Irak Başbakanı Nuri el Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti İttifakı iktidarı korumak için tehdit diline başvurmakta tereddüt etmiyor. Maliki Yüksek Seçim Komisyonu’a, ‘demokratik deneyimin korunması için’ tüm oyları yeniden elle sayma çağrısında bulundu. Başbakan, ‘ülke politikasının belirlenmesinin sorumlusu ve silahlı kuvvetlerin başkomutanı sıfatıyla’ konuşarak endişe verici bir dil kullandı. Oyların yeniden sayılmasını istiyor ve bunun, ‘siyasi istikrarı güvence altına alacağını ve şiddeti önleyeceğini’ söylüyor. Bu açık tehdit dili Maliki’nin iktidarı koruma girişimini temsil ediyor.

İş bu noktada da bitmiyor; Hukuk Devleti İttifakı adayı Adnan el Sarac İran medyasına yaptığı açıklamada, seçim sonuçları konusunda şüphelerin olduğunu belirtip, Irak sokaklarının kaynama noktasına ulaştığına dair uyarıda bulundu. Sarac’ın açıklamasındaki ilginç noktaysa, Irak’ı elektronik oy sayma cihazlarıyla donatan şirketle ilgili sözleriydi. Sarac bu şirketin ‘terörist Halkın Mücahitleri örgütüne ait olduğunu ve sayım cihazlarının oyların kime verildiğini belirleyemeyecek biçimde programlanmış olabileceğini, bu durumun da elle sayımını gerektirdiğini’ ifade ediyor. Ne kadar da saçma!

Bu tehditle dolu açıklamalara dair soru şu: Maliki Irak’ın Ahmedinejad’ı mı? Maliki’nin silahlı kuvvetlere değinerek gücünü tehdit edercesine kullanması tek bir şeyi hatırlatıyor: İran’da Devrim Muhafızları’nın son cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası oyların açıkça çalınmasını reddeden göstericileri bastırması.

Maliki iddia ettiği gibi demokrasiyi korumakta kararlıysa, önce sandığa saygı duymalı. Bunun yolu tehditler savurmak veya gücünü istismar etmek değil, iktidarın barışçıl biçimde değişmesini temin etmek ve Irak’ın güvenli hale gelmesini sağlamak. Irak’taki başarı hâlâ kırılgan, tek umut seçim sonuçları. Bu sonuçlar ulusal bir farkındalığa işaret ediyor ve bu da dini akımların reddedildiğinin göstergesi; halk laik koalisyona oy verdi. Seçimden önce ve ‘Baas’tan arındırma’ bahanesiyle yapılan baskıların gölgesinde, Irak’ın bir başka Lübnan olacağına dair korkular vardı. Ancak bugün karşımızda daha büyük bir tehlike var. O da, Irak’ın İran deneyimini izlemesi. Maliki’nin Irak’ın Ahmedinecad’ına dönüşmesine karşı gözünüzü açın dememin nedeni de bu. (Londra’da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, 23 Mart 2010)

Kaynak: Raikal