olma umutları baltalanmış oldu.
Putin"in Orta Asya gezinin Kazakistan ayağında ise nükleer iş birliği vardı. Konu uluslararası arenada tartışılmaya açık olduğundan olsa gerek Rus ve Dünya medyasında geniş yer almadı.
İki ülke hükümetlerinin imzaladığı ilk anlaşma, uluslararası uranyum zenginleştirme merkezi kurulmasını öngörüyor. Yapılan anlaşmaya göre uranyum zenginleştirme merkezi Rusya"nın Baykal Gölü yakınlarındaki Angarsk şehrinde kurulacak. İran Nükleer projesinde de Putin aynı teklifi yapmış, fakat İran yönetimi tarafından kabul edilmemişti.
Sovyetler zamanında nükleer güç olan Kazakistan, İddia edildiğine göre, Türkiye"nin sabık Cumhurbaşkanı Demirel"in bir Almaata ziyareti esnasındaki telkinlerinden sonra nükleer silahlarından kurtulmuştu.
Kazakistan, uranyum üretimi bakımından Kanada ve Avusturya"nın ardından dünyada üçüncü sırada yer alıyor.
İki ülke hükümetleri birlikte uranyum ihracatı yapma konusunda da anlaşmaya vardılar.
Vladimir Putin imza töreninden sonra yaptığı konuşmada, Rusya olarak daha önce çok kez dile getirdikleri BM gözetimi altında uluslararası uranyum zenginleştirme merkezlerinin kurulması konusunda Kazakistan ile yaptıkları anlaşmanın ilk adım olduğunu söyledi.
Rusya ayrıca, Kazakistan"da kurulacak olan nükleer santral inşası projesinde de yer almaya hazırlanıyor.
Rusya Kazakistan ilişkileri sadece nükleer enerji konusunda değil, petrol ve doğalgaz başta olmak üzere bütün düzeylerde en yüksek seviyeye çıkarılacak.
Putin"in Orta Asya atağının bölgeyi ve haliyle Türkiye"yi de yakında ilgilendiren bir siyasi oluşumun ilk adımının atılmasının hemen ardından başlaması gözlerden kaçtı.
Türk basınında hiç yer almayan bölgedeki bu önemli gelişme, Rus basınında Yeni Orta Asya birliğinin doğuşu, Kazakistan bölgede süper güç oluyor şeklindeki başlıklarla işlenmişti.
Mayıs ayı başında Nazarbayev"in Kırgızistan gezisi esnasında Orta Asya Birliği projesi kapsamında, Kazakistan ve Kırgızistan arasında ekonomik, siyasi ve güvenlik işbirliği antlaşması yapıldı.
Özbekistan ve Tacikistan"ın da katılması beklenen bu Orta Asya Birliğine Türkmenistan BM tarafından verilen tarafsızlık statüsünden dolayı katılamıyor.
Nazarbayev idealindeki bu birlik için önderlik yapıyor. Bölge ile ilgili uzmanlar tarafından bu girişimi Çöle atılmış bir zayıf tohum olarak değerlendiriliyordu. Kazakistan ve Kırgızistan"ın yakınlaşması neticesinde imzalanan bu önemli antlaşmadan sonra Beklenmeyen önemli gelişme olarak yorumlandı.
Putin"in Orta Asya gezisinin hedeflerinden birisinin de Orta Asya Birliği Projesi yönündeki girişimlerin yakından takibi olduğu muhakkak.
Vurunca düşüreceksin, düşüremeyeceksen vurmayacaksın sözünü kendine siyasi düstur edinen, Gri Kardinal lakaplı Putin, bu büyük hamlesinde de rakiplerini düşürmesini bildi.