Sosyal doku çürüdükçe karşımıza garabetler çıkıyor. Aile düzeni ve dayandığımız değerler aşındıkça yeni evlilik form ve çeşitleriyle karşılaşıyoruz. Eski şarkılarda elvan elvan dertlerden yakınılırdı. Şimdi de elvan elvan evliliklerden dem vuruluyor. Bu hem batı da hem de bizde böyle. Sözgelimi, eskiden batılılar, şarktaki poligamy uygulamalarından yakınırlardı. Buna taaddütü zevcat deniliyordu. Yani çok eşlilik. Bir de bunun karşısında gelişmemiş çok erkeklilik modeli veya deyimi vardı. Bunun karaltısını da 'dokuz kocalı Hürmüz' gibi filimlerden hatırlıyoruz.
Daha önceki yazılarımdan birisinin başlığı olan ' 21'inci yüzyılın cahiliyeti'nde, cahiliyet dönemiyle alakalı çok erkekli evlilik ilişkilerinden ve modellerinden bahsetmiştim. Taaddütü zevcata karşı taaddüdü ezvac. Ve kadın egemen toplumda ona doğru bir gidiş var. Esasında en fıtri evlilik çeşidi monigamy denilen tek eşliliktir. Poligamy de (çok eşlilik) istisnai bir uygulamadır; emir değil ruhsattır. Bu ruhsat da sınırlandırılmıştır. Ama bugün bazı evli kadınlar kalkıyorlar bir de Zekeriyya Beyaz'ın huzurunda kocalarını yüzlerce defa aldattıklarından dem vuruyorlar ve bunu da teşhir ediyorlar. Kitabını yazıyorlar. Eskiden bu durumdaki erkeklere biraz da aşağılama maksatlı olarak 'boynuzlu' lakabı takılırdı.
Poligamy ve monigamy dışında şimdi bir nikah çeşidiyle daha karşılaşmış olduk. Bir günümüze daha girdik! Buna da bigami (iki eşlilik) diyorlar. Ama bu bildiğimiz iki eşlilik veya çok eşlilik çeşitlerine benzemiyor. Onu aşan bir yönü var. Tam da 21'inci yüzyıl cahiliyetinin bir ürünü olmaya namzet. Bu çarpık ve çapraz bir evlilik çeşidi. Belki de tarinte bir ilk olan bigami evliliğiyle alakalı Akşam gazetesinin 14 Mayıs 2007 tarihli haberi aynen şöyle: "Kocasının üzerine eve kuma getirdi! İngiltere’de barmenlik yapan Suzanne Mitchell (29) adlı evli kadının, kız arkadaşı Caroline Beddoes (24) ile eşcinsel bir törenle evlendi. Mitchell’in 46 yaşındaki kocası Charles ise hâlâ evlerinin alt katında yaşamaya devam ediyor. İngiliz News of the World gazetesinin haberine göre, beş çocuk annesi Mitchell şimdi İngiliz hukuk tarihinde bigami (ikieşlilik) suçlaması ile yargılanacak ilk isim olacak. Polis, kocasıyla evli kalmakta ısrar eden ve biri yasal iki evlilik yapan Mitchell’i yakalayarak sorguladı. Lezbiyen olan Mitchell’in kocasından vazgeçmemesi ülkede tartışma konusu olurken, İngiliz adaleti, ilk kez böyle bir konu ile ilgili karar verecek...."
