Rusya'nın Suriye politikasının sırları ve tılsımları sökülmeye çalışılıyor! Gerçekten de Ruslar neden bu kadar histerik bir biçimde Esat rejiminin arkasında duruyorlar? Bu sorunun birçok şıklı tek bir cevabı var.  Genel cevap şudur: Rus çıkarları öyle iktiza ettiği için Ruslar çıkarlarını korumak için Esad rejiminin arkasında ölümüne duruyorlar. Geçenlerde Cezayir'den deniz üssü istediler geri çevrildiler.  Suriye'deki Tartus Üssünü kaybetmek istemiyorlar?  Bu genel cevabın içinde iki de özel neden veya cevap var.  Kimilerine göre, Ruslar ve özellikle Putin idaresi Rusya'da Müslümanların hızlı bir biçimde çoğalmasından ürküyor. Suriye'deki kıvılcımın ileride Rusya'nın ön bahçesini de yansımasından ve orasını tutuşturmasından korkuyor.  Moskova'da Müslümanların oranı yarım milyon ile bir milyon arasında seyrediyor. Lakin Putin idaresi buradaki cami sayısını 5 ile sınırlı tutuyor ve önemli dini günlerde cemaatin cami dışına taşmasını da hoş karşılamıyor.  Rusya çıkarları derken Putin idaresi İslam'ın yayılmasını ve Müslümanların da güçlenmesini milli çıkarlarına aykırı görüyor. Ya da en azından böyle bir algı var. Genel cevabın ikinci özel şıkkı ise Rus çıkarlarının İsrail çıkarlarına bağlı olmasıdır. Mevcut Suriye rejiminin de İsrail'in çıkarlarına hizmet etmesidir. Bilindiği gibi İsrail'in çıkarlarını en iyi temin edecek rejim türü azınlık rejimleridir. Putin, İsrail'i ziyaret ettiğinde bu ülkenin stratejik çıkarlarını anlayışla karşılamıştır. Bunun dışında Putin idaresi Suriye rejiminin azınlık yapısını daima korunması gereken bir denklem olarak görmüştür.

*

Rusya'nın Suriye politikasının İsrail'in hizmetinde olduğu söylenebilir. Gerek Putin gerek Lavrov gerekse Vitali Çurkin'in  bugüne kadar açıklamaları ve tutumları bunu göstermektedir.  Suriye'nin Arap Birliği'ndeki temsiliyeti ve sandalyesi bir biçimde muhaliflere verilmiş ve teslim edilmiştir. İkinci hamle ise BM'de yapılmış lakin Rusya bunun önünü kesmiştir.  Lakin Rusya gerekçesini izah ederken Vitali Çürkin merd-i Kıpti şecaatini arz ederken sirkatini söyler misali şunları söylemiştir :" Suriye'de silahlı gruplar Suriye ile İsrail arasındaki istikrarı bozabilirler ( http://www.alarabiya.net/ar/politics/2013/04/18/ ). Demek ki Rusya kendisini İsrail'in çıkarlarının hamisi ve koruyucusu addetmektedir.  Müteselsilen ve zincirleme olarak bu Suriye rejiminin de hamiliğini beraberinde getirmektedir.  Ya da Rusya Suriye rejimine sadece Rusya'nın çıkarlarını temin ettiği için değil aynı zamanda İsrail'in çıkarlarını da temin ettiği için sahip çıkmaktadır.  Sanki Rusya Esat'ın devrilmesinin önüne geçmekle Suriye'nin kendi kendini bitirmesini murat etmektedir. İsrail güvenlik uzmanları evdeki hesapları çarşıya da uyarsa, Suriye'deki devam eden kargaşa ve ülkenin üç kantona bölünmesi ihtimali karşısında bu ülkeden kaynaklanan tehdit algısının 20 yıl boyunca savuşturulduğunu düşünüyorlar.  Tek başına olmasa da Rusya, Suriye'nin bölgesel bir bataklığa dönüşmesine katkı sunarak enerjisini İsrail'e değil de içine boşaltmasına hizmet etmiştir.  İktidara arka çıkarak ve muhalefeti dizginleyerek Suriye'nin başarısız bir devlet görünümü kazanmasını sağlamıştır.  Elbette Batı'ya bakan boyutu da aynı şekildedir. Bununla birlikte Batı pasif bir seyirci konumundadır. Rusya ise aktif bir politika izlemektedir.

*

Rusya çözümsüzlük politikası uygulamaktadır ve Lavrov bir Arap bakana Rusya'nın Suriye meselesiyle ilgili olarak tutumunu katiyetle değiştirmeyeceğini söylemiştir.   Rusya Esat'a zaman kazandırmakla kalmıyor aynı zamanda Esat'ın uzlaşma ve çekilme ihtimalini de boşa çıkartıyor.  Elbette Rusya'nın Suriye'de kan tacirliği yapmasının arkasında İsrail'in çıkarlarını temin etmenin ötesinde Salih Kallap gibilerinin ifadesine göre, ABD'nin yanında yeni bir kutup olarak sivrilme isteği de var.  Suriye üzerinden bilek güreşi yapıyor.  Putin ile başlayan Rusya'yı yeni bir kutup yapma politikasında Suriye iyi bir manivela unsuru ve kaldıraç haline gelmiştir. Ruslar ABD ile çekişmeyi Suriye cephesiyle sınırlı tutmuyorlar aynı zamanda Kuzey Kore'yi de devreye sokuyorlar ve ABD'yi sıcak cephelerde sıkıştırıyorlar.  Rusya'nın elinde şimdi iki yaramaz çocuk var. Bunlardan birisi Beşşar diğeri de Kuzey Kore Lideri  Kim oğlu Kim.

Ruslar Suriye'de inatlaşarak hem meseleyi uzatıyorlar hem de yeni Suriye rejiminin İsrail açısından makbuliyetini temin etmeye çalışıyorlar. Gelecek rejim Golan Tepelerinin güvenliğini sağlamalı. Esasen İsrail'in Türkiye ile yeniden yakınlaşmak istemesinin arkasındaki yatan  temel faktör de budur.  Milyonların kanı üzerinden Putin uluslar arası alanda varlığını ispatlamaya çalışıyor.

Rusya'nın BM'deki Daimi Temsilcisi Vitali Çurkin'in küstah üslubunu Lavrov da Türkiye ziyareti sırasında göstermiştir.  Türkiye'nin de içinde bulunduğu Suriye Dostları Grubunu açıktan eleştirmiş ve Suriye rejimine toz kondurtmamıştır.  Suriye Dostları Grubunu da muhalefetin sadece bir dilimine destek verdikleri ve çözümün önünü kestikleri ve vaziyeti kilitledikleri gerekçesiyle yerden yere vurmuştur.  Bu yaklaşımıyla Lavrov, Putin'in Aralık ayında azaltmaya çalıştığı ihtilaf hacmini yeniden artırmıştır.  Lavrov silahlı zafer yerine tarafların barış ortamını yeşertmeye odaklanmaları gerektiğini söylüyor ama bunun nasıl olacağını ortaya koymuyor. Taraflar ön şartsız bir biçimde silahlarını bırakacaklarmış. Ayrıca, Suriye halkından öte Arap Birliğinin kararlarına da karışarak aslında uluslar arası arenada rol kapayım derken sıkletini değil sakilliğini artırmaktadır.

Lavrov, Suriye'de askeri çözüm seçeneği ile Kaide arasında bağlantı kurmuştur.  Halbuki muhalefet silaha sarılmadan rejim,  ilk günlerden itibaren güvenlik seçeneğini benimsemiş ve bunu takrir-i sükun biçiminde uygulamıştır.