Ne zaman kendisine Amerika'nın terörle savaşındaki skandallara -işkence, hatalı tevkifler, yasal kılıflar- dair soru yöneltilse, Başkan Obama şu ifadenin farklı bir versiyonuyla cevap veriyor: "Geçmişte yaptığımız hatalara bakmak yerine, gelecekte doğruları yapmaya odaklanmalıyız." Ama bu yaklaşım işe yaramaz.
Cevapsız kalmış çok fazla soru, açılmış çok sayıda dava ve hesap verme zorunluluğu ilkesine dair son derece rahatsız edici temel meseleler mevcut. Kamuoyu önünde bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var. Son tartışma, geçtiğimiz hafta ortaya çıkan, CIA'in, Kongre'yi haberdar etmeksizin El Kaide liderlerinin izini sürerek onları öldürme planlarına dairdi. Başkan Leon Panetta'ya göre, CIA, bu bilgiyi dönemin başkan yardımcısı Dick Cheney'nin talimatıyla saklamıştı.
Meclis İstihbarat Komitesi'ndeki Demokratlar köpürdü ve bu polemik, sözcü Nancy Pelosi'nin, CIA'in Kongre'ye kronik şekilde yalan söylediği iddiasının güçlenmesini sağladı. Kongre'den saklananlara dair toz bulutu, Başsavcı Eric H. Holder Jr.'ın, herhangi birinin kovuşturma gerektirip gerektirmediğini görmek üzere, CIA personelinin tutuklulara kötü davranmakla suçlandığı eski davaları yeniden gözden geçireceğini bildirmesiyle aynı zamana denk geldi.
Obama, "geliştirilmiş sorgu teknikleri"ne başvuran CIA görevlilerinin, dönemin düzenlemelerine uygun davranmış olmaları halinde cezalandırılmayacaklarını söyledi. Ancak aynı zamanda, kuralları çiğnemek suretiyle işkenceye başvuranların cezalandırılacağını da belirtti. Ve bu tür vakalar mevcut. CIA'in baş müfettişinin Bush idaresinin Adalet Bakanlığı'na, tutuklulara kötü muamaleye dair bir düzine kadar "suç bildirimi" gönderdiği söyleniyor. Bu vakaların bir kısmı gözaltındayken ölen tutuklulara dair. Yetkililer, Bush Adalet Bakanlığı'nın bu vakaları tek tek incelediğini ancak sadece bir tanesini, Kuzey Carolina'lı David Passaro adındaki sözleşmeli bir sorgulayıcının 2003 yılında bir Afgan tutukluyu bir el feneriyle öldürene kadar dövdüğü vakayı kovuşturmaya karar verdiğini söyledi. Passaro, saldırıyla suçlu bulunarak 8 yıl hapse mahkûm oldu.
Holder başmüfettişin, tutuklu programına dair 2004 tarihli raporunu yeniden incelediğinde, kovuşturulmayan vakalar karşısında şaşkına döndü. Ve ilk şaşıran da o değildi. Bu sert rapor, 5 yıl evvel kendisine sunulduğunda, dönemin CIA Başkanı George Tenet'in, yeni düzenlemeler yapılana kadar programı askıya almasına sebep olmuştu. Raporu okuyan Senatör Dianne Feinstein de, "ürkütücü" olarak nitelemişti. Holder, Newsweek dergisine, eski davalar için cezaî soruşturma başlatmayı düşündüğünü söyledi. Sözleri, tehlikenin atlatılmış olduğunu uman CIA'in gizli birimlerinde şok etkisi yaptı. (Benimle konuşan eski bir görevli, dosyaların yeniden açılması durumunda sorgulanmayı beklediğinden kimliğinin gizli kalmasını istedi.)
CIA birliklerini savunan Panetta, pek sık rastlanmayan türde bir resmi açıklama yaparak, savcıdan, vazgeçmesini istedi. CIA sözcüsü Paul Gimigliano bir açıklamasında, "Tüm bunlar daha önceden gözden geçirildi ve gereken yapıldı." diye konuştu. "Adalet Bakanlığı eski sorgulama uygulamalarına dair ayrıntıları biliyor... Adalet ne zaman kovuşturma yapılacağına ve ne zaman yapılmayacağına karar verdi. Bakanlığın kovuşturmama kararı verdiği bazı vakalarda, CIA kendi idari süreçlerini uyguladı."
Geçtiğimiz haftanın sonunda Holder kararını vermemişti. Beyaz Saray yetkilileri kamuoyuna, meseleyi başsavcının inisiyatifine bıraktıklarını söylediler -ama gözlerden uzakken, bazıları, CIA görevlilerini kovuşturma fikrinden ve bunun yol açabileceği siyasî fırtınalardan çekindiklerini belirtiyor-. Obama, selefinin döneminde CIA'in yaptıklarına dair zorlu soruların üzerinden atlamayı tercih edebilir ama Holder'ın geri çekilmesi durumunda bile bu lükse pek sahip değil. Ufukta görünen bir dizi yeni ifşa, hesap verme zorunluluğuna dair tartışmayı canlı tutacak gibi. Başmüfettişin 2004 raporunun, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'nin açtığı bir davaya cevaben 31 Ağustos itibarıyla yayımlanması bekleniyor. Adalet Bakanlığı'nın kendi etik dairesi, tutuklulara kötü muameleye yasal kılıf sağlayan meşhur işkence notlarını kaleme alan bakanlık avukatlarına hazırlattığı raporu kamuoyuna sunmaya hazırlanıyor. Bir federal savcı, CIA'in, El Kaide'li Ebu Zübeyde'nin tekrar tekrar su işkencesine maruz bırakılmasının da aralarında bulunduğu, tutukluların sorgulanmasına ait 92 adet bandı ortadan kaldırma kararını soruşturuyor. Feintein'ın Senato İstihbarat Komitesi de, sorgulamalara dair ayrıntılı bir rapor üzerinde çalışıyor.
Obama'ya istihbarat meselelerinde gayriresmî danışmanlık yapan eski bir CIA danışmanı olan Jeffrey H. Smith, "Bunların hepsi bir araya gelerek yazı çirkinleştirecek gibi. CIA görevlileri bir kez daha, sandviçin içindeki sosis oldukları hissiyatında." dedi.
Bu sıkıcı meseleleri çözmenin iki yolu var. Biri, pasif kalarak Kongre'nin ve mahkemelerin ne yapacağını görmek. Obama şimdiye kadar bu uzun ve inişli çıkışlı dolu yolu seçti. Ancak çok daha iyisi, Başkan'ın ısırgan otlarına dokunması, sorunlara çabucak eğilmesi ve tekrarlanmalarının önüne geçecek olan tedbirleri hayata geçirmesi. Ancak bundan sonra "gelecekte doğruları yapmaya" odaklanılabilir.
The Los Angeles Times, 19 TEMMUZ 2009
Kaynak: Zaman