Yanlış yapıyorsunuz!..
Bir ülkenin Başbakanı'nı uyarmak haddimize değil...
Ama; şunu bilmelisiniz...
Sayın Deniz Baykal, asla ama asla...%40 larda bir oy almış olsaydı...
Sizinle değil uzlaşma...
Elinden gelse, bir kaşık suda boğardı!..
Sahte/kâr tanımlamaların, anayasada olmayan temayüllerin, hiç kimsenin seçiminde aranmayan rakamların artık suyu çıktı!..
Seçimlerden önceki dönemdeki en büyük hatanız, 'yıpranmama-yıpratmama' gerekçesiyle, son dakikaya kadar saklamanızdı Cumhurbaşkanı adayınızı...
Şu an, % 47 oy alan sizsiniz!..
Yapılan açıklamalara göre, Mecliste uydurma sayılarda ayakbağı olmayacak...
Toplum mühendislerinin tüp bebek çalışmaları, toplum tarafından düşürüldü!..
Eğer Dolmabahçe saraylarında bilmediğimiz sözler verip, kendinizi bağlamadıysanız geç kalıyorsunuz gene...
Bu geç kalma hayra alamet değil!..
Gül reçeli uman insanlara, 'müteveffanın' gül suyunu ikram etmek değilse niyetiniz...
Abdullah Gül'ün adaylığını açıklayın!..
Aldığı müthiş seçim zaferinden sonra utanmasını umduğumuz Baykal aynı...
Seçim sonuçlarının analizinde parti dışı aklınıza gelebilecek her türlü olgu mevcut. Sadece partinin hatası yok.
İnsan, azıcık yüz bekliyor, utanma bekliyor, mahcubiyet bekliyor...Ama nerede?
Hâlâ aynı tafralar!..
Utanmasalar, seçim galibiyetine rağmen AKP nin Başbakan'ını bakanlarını bile uzlaşmayla seçelim diyecekler!..
Zaten müsteşar atamalarında bile,'köşke yollayabileceğimiz veto yememiş diplomat kalmadı' serzenişini düşündüğümüzde, bürokratında bile uzlaşılamayan bir AKP nin, Hikmet Abi formülleri ya da Gül dışında köşke çıkartmayı düşündüğü her türlü aday, kendi ayağına sıktığı kurşun demektir!..
İnsanın kafasına dayalı bir silah olduğunda, ayağa sıkılmış kurşun iyi bir seçenek gibi gelebilir!..
Yalnız şunu bilmenizde fayda var...
AKP ye oy vermiş olan insanların neredeyse tamamı, daha önce de oyuna konulmuş olan tehdit ve egemen güçlerin kurt kapanı tuzaklarını, 22 Temmuzda tam da bunun için bozdular!..
Kafanıza sıkılan kurşun... 'ki sıkılması, sıkar!..'
Uzun vade de sizin ayağınıza sıkıp, kendi kendinizi kangren yaparak ölmenize sebep olacak kurşundan iyidir!..
Sizin tereddüdünüz, gecikmeniz, belki uzlaşı arayışınız, belki dengeleri muhafaza gayretiniz, belki verdiğiniz sözler...
İnsanları hayal kırıklığına uğratacak...
Kararlı tutumunuz ise...
Başta; Erken seçim sürecine sebep olan, sanal ve reel tüm tehditlere karşı, 22 temmuz seçim sonuçlarının ruhunun tecellisi olacaktır...
Diğer türlü davranmanız, kendi elinizle aldığınız oyların iradesini halka, aptal, satılmış, vatan haini, gibi yakıştırmaları yapan insanlara hediye etmeniz demektir!..
Bu azınlığın, çoğunluğa tahakküm etmesidir!..
Unutmayın çoğunluk sizsiniz!..
Eğer, Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanlığı yapma yetisinde eksik görüyorlarsa, bu eksiklik Başbakan'lık, Dış işleri Bakanlığı yapmış, Devlet'in en önemli sırlarına vakıf bir insana hakarettir...Zaten somut en ufak bir nedenleri yok. Ortaya konulan neden, soyut 'niyet iddiaları'...
Özde ne olduğunu bizim bilemediğimiz insanların, özde şu olmalı, özde bu olmalı füluluğundaki beklentilerini sizin ancak Zerrin Egeliler'i Cumhur Başkanı yapmanız mutlu eder...
Haberiniz olsun!..