Suriye rejiminin kendi vatandaşlarını üç aydır vahşice ezmesi karşısında Arapların susması Fransızlar şaşkına döndürdü ki dönmekte haklılar. Fransa ve Suriye’nin en yakın müttefiki Türkiye sessizliğini bozdu ama Araplar hala suskun!

Suriye’ye hem bölgede hem de uluslararası sahada vaftiz ebeveynliği yapan Türkiye’nin sessizliği bozduğunu, Suriye’nin kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yaptığı kıyımları dile getirdiğini ve dört binden fazla Suriyelinin Türkiye’ye akın ettiğini söylemek kâfidir. Fransızlar geçmişte Beşşar Esad rejimini savunmuş, bölgede ve uluslararası alanda pazarlanmasını yapmışlardı. Ancak bugün vatandaşlarını öldürmek için uçakları da kullandığı baskıcı hareketlerine son vermesi için Şam’a karşı uluslararası câmiayı birleştirmeye çalışıyorlar. Bu esnada Araplar, tüm Araplar, suskun kalmayı sürdürüyorlar. Kendilerinden haber alınamayanlar ve hapislerdeki onbinler şurda dursun, hayatını kaybeden masum Suriyelilerin sayısı bini geçti ama Araplar bir çift söz bile etmiyorlar!

Rejimin Suriyelilere karşı işlediği suçların görüntüleri her gün yayınlandı ama Araplar yine ses çıkarmadılar. Çocukların, gençlerin ve yaşlıların aşağılandığı, işkence yapıldığı görüntüler yayınlandı. Suriye rejimi adamlarının yüzüne tekme attıkları yaşlı adamın iniltilerini dinledik. Rejimin adamlarının Suriyeli bir adamı tekmeledikten sonra sırtına çıktığını gösteren bir fotoğraf gördük. Türkiye Başbakanı’nın Suriye rejiminin işlediklerini savunmanın ne kadar zor olduğunu dile getirirken izledik ama Araplar Şam rejimini kınayan tek bir söz etmediler yine. Suriye şehirlerinde ve en gözden ırak yerleşim birimlerinde rejim karşıtı gösteriler düzenleniyor. Humus’ta, Hama’da, Lazkiye’de, Halep’te, Şam’da gösteriler düzenleniyor, genç subaylar orduya muhalefet edip “hür subaylara” katılıyor ama Araplardan yine ses yok.

Bugünün sorusu şu: Araplar silahsız Suriyelilerin başlarına gelenler hakkında ne zaman doğru şeyi söyleyecekler? Bu soruyu daha öncede gündeme getirmiştim bugün de getiriyorum. Araplar, ne KİK ne de son kullanım tarihi çoktan dolmuş Arap Birliği, Suriye rejimine karşı hiçbir şey yapmazken nasıl olup da Kaddafi’ye karşı ayaklanıyor, harekete geçmesi için uluslararası câmiaya çağrı yapabiliyorlