Hani bir değerlendirmede bulunmuştum...

Aldığı % 47 küsürlük oy'a rağmen, AKP seçimin mağlubudur diye...

Başkentte bir tek oy oranı olarak, Çankaya Belediyesini muhafaza etse de...

Sağolsunlar o Belediye Başkanının da son anda yolladığı çöp kamyonları sayesinde...

Nedense(!) bir türlü halkı, seçim zaferine ikna edememiş olan ve genel merkeze sığınmış olan polit büroyu...

Gene halktan koruyan, tuhaf bir halk partisi vakası ile karşı karşıya iken...

Belki iki gün boyunca düşünülmüş ve bir seçim mağlubiyeti olmadığına karar verilmiş...

Ama buna halkın nasıl inandırılacağı konusundaki endişeden kaynaklanan dil sürçmesiyle...

Unutulmuş bir DSP katkısı...

Onüç milletvekilliği kazanmış olan, nezaketi ile gerçekten bir zerafet örneği çizen sayın Zeki Sezer'e bile, düşene bir tekmede benden poziyonu aldırıyorsa...

Bir çift laf söylemek, sanırım bize de düşer..

***

Aslında solu temsil ettiği iddia edilen ama statükoyu, egemen militarist faşizmi, iyiden iyiye temsil ettiği şu son muhtıra öncesi ve sonrası demokrasi dışı her türlü unsuru, olası bir iktidar ihtimali için mübah sayan ve enternasyonal soldan bile, atılma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir halk partisi için şu aşamadan sonra bi şeyler yazmak israfsa da...

Uygulanması kolay, pratik ve kitlelerle ilgili sorununu bi nebzede aşabileceği formüller mevcut solun...

Gerçi baya bir zorlanacaklarsa da...

İlk önce şu ukalalığı bırakabilirler, bir siyaset davranış biçimi olarak!..

Centilmen olmayı öğrenebilirler...

Yenilgi sonrası verilen demeçleri dinlediğimiz de bir tane cümlede alttan alır, yenilgi psikolojisi üzerine kurulu olsun!..

Yok!.. Sanırım gerçekten inanıyorlar son seçimlerden zaferle çıktıklarına!..

Hâlâ havalar binbeşyüz... Hâller seçim zaferi kazanmışlar da biz size dememişmiydik hâlleri...

Bir balonun önemini asla bilemeyecek, ortamda bir bayanı dansa kaldıramayacak kadar görgüsüz(!) birilerine seçim kaybettiniz Beyler!.. Halk sizin gibi, baloda hiç bir bayanın reddedemeyeceği şansölyeleri gene de rencide olmayasınız diye bir platoya oturttu!..

Sayın Zeki Sezer kendileri sayesinde barajı aştığınız saptamasını yapıyor!..

***

Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) asker ve ailelerinin oylarını CHP ve MHP'ye verdiğini iddia ediyor!.. ve ekliyor...

-CHP'nin oyunu %12.5'ten %20'ye çıkardık!..CHP ve MHP'nin oy oranı beraber ele alındığında %35'e çıktı...Seçimin galibi sayılırız!..

Bu kadarla kalsa gene iyi!..

Seçimde daha başarılı olmanız için son tavsiyesini de yapıyor!..

CHP’nin milletvekili aday listelerinde asker kökenli olanlara yer vermemesinin oy oranını düşürdüğünü savunan Başkan, “CHP hiç asker aday göstermedi. Asker aday gösterseydi TESUD tabanını olduğu gibi çekerdi. MHP iki paşayı aday gösterdi ve büyük bir başarıya imza attı... şeklinde demecine devam ediyor!..

Övgü mü? Aşağılama mı? nasıl algılarsanız artık!..

Bakın ben son olarak bir kere daha hatırlatayım...

22 Temmuzda seçimler yapıldı...

Alınan oy oranlarına göre, gene muhalefetde kaldınız!..

Seçimleri kaybettiniz!..

Hatta; DSP ittifak yapmasa, emekli subaylar el atmasa...

Plato yerine, Kanyona oturmuş bir CHP ile karşı karşıya kalacaktık, belki de!..

Yani karşımızda ki 3 kilo 410 gram doğmuş bir iktidara karşı...

110 gramlık bir anamuhalefet ceniniyle, 70 gramlık tek yumurta ikizi duruyor!..

Meclis kuvözünde, en azından önümüzdeki 4-5 yıllık dönem için yaşamanız ve bir dahaki seçimlerde tüp bebek merkezleri dışında da hayat bulabilmeniz için gerekli ortam fazlasıyla mevcut olacak!..

***

Son bir söz de... Emekli askerlere...

Mâlumunuz, her Türk asker doğar!..Sırf bu olgu bile, dünyanın en büyük ordularından birisini besleyen milletimizin içindeki, siyasi ağırlığınızın kanıtı olabilir belki de(!).. Şu son seçim döneminde verdiğiniz destekle, oyunu % 35'lere taşıyan siyasi başarınızı görünce insan ister istemez duygulanıyor!..

Gelin bu başarınızı, heba etmeyin...Emekli Askerler Partisi'ni kurun ve kendinizi taçlandırın...

Halkımız sizi takdir edecek ve gerekli ilgiyi gösterecektir, merak etmeyin!..

Ya da bırakın, tüp bebek merkezlerinin (laf) ebeliğini...

Emekli askerler olarak, bunca yılın birikimiyle...

Özlük haklarıyla ilgili iyileştirme çabalarına katkı değilse, derneğinizin amacı...

Otuz küsür yıldır çözülemeyen bir sorunu, çözebilmenin yollarıyla ilgili tecrübelerinizi koyun ortaya...

Halka karşı kendisini, çöp kamyonlarından oluşturulmuş bariyerlerle koruyan bir partinin yelkenlerine taşıyacağınız rüzgâr, ancak o geminin batmasına sebep olur...

Bunu unutmayın!..