Yüzbinlerle ifade edilebilecek sayıda bir kalabalık var, cenaze kortejinde...
İnsanlar akın akın, şehrin ara sokaklarından caddelere doğru, seller oluşturmuş durumdalar...
Türk bayrağını alan, koşmuş...
İki devlet töreni aynı anda, yapılıyor...
Herkesin yüzünde inanılmaz bir şaşkınlık, üzüntü ve şok dalgası...
Şu saatten sonra bu terör eylemi adı verilen klişe mührün, elinin sahibinin bir önemi yok!..
70 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti'nin 1 numaralı ismi, 11 Nolu Cumhurbaşkanı'nı, Devletin devamlılığı esası nedeniyle, çok büyük bir üzüntü yaşadığı her halinden belli olan Köksal Toptan temsil ediyor...
Hemen Abdullah Beyin cenazesinin arkasında, son seçimlerin galibi Başbakanın tabutu ilerliyor...
Yer yer, güvenlik güçleriyle halk arasında itişmeler yaşanıyor...
Türkiye inanılmaz bir şoku yaşıyor...
Cumhuriyet tarihinden beri işlenmiş, en büyük terör eyleminin kurbanlarını son yolculuğuna uğurluyor...
Askeri Erkan, Sivil Erkan,Yabancı Elçiler,Bürokratlar, Partililer, Halk...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı, kendi vasiyetleri gereği* Turgut Özal ve Adnan Menderesi barındıran son mekanlarına doğru güçlükle götürüyorlar...
Dün, bu manzaraların aynısı Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın cenaze töreninde Denizli'de de yaşanmıştı...
Türkiye inanılmaz büyük bir şoku yaşıyor!..
Hatırlanacağı üzere, Emniyet birimlerinin ilk açıklamalarına göre tam Cumhurbaşkanı'nın, Başbakanlık konutuna geldiği an havaya uçurulan ve Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dışişleri Bakanı, Üç milletvekili, 18 koruma görevlisi, 1 askeri yetkili, 6 polis, 52 vatandaşımızın ölüp, 8 i çok ağır, 37 vatandaşımızın yaralanmasına sebep olan büyük bir patlama gerçekleşmiş...
Tüm ülkede ve yabancı temsilciliklerimizde 10 gün yas ilan edilmişti...
Genel Kurmay Başkanı tüm Ülke'de Olağan Üstü hal ilan ediyor ve Ülkenin sahipsiz olmadığını bir kere daha yineliyor...
DTP kapatılıyor...
Özellikle, biz kardeşlerimize küfür edemeyiz, kendimize küfür edemeyiz diyen DTP liler için, Meclise daha önce gönderilen fezlekeler raftan indiriliyor, Meclisten aynı daha öncesinde olduğu gibi itiş kakış ve protestolarla çıkartılıp, Ulucanlar cezaevine götürülüyorlar...
Avrupa Birliği Türkiye ile yapmış olduğu müzarekeleri süresi belirsiz bir şekilde askıya aldığını ve son olaylar karşısındaki üzüntülerini bildiriyor...
Tayyip Erdoğan'ın yerine, alel acele seçilmiş olan M.Ali Şahin AKP'nin bu son gelişmelerden sonra nasıl bir yol izleyeceğini yapacakları ilk Parti grup toplantısında konuşacaklarını söyleyen bir basın açıklaması yapıyor...
Türkiye karanlık bir tünelin ucunda, akıbetini bekliyor...
***
Bu bir kâbus senaryosu... Komplo teorisi... Think thank'in yerli versiyonu...oldukça da can sıkan cinsten...
Amerikadaki enstitülerde yapılanından tek eksik yanı, Barzani'nin oğlunun olmaması... Askeri yetkililerin katılmaması...
Düşünürken, insanın hafsalasını felç eden... Sonunun nerede biteceğini kestiremediğimiz... Herkesin ufkuna göre, daha da kötümser yapabileceği...
Ya da önlerinin açılması yüzünden bayram edebileceği bir senaryo...
Böyle bir tehlikenin eşiğinden dönmüş olabilir mi Ankara gerçekten?..
İhalenin üzerine kaldığı terör örgütü gerçekten bu kadar güçlü mü?..
Ben hep, Afganistan'ın hindikuş dağlarında yıkanmak için bir kova su bulamayan bir milletin, 11 eylül saldırılarını nasıl yapabileceğini düşünmüş durmuşumdur...
Irak'ın işgali için uydurulmuş nükleer tehdit senaryolarının, coğrafyayı nasıl bir kan gölü hâline getirdiği gözümüzün önünde...
Amerika'nın kaybolan(!) silahlarının, hangi adresten çıktığı belli... İsrailli subayların, peşmergeleri nasıl eğittiği de...
Fakat bu Lojistik desteğin gücü, 1 minibüs dolusu tahrip gücü yüksek bir kimyasalı Ankara'nın göbeğine getirebilecek kadar büyük mü?..
Sanki daha çok, bir gövde gösterisinin, bir tehdidin, özellikle verilmek istenen bir mesajın, taşeron bir ekiple işbirliği uzantısının, figürü gibi geliyor bana...
Hani askeri çöplüklerden, el bombası falan bulunmasına aşina edilmiştik... Ama, böyle bir minibüs dolusu cephanelik, çöplük içinde çok fazla geldi doğrusu...
Türkiye'de garip şeyler olmaya başladı...
Yargı en üst düzeyde inanılmaz kararlar veriyor...Sivil Anayasa'nın tartışıldığı şu günlerde, 'sivillik ruhu' nun cenaze namazı kılınıyor...
Hakimler değişiyor... Heyetler şutlanıyor...Davalar normal ülkelerde olmasının imkansız olduğu bir şekilde Askeri Mahkemelere intikal ettiriliyor...
Amerika'nın hava ihlalleri yüzünden, seçimler arefesinde neredeyse savaş ilan edecek olanlar... İsrail'in hava ihlallerine, uçaklarının yakıt tanklarını bırakmalarına sessiz kalıyorlar...
Ülkemizin sivilleşmesini, normalleşmesini, adam gibi bir demokrasiyi oturtmasını bu ülkeye, bol gelen bir elbise benzetmesi yapanlar, lüks görenler var...
Seçimlerden önce neredeyse bir siyasi parti'nin il ve ilçe teşkilatları gibi, her ilde yapılanan 'resmi çeteler' ve derin işbirlikçilerinin bir tek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin istedikleri gibi sonuçlanmaması üzerine, kendilerini ve varoluş amaçlarını sıfırla çarpmayacaklarına göre, tetikte durmakta fayda var...
Karanlık bir tünelin ucunda, akıbetini sessizce bekleyen bir Ülke olmamak için, Bursa'daki transeksüelleri yasadışı örgüt ilan edip, örgüt liderini içeri tıkmaktan çok daha fazla şey yapılması gerekiyor bu Ülke de...
Silah üzerine yeminler edenler, stk!..Cinsel tercihleri farklı olanlar örgüt!..
Kenan Evren, Marmaris'te 'nü' tablo çizen bir ünlü Türk ressamı!... Eli kanlı kukla katil, Ogün Samast klipleri çekilen bir kahraman model!..
Sizce de böyle bir Ülke'de taşlar bu kadar kolay yerine oturur mu?..