Sovyetler Birliği’nden Rusya’ya; müdahale gerekçeleri belki değişti, gelişti ama yöntemleri ve taktikleri aynı kaldı. Gerekçeyle kılıflanmış kaba güç. Yeni kalıpta eski oyundan bahsedebiliriz. Sovyetler Birliği döneminde başka ülkelere rejim ihraç eden ve başka ülkelerin içişlerine de yardım talebini gerekçe göstererek müdahale eden Moskova, SSCB sonrasında söylemini değiştirdi ama yöntemini değiştirmedi. SSCB döneminde proleter devrimlere karşı gerici güçleri, NATO ve Amerikan yandaşlığını gerekçe göstererek müdahalelerine ideolojik kılıf ve zemin hazırlıyordu. Putin döneminde W. Bush’un sakarlıkları sayesinde toparlanan ve yeniden uluslar arası sahneye dönen Rusya kısa bir zaman dilimi içinde çevresinde müdahale gücü haline geldi. ABD kadar bu müdahalelerini deniz aşırı ülkelerde yapamasa da komşu ülkelerde denemelerde bulunuyor. Bunun en bariz örneklerinden birisi, dünyanın gözleri önünde Gürcistan’a yaptığı müdahale oldu. Açık bir biçimde NATO ve Batı yanlısı Gürcü Lider Mikhail Saakaşvili’ye ders vermek için Gürcistan’a müdahale etmiş ve ülkeyi bölmüş ve parçalamıştı. Putin’in göstere göstere gelen açık operasyonu karşısında Batılıların ağzı açık kalmış ve ellerinden bir şey gelmemişti. Mikhail Saakaşvili Batı’ya güvenerek Putin’e kafa tutmanın bedelini ülkesiyle birlikte çok ağır ödemiştir. Putin öfkesini alamayarak Saakaşvili’yi yakalaması halinde husyelerinden asacağını da ilan etmişti. Ukrayna’da ise halk, ‘ küçük Putin’ lakabıyla anılan Yakunoviç’e bir operasyon yapmış ve bu surette küçük Putin koltuğunu kaybetmiştir. Elbette bu durum Putin açısından karizmanın çizilmesidir ve hazmedilebilir ve yenilir yutulur bir durum olamaz. Bununla birlikte bu karşılıklı hamlede Putin oyunu iyi oynayamazsa muhakkak kaybedecek. Hatta her halde cüzi kazanma payına mukabil büyük çapta kaybedecek. Geri dönüşü olmayan bir süreç. Ukrayna’yı Batı’ya kaptırmanın intikamını almak için ülkeyi böldürse de bunun Rusya üzerinde yıkıcı etkileri ve çağrışımları olacaktır.

*

 Bölgede ve dünyada soğuk rüzgarlar esecek ve Rusya çekim gücünü kaybedecektir. Bölge ülkeleri Rusya’nın soluğunu enselerinde hissedecek ve ona karşı gayet mesafeli ve ihtiyatlı davranacaktır. Suriye’de Rusya’ya tarziye veren Batı ve özellikle ABD bu cıvık politikalarını terk ederek Moskova’ya karşı daha temkinli ve ciddi politikalar geliştirebilir.

 Benim bu süreçte en fazla dikkatimi çeken husus Rusya’nın karşı hamlesinin bir kılıfı olarak Katolik Ukrayna'da yeni aşırı akımlar ve markalar keşfetmiş olmasıdır! Selefiler yerine yeni aşırı akımları ikame edebilmesidir. Sözgelimi, 1990’lı yıllarda Çeçenlere karşı savaşında meşruiyet elde edebilmek için Çeçenlerin Selefiliğe kaydıklarını ileri sürüyor ve Hıristiyan bir ülke olarak Selefilikle mücadeleyi kendisine şiar ediniyordu. Daha sonra proxy rejim (vekil rejim) olarak tanımlanan Ramzan Kadirov rejimi de varlık nedenini ve meşruiyetini Vehhabilik-Selefilikle mücadeleye bağlamış ve adamıştır! Sonra bu misyonunu Suriye’nin içişlerine müdahale için Suriye cephesine kaydırdı ve taşıdı. Suriye cephesinde İran ve Suriye rejimiyle birlikte neredeyse tekfircilerden veya İslamcı teröristlerden bahsediyor ve bu ülke halkına karşı müdahalesini bu bahane ile meşrulaştırmaya çalışıyordu.

*

 Rusya aşırılarla mücadele konseptini şimdi Ukrayna’ya taşıdı. Sonunda Selefilik veya İslamcı teröristlerden başka aşırılık markaları veya akımları olduğunu da Ukrayna sayesinde keşfetmiş oldu! Rusları bu markalaştırma başarılarından ve teröre karşı gardlarını almalarından dolayı tebrik etmek gerekiyor! Nispeten ateşli konularda düşük ses tonuyla konuşan Medvedev bile galiba Putin’i inandırıcı kılmak için Kiev’de Meydan veya meydanlarda kabil-i hitap unsurların olmamasından yakınıyordu. Devrik ve firari Cumhurbaşkanı Yanukoviç de bu aşırılık kartını çok iyi oynuyor. Viktor Yanukoviç kendisinden hala meşru cumhurbaşkanı olarak söz ederken; aşırılara karşı da kendisini Rusya’nın müşfik ve ılımlı kollarına teslim ediyor! Firari lider, aşırılara karşı Rusya’dan kendisine siper ve kalkan olmasını istiyor. Kan dökülmesine veya bundaki sorumluluğuna hiç değinmeyen Yanukoviç ‘en iyi savunma saldırıdır’ teziyle hareket ediyor olmalı. Sokaklarda çılgın ve azgın aşırı akımların (rampant extremism )gemi azıya almalarından ve devleti gasp etmelerinden dem vuruyor. Durumdan vazife çıkartıyor. Ukrayna yakınlarında ve Rusya’nın güney sınırlarında ortaya çıkan firari Yanukoviç ya Rusya’nın yardımıyla koltuğuna geri dönmenin ya da olmayacaksa ülkeyi böldürmenin hesabını yapıyor. Kırım’ı Ukrayna’dan koparmak istiyor. Ruslar Çar Putin’in emriyle Ukrayna yakınlarında askeri tatbikat yaparken Medvedev Gürcistan’dan sonra Ukrayna’ya müdahaleyi de meşrulaştıracak bir dil kullandı. Rus çıkarları ve vatandaşlarının ve dillerinin tehdit altında olduğunu söylüyor. Bu planı fiiliyata dökmek için de Rus yanlısı Ukraynalılara Rus pasaportu dağıtıyorlar. Buna, ülkeyi içten çökertme planı denebilir. Bir benzerini Abhazya’da denemiş ve uygulamışlardı. Sırada Ukrayna var! Tabii Ukrayna büyük lokma gelmezse!