Kriz dönemleri haberciliğin sınavdan geçtiği süreçlerdir.
Tüm dünya 31 Mayıs 2010 günü Akdeniz'de yaşanan İsrail saldırısının şokunda. Uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı insanlığın vicdanıyla imtihanı oldu adeta. Onlaraca ülkeden toplanan çoğu Türkiye'den gelen gönüllülerin oluşturduğu konvoy insanlığın gözü önünde toplu ölüme mahkum edilen Gazzeye dikkat çekmek amacıyla yardım götürüyordu. Sababın ilk ışıkarı Akdeniz'in sularına düşerken gönüllüler de İsrail kurşunlarıyla yere düştü.
Bu gelişmeyi dünyada ilk haber veren haber kaynaklarından biri Dünya Bülteni’nin İngilizce versiyonu olan www.worldbulletin.net oldu. Dünya henüz ne olup bittiğini anlamadan sitemiz facianın üstündeki sis perdesini aralamıştı.
Benzer performansı Arapça versiyuonumuz olan www.akhbaralaalam.net de Arap dünyasının gelişmeleri takip ettiği kaynaklardan biri oldu. Dünya Bülteni'in olaylara bakışının yanı sıra gelişmeleri takip etmedeki titizliği ile sınırları aşan bir haber kaynağı haline geldiğini artık rahatça söyleyebiliriz. Büyük dikkatle takip eden okuyucularımızın güvenlerini boşa çıkarmayacak bundan sonra da.
Dünya Bülteni her ne kadar uluslararası düzlemdeki gelişmeleri takip etmesiyle tanınsa da yeni bir aşamaya geldi. Sadece dünyadaki gelişmeleri takip eden bir haber kaynağı olmakla yetinmiyor. Türkiyedeki politik gelişmeleri de en az büyük medyanın gerisinde kalmayacak yetkinlikte okuyucularıyla paylaşıyor. Ankara'daki siyasal gelişmeler, perde arkası olaylar özgün haber kaynaklarımızla okuyucularımıza yansıtmadaki artan yoğunluğu sitemizi takip edenler fark etmiştir.
Benzer yoğunlaşmayı ekonomi alanındaki haber yoğunluğunda da yaşanıyor. Bu alanda daha doyurucu haber ve yorumların aratacağını şimdiden müjdelemek isterim.
Enformasyon karmaşası içinde doğru habere ulaşmak dileğiyle.