Şam’da gerçekleşen Ahmet Davutoğlu-Beşşar Esad görüşmesi, Esad rejiminin başkalarının planıyla değil, kendi hataları sebebiyle ve Libya lideri Muammer Kaddafi’nin akıbetine yakın olduğu bir zamanda gerçekleşti. Uluslararası alanda şartlar, hiçbir rejimi Esad rejimi kadar defalarca korumadı.
Rejim, yıllarca İsrail’le sınırın güvenliğini sağladı. Bu güvenlik, Tel Aviv’le barış anlaşması imzalayan Arap ülkeleriyle İsrail sınırlarında dahi gerçekleşmedi. Baba ve oğul Esad rejimlerinin uluslararası alanda en büyük başarısı, İsrail’le güvenlik sınırlarını korumalarıydı.
Fakat bütün bunlar, bugün Suriye halkının iradesi ve çıkmaz yola giren Baas rejiminin acizliği sayesinde değişti. Esad rejiminin bitirilmesi talebi gayet doğal, zira bu rejim zamanın dışında kaldı. Bölgenin şartlarından ve uluslararası değişimlerden uzak. Şimdi de rejim, en yakın müttefiki Türkiye’yle çatışma sürecine girdi. Türkler yıllardır Baas rejimine türlü yardımlarda bulundu.
Esad’ın dostları dağılıyor
Bu yüzden Davutoğlu’nun Esad’la görüşmesine fazla bel bağlanmamalı. Özellikle de Türk Dışişleri Bakanı’nın Şam’a mesajı, bazı Türk gazetelerinin Türk diplomatlardan sızdırdığı bilgilerle örtüştüğü bir zamanda... Güvenlik güçlerinin Suriye kentlerinden çekilmesinin, tutukluların bırakılmasının ve Suriye’de demokratik deneyime girmek isteyen tüm yeni partilerin katılacağı bir seçim çağrısının talep edilmesi, sızdırılan bilgilerden bazıları.. Hatta ortada Davutoğlu’nun Beşşar Esad’dan iktidarı bırakmasını istediği anlaşılan ipuçları da var.
Türklerin Beşşar Esad’a söyledikleri, Şam’da pek de fazla yankı uyandırmayacak. Zira Suriye’de değişim, Esad rejiminin sonu anlamına geliyor. Bu rejimin sorunuysa değişime direnmesinde değil, değişime müsait olmamasında. Çünkü rejimin tüm endişesi, gelişime veya meşruiyete yönelik kayıtsızlığı değil, savunmasız Suriyelilerin ölü bedenleri üzerinde de olsa, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak.
Bugünün sorusuysa şu: Davutoğlu-Esad görüşmesi, bir veda görüşmesi miydi? Özellikle de tüm göstergeler, Esad’ın yanlışlarının sürmesiyle birlikte işlerin Suriye’de askeri müdahale yönünde ilerlediğine işaret ederken... İşin aslı, cevabı öğrenmek için fazla vaktimiz yok. Çünkü Esad’ın etrafındaki dostlar bir bir dağılıyor ve Araplar sert tutumlar sergiliyor. (Londra’da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, 10 Ağustos 2011)
Kaynak: Radikal
