Arapların bir deyimi var.  ‘Sukutun leyle lehu kaun’ derler. Dibi olmayan düşüş.  Bizdeki ifadesiyle dipsiz kuyu. Dünyanın hali tam bir dipsiz kuyu oldu. Aktörlerin tamamı olumsuz kimselerden oluşuyor.  Putin kesinlikle çani bir adam. Obama ise oynak merkezli,  omurgası olmayan bir tip. İsrail’in papağanı!  İnsan olan biteni görünce içinden şöyle geçiriyor. Bu kadar da olur mu?  Peygamberimize de ahirzamanla ilgili olumsuz gelişmeler aktardığında ‘bu kadar da olur mu ya Resulallah?’ denilince şöyle karşılık veriyor :” daha da beteri olacak…”   İsterseniz mücerret  tasvirden öte vakıa üzerinden gidelim.  Yani somutlaştıralım.  İsrail’in Washington Büyükelçisi Ron Dermer nobranlığıyla meşhur bir isim. Kaba saba bir adam.  ‘Hangisi değil ki?’ diye itiraz gelebilir. Gerçekten de İsrailli liderler kabalıkta ve çılgınlıkta birbiriyle yarışıyorlar.  Birbirlerini egale ediyorlar.  Ama yarıştıkça da dolu dizgin kendilerini bekleyen sona koşuyorlar, yaklaşıyorlar . Neyse o başka fasıl. Biz vakıadan hareket ederek dünyanın fotoğrafını çekelim.  Söz konusu Elçi Ron Dermer  Hamas’la mücadelede gösterdikleri “hayal ötesi itidal”den dolayı, İsrail askerlerine Nobel Barış Ödülü verilmesi gerektiğini söyledi. Sanki Şucaiye mahallesinde çoluk çocuk demeden halkı katleden onlar değil? Ölenlerin yüzde 80 sivil değil, keza öldürülenlerin beşti birisi sabi değil mi?  ABD’nin başkentinde İsrail’i Destekleyen Hıristiyanlar grubunun düzenlediği bir toplantıda konuşan Dermer, Hamas’ın roket saldırılarını 2’nci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Londra’ya düzenlediği bombardımana benzetti ve ardından ekledi : “Buna rağmen bazıları utanmadan İsrail’i soykırımla suçlayabiliyor. Halbuki İsrail ordusuna Nobel Barış Ödülü verilmeli. Hamas’la mücadelede gösterdiği hayal ötesi itidal için verilmeli.”

*

 Dersiniz ki ülkesini temsil ediyor.  Aykırı olsa da, garip kaçsa da, batıl olsa da bunları söylemek hakkıdır!  Söyledikleri aykırı olmakla birlikte bir gerçeğe tekabül ediyor.  Peki! Obama’nın yaptığına ne demeli?  Elçi kılığındaki bu adamı çıkartıyor ve üstelik iftarda Müslümanlara nutuk çektiriyor?  Sakın hayal zannetmeyin. Aynıyla vaki. İsterseniz bu bölümü Merve Kavakçı’nın ‘İsrail’in algı yönetimi’ başlıklı yazısından takip edelim:” Obama ki o bir süre İslam dünyasındaki Amerikan işgallerine son verecek, ilişkileri normalleştirecek diye ümit edilmişti, bakın ne yaptı! Her sene olduğu gibi bu sene de Beyaz Saray’da geleneksel iftar daveti verdi. Bu davetin ana konuşmacısı olarak da Ron Dermer’i seçti. Dermer, İsrail’in ABD Büyükelçisi. Dermer, Washington’a atandığında Müslümanlar arasında infiale sebep olmuştu. Zira kendisi tam bir İslam düşmanı. Araplar ve Müslümanlar, kültürleri ve asıl da dinlerinden dolayı şiddet yanlısıdır, diyen bir Siyonist Dermer. Şimdi Obama, bu adamı, Müslümanlar için verdiği iftara davet ediyor ve konuşma yaptırıyor. Arkasından da kendisi, tabii ki İsrail’in kendini savunma hakkı var diyor. Bu soykırımı görmezden gelen Obama’ya mı kızayım, yoksa Dermer gibi birinin geleceğini öğrenince hala bu davete katılmakta beis görmeyen, tıpış tıpış gidip, bütün bu hakaretleri içine sindirebilen Müslüman cemaate mi öfkeleneyim…” Merve Kavakçı meselenin bam teline dokunmuş! Kime kızalım? Bu durumda galiba en fazla da kendimize kızmalıyız. İğneyi başkasına çuvaldızı kendine batır demişler.

*

Hangisi diğerinden daha kötü?  Ballı sözlerle sizi ayartan ve en zor zamanınızda karşınıza geçen mi yoksa zaten düşmanlığını bildiğiniz klasik düşmanınız mı? İnsan umduğuna küsermiş. Obama insanlığın umutlarıyla oynadığı için Bush’lardan daha kötü. Kimsenin şüphesi olmasın. Bundan dolayı  Walker Bush ile birlikte 70 yılın en kötü Amerikan başkanı seçilmiş.  Tersinden riyakarlık ve aldatmacada birinci de seçilebilirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD’nin Mısır’a, Suriye’ye ve Filistin’e yönelik yaklaşımını anlayamadığını belirterek, “Ne yazık ki Obama ile görüşemiyoruz” demiş. İyi ki görüşemiyorsunuz. Görüşseniz ne olacak? Size Ron Dermer’in tercümanlığını yapacak. Kendi adına konuşmuyor ki? Halil Caşan adlı Filistinli yorumcunun dediği gibi o sadece bir papağan. İsrail’in papağanı.  Mısır askeri rejimi bin yılın sırtında iyi bir iş yapmış ve Kahire’ye gelen John Kerry’nin üzerini başını aratmış. Az bile yapmış.  Şeytan azapta gerek.