İsrail Dışişleri'nin Türkiye elçisine muamelesi ülkeyi rezil etti. Türkiye'nin eleştirilerine tepki gösterilmesi gerekiyordu ama muazzam bir hata yapıldığı için neticede özür dileyen İsrail oldu. Türkiye'yle bağları kesmek İsrail'in bölgedeki sallantılı statüsüne ölümcül bir darbe indirebilir.

Bu diplomatik olay gerçekten bir büyükelçiye muamele biçimiyle mi ilgiliydi, yoksa iki ülke arasında gerilen ilişkilerin bir belirtisi mi?
Bu olayın süregiden krizin parçası olduğu açık... İsrail'in, Türkiye'nin kendisine yönelik tavrına karşı öfkesi bir yıldır birikmekteydi ve bu biriken kızgınlık Türkiye Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a karşı patladı, yani olay bariz biçimde daha genel bir krizin parçası.

İsrail niye bu şekilde tepki gösterdi?
Bu noktada İsrail diplomasisi devreye giriyor. Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman iki hafta önce yeni bir İsrail diplomasisi ilan etti: Ulusal onur diplomasisi. Yaltakçılık günlerinin sona erdiğini söyledi. Daha o zaman endişelenmeye başlamıştım. Çelikko'la yaşanan olay ulusal onur diplomasisinin ilk örneği ve diplomasiyi yeniden icat etmenin mümkün olmadığının da kanıtı. Diplomasi bir kurallar sistemidir; bütün dünya buna uyar ve ihlal eden cezasını bulur. Bir büyükelçiyi utandırmak ülkeyi utandırmaktır. Tam da bunu yaptık - ve günümüzü gösterdiler.

Ayalon özür dilemek zorunda kaldı. Bu sert diplomasinin sona ermesi anlamına mı geliyor?

Öncelikle, bu olay İsrail diplomasisini rezil etti. Dahası, Türkiye'nin İsrail'e yönelik son saldırılarının ardından ters tepti ve neticede özür dileyen İsrail oldu. Bu İsrail diplomasisi açısından muazzam bir hataydı. Eğer Lieberman liderliğindeki Dışişleri Bakanlığı bu tür örneklere devam etme niyetindeyse, İsrail daha çok darbe alacaktır. Kurallar var. İsrail bölgedeki ülkelere kötek atabilecek kadar güçlü değil... İsrail'in protestodan tümüyle kaçınması gerektiğini söylemiyorum. Türkiye meselesinde kesinlikle protesto gerekiyordu. Fakat bu şekilde değil.

Türkiye'yle ilişkiler neden önemli?
İsrail bölgedeki çıkarları gereği Türkiye'yle ilişkileri koparmanın altından kalkamaz. Türkiye küçük veya uzak bir ülke değil ve bağları kesmek İsrail'in Ortadoğu'daki zaten sallantılı olan statüsüne ölümcül bir darbe indirebilir. Zekice diplomasi yürütmemiz ve gücümüzün sınırlarını daha iyi idrak etmemiz gerek. Bu diplomatik bir pazu gösterme ve istediğimizi yapabilecek gücümüz olduğunu kanıtlama teşebbüsüydü... Fakat bunu yapamayız ve bu yüzden İsrail geri adım attı.

Özür dilemeden önce Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon parlamentoda, İsrail'in nihai noktada bundan fayda sağlayacağını ve Türkiye'yle ilişkilerin daha da güçleneceğini söyledi. Bu mümkün mü?

Bu olay Türkiye'nin belleğinde yıllarca kalacak ve İsrail diplomasisi üzerinde de kalıcı bir etkisi olacak. Eski bir diplomat olarak utanç duyuyorum; şu an görev yapan diplomatlar da öyle...

Lieberman'ın tartışılan bir isim olduğu gerçeğini görmezden gelmek zor. Başbakan Netanyahu barış görüşmelerini yeniden başlatmaya çalışırken, Lieberman gelecek 10 veya 20 yıl zarfında bir barış ihtimali görmüyor.

Kendisi bu görevde olduğuna göre ne yaptığıyla değerlendirilmeli. Lieberman'ın iki seçeneği vardı: İşini ciddiye almak ve İsrail'in 1 numaralı devlet adamı gibi davranmaya başlamak ya da dışişleri bakanlığı koltuğunda otururken partisinin lideri olmaya devam etmek. Lieberman ikincisini seçti...

İsrail diplomasisinin odağında meşruiyet elde etme ve İsrail'e bölgesel ve küresel diplomaside yer sağlama mücadelesi vardır; Lieberman barış falan olmayacak, o yüzden de bu mücadeleyi külliyen bırakalım diyor. Ve şu an buna göre bir eda sergiliyor, İsrail'in bütün sorunlarının, kendisine saldırıldığında karşılık vermemesinden kaynaklandığını öne sürüyor. Uluslararası arenada bir boks maçı başlatmış durumda; Türkiye'yle bu kavga sadece ilk raund ve nakavt olduk bile.

Haklı olduğu bir taraf yok mu? İsrail diplomasisi gerçekten de fazla yumuşak olabilir mi?

Nasıl, ne zaman ve ne boyutta tepki verileceği, bir profesyonel muhakeme meselesidir. Her ülke farklıdır ve nerede ne yapabileceğinizi bilmek tecrübe ve muhakeme gerektirir. Bütün diplomasinin sırtına aynı ölçüdeki tek bir gömlek geçiremezsiniz. Zaten görüldü ki, ulusal gururu olan tek ülke de biz değiliz...

ABD Başkanı Barack Obama'yla Netanyahu'nun son görüşmesi İsrail'de birçokları tarafından diplomatik bir aşağılama olarak yorumlandı. Siyasetçiler arasındaki güç oyunuyla diplomatik ilişkiler ayrı meselelerdir. Büyükelçi bir ulaktır; burada etrafında krizler yaratılması için değil, krizleri çözmek için bulunmaktadır. Obama siyasetçilere karşı diplomatik protokole uymakla mükellef değil, fakat Dışişleri ve diplomatlar kesinlikle uymalıdır. Diplomatik protoko-lün Dışişleri Bakanlığı tarafından böyle ihlal edilmesi, oyunbozanlıktan başka bir şey değil. (İsrail'in eski Ankara büyükelçisi, İbrani Üniversitesi'nde ders veriyor, 19 Ocak 2009)

Kaynak: Radikal