Zor iştir yürek avcılığı...
Hele de silah niyetine, kalem kullanmak zorundaysanız...
Kurşununuzun hedefi bulma olasılığı oldukça zayıf ihtimaldir... Aşması gereken bir sürü engeli vardır... Önyargıyı aşsa aidiyete, korkuyu aşsa, taassuba takılır...
Yılların adamlığından damıtılmış bir tek 'samimi' kelime, aniden avcıyı 'av' durumuna getirebilir...Ama yıllara meydan okuyan değişmez muhkem kaleler, yeni fikirler karşısında sadece daha da güçlenir...Tınmazlar bile...
Toprakları görünmeyen bilgelerle doludur bu coğrafyanın... Ama görünenler genelde 'cahil' edipleridir...
Toplumun, toprağın damıttığı 'halk bilgeleri' Allah'dan, bu cehalet yağmuru karşısında bir şemsiye görevi görürler de... Ateş, cürmü kadar yer yakmış olur...
***
Bölgeye, nasıl olduğunu araştırmaya giden 'meclis komisyonu' nun...
Bir minibüs dolusu taranarak katledilen 13 köy insanının soruşturmasından, henüz dönüp dönmediklerini bilmiyorum...
Hâlâ bölgedelerse, yatay geçiş yapmaları pekala mümkün...
Şırnak'tan da acı haber tez geldi... Kanlı bir müsabakanın skoru gibi... 13 askerimiz de bu bölgede şehit edildi...
Hamasi nutuklar, boş tehditler, trübünlere güç gösterilerinin hiç bir anlamının olmadığını defalarca görmemize rağmen, önlenemeyen can kayıpları...
Ocaklarına sürekli ateş düşen çilekeş insanlara, yenilerini kattı...
En iyi küfrü edip, en iyi tehditleri savuran köşe yazıları mı hislere tercüman olacakmış?!..
Hislere tercüman olmak, gidip yiten canlara fayda sağlar mı?!..
Üç günde, evlenmek için para biriktirmeye uğraşan ailesinin tek çocuğu İzmir'li gençden, nöbet tutarken yıldırım çarpması sonucu şehit olan diğer genç askere...
28 terör kurbanı...
13'ü biraz önce...
***
Beylik beylik protesto mesajları...başsağlığı mesajları...kınamalar...tehditler...törenler...
Sonuç?!..
Çok farklı bir konu düşünerek girmiş olduğum şu yazıda...
Ne yazmak lazım?..
Bir başsağlığı mesajı da ben yazsam, ne kadar faydası olur?..
Ya da bir tehdit savursam!..
İsterseniz tüm okur ve halka tercüman olma niyetine okkalı bir küfür!..
***
Gene cinslik yapacağım...
İçimden geçenleri söyleyeceğim...
Moral bozup, tepki toplayıp, küfür yiyeceğim...
Ama arkadaş, biz bu terör denen belayla televizyonlarda her ne kadar cavcavlı cavcavlı, antreman fragmanları yayınlamayı becersek dahi, gerçekte mücadele etmeyi beceremiyoruz...Teknolojik imkanlar, ağır silahlar, her an sorgusuz sualsiz şehit olmaya hazır gencecik çocuklar, terör uzmanı tecrübeli(!) subaylar, istihbarat bizde...
Ama taşan sabırlara, yanan yüreklere, yiten canlara rağmen...
Bir arpa boyu yol alamıyoruz...
Kaç zamandır, beklenen çelik irade ortada yok!..
Üstüne üstlük, tüm şimşekleri üzerlerine çekmelerine rağmen DTP'li milletvekilleri, söylemleriyle açıkca 'sayın arkadaşlarına' destek veriyorlar...
Ortalık gene dumanlı...Kanla boyalı...Gözyaşlarıyla, yanan yürek feryatlarıyla...
İktidarın gündemi ise, referandum!..
Bu gece Kadir gecesi... Üç gün sonra Ramazan Bayramı...
Allah analarına babalarına sabırlar versin... Türk milletinin başı sağolsun...
Evlatsız Bayram karalar bağlattırıp, ağıtlar yaktıracaksa da...
Metin olmaktan başka yapacak bir şey yok...
Ne kadar kolay şey, metin olmayı tavsiye etmek...
Bekara karı boşamak böyle bişey demek...
Ne bileyim... Bir Japonya'da yaşıyor olsa idik belki...
Genelkurmay Başkanımız, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız... Harakiri yapmışlardı belki de...
Bizde kokteyllerin biri bitiyor, biri başlıyor...
Hani Ramazan ayında şeytanın eli kolu zincirle bağlıydı?..
Benimle konuşan kim o zaman?..
Kim sizin kokteylinizede, terörle yapacağınız mücadeleyede, kararlılığınızada, demokrasinizede, sivil anayasanızada diye küfürler etmemi telkin eden?..
Neyse ya...
Ben böyle yazının içine de...........................