Maalesef bu tarz çarpık evlilikler yaygınlık kazanmasa bile şark toplumlarında da yayılıyor. Her gün muhafazakar bir ülke olan Suudi Arabistan basınında bu tarz evlilik çeşitleri veya modelleriyle karşılaşabiliyoruz. Bunun en sonki örneklerinden birisi M. Diyab adlı yazarın yine 14 Mayıs 2007 tarihli Şarku'l Avsat gazetesindeki yazısı. Bahsettiği evlilik çeşitleri bize yabancı. Tılsımını bile çözebilmiş değilim. Mehmet Zihni Efendi'nin Nimet-i İslam kitabı, iş yeri ile ikametgahı farklı olan bir insanın muayyen günler veya gecelerde buluşmak üzere eşiyle akit yapabileceğine dair hükümlere havidir.. Bu şeriat-ı semha'nın bir ruhsatıdır. Burada maişet derdi ile izdivaç zorunlulukları arasında bir uyum ve denge kurulmuş veya dikkate alınmıştır. Yoksa sırf zevke hitap eden bir evlilik tarzı değil. Şartlarla ihtiyaçları biraraya getiren bir tarz. Günümüzde ise sadece yolculuklara veya gezilere münhasıran yapılan evlilikler var. Bunun formunu veya formülünü bilmemekle birlikte Araplar bu gezi beraberliklerine 'misfar evliliği' diyorlar. Bir de yazlık evlilikleri var. Yakında kışlığı da çıkarsa şaşırmayın. Artık yazlık ikametgahınız olabildiği gibi yazlık eşiniz de hazır. Bu bağlamda bazı Suudlu veya Körfez zengini yeni yetme gençlerin Yemen'e giderek fakir ailelerin kızlarıyla yazlığına evlenebildiklerini ortaya koyan veriler var. Buna da 'zevacu misyaf' deniliyor. Yani yazlık evlilikleri. Buna mukabil, friend evlilikler denilen evlilik çeşidi de var. Dost hayatı veya metres evliliği. Bunları kurgu falan sanmayın. Hayatın yeni gerçekleri. Yani metreslik artık evlilik makamına kaim olmaya başladı. Bunlara ilaveten çoktan beri tedavülde olan 'misyar evliliği' var. Mahiyetini tam anlayamadım ama bazı hocalar fetvasını buldular. Şimdi Fas'da cezaevi evliliği ihdas edilmiş. Buna göre, uzun süre hapiste kalacak ergin insanlar istedikleri taktirde eşleştiriliyor ve evlendiriliyor. Bu tarz evliliklerin insani yönü bulunsa bile yine de gayri insani yönü de var. Hapiste evlenen zevc ve zevcelerin olması halinde çocukları da aynı olumsuz şartları paylaşmakla karşı karşıya kalacaklar. Onların suçu ne? Bu da garip bir durumu ortaya çıkarıyor.
Artık evlilikler için ortak çatı şartı aranmıyor. Ya sonrası? Bu durumda geçici evlilikler de meşru hale gelecektir! Galiba toplum ona doğru gidiyor. Toplumun yönü böyle olsa da bu asla sağlıklı bir yapı vadetmiyor. İngiltere'de bigami evliliğine mukabil iki gününü Pakistan kökenli Abdullah-Şehide Rahman ailesinin yanında geçiren İngiliz Muhafazakar Parti Lideri David Cameron (Musevi asıllı olmasına rağmen) şunu söylemekten kendisini alamamıştır: "Müslümanlar bize değil asıl bizim Müslümümanlara (onların kalıcı değerlerine) entegre olmamız ve uymamız gerekir. Bu deneyim bana daha uyumlu ve birbiriyle bütünleşmiş insanların yaşayabileceği yeni bir İngiltere kurmak için umut vermiş ve ufuk açmıştır..." Darısı geleneksel aile kurumunu hor gören içimizdeki beyinsizlere. Bütün var gücümüzle asırlara ve zamana karşı direnen aile kurumunu zamanın aşındırıcı özelliğine karşı güçlendirmeliyiz. O bizim son kalemiz. İnsanlığın ve kainatın geleceği buna bağlıdır. 21'inci yüzyıl modernizmi veya asriliği de olsa bu tarz moda anlayışlar sonumuzu getirmeye adaydır. Geç ve güç olmadan zamana karşı köklerimize dört elle sarılalım.