Türkiye yeni bir seçime gidiyor. Her ne kadar muhalefet seçimleri, iktidar partisinin oylarında beklediği muhtemel düşüşü gözeterek "genel seçim" havasına sokma eğiliminde olsa da bu bir mahalli idareler seçimi. Hatta ana muhalefet partisi iktidarın son genel seçimlerde aldığı oydan beş puan fazlasına yükselmediği takdirde seçimi kaybetmiş sayacağını ilan etmek gibi tuhaf matematik hesaplar yapıyor.

Mahalli seçimlerden hükümet alternatifi hesapları yapılsa da ne iktidarın ne de muhalefetin Türkiye'nin geleceği, temel politikalar konusuna girmemek gibi adeta gizli anlaşmaları var gibi davranmaları dikkatlerden kaçmıyor. Daha önceki seçimlere göre bel altı vuran üslubun öne çıkması bir kenara konacak olursa, farklı açılımlar sunan, alternatif bir proğram sunabilen parti yok gibi. Yaşanan ekonomik krize rağmen alternatif sunamayan siyasiler küresel kapitalizmle hesaplaşmak yerine son derece basit ve seviyesi düşük dil kullanarak oy toplamaya çalışıyor.

Oysa, bu zamana kadar ,iktidar olma sürecini, sahip olduğu toplumsal destek kadar yürüttüğü ekonomik politikalarla küresel sistemle uyumu oranında aldığı desteğe borçlu olan hükümetin, ekonomik krizi vesile bilerek en azından kendi içinde "sistem tartışması" yapması gerekirdi. Batıda bile alternatif ekonomik modellerin, Türkiye'de tabu haline gelen "faizsiz bankacılık" gibi modellerinin tartışıldığı günümüzde siyasiler küresel sisteme adeta iman sadakatiyle bağlı görünüyor.

Muhalefet çok yüzeysel eleştirilerle adeta şunu diyor. "Her ne kadar eleştirsek de eleştirimizin nedeni iktidar olmayışımızdır: biz de orda olsak aynı siyasal-ekonomik proğramları uygulayacağız."

Belediye seçimleri siyasal iktidar ve model tartışmalarından çok kişisel fiğürlerin öne çıktığı seçimlerdir. Buna rağmen genel seçim havası estirmeye çalılşanların en azından güncel sorun olarak kapıya dayanmış olan krizi de gerekçe göstererek mevcut ekonomik-siyasal proğramı sorgulamalarını beklemek hakkımız.

Belki bu seçimler daha önce marjinal görülen ama farklı ses verme umudunu taşıyan aktörlerin sahneye çıkmasına vesile olur.

Bu seçimlere kesintisiz 24 saat yayınla giren Dünya Bülteni seçim günü sonuçları duyurmaya çalışacak. Kesintisiz yayın döneminin bir denemesi olarak bu seçimleri canlı aktarmaya çalışacak. Kesintisiz haber akışını duyurduğumuz günden itibaren izlenme sayımızdaki artış, okuyucularımızın yaptığımız bu atılımı karşılıksız bırakmadığını gösteriyor.

Dünya bülteni olarak, her gün yenilenerek yeni şeyler sunmaya devam ediyoruz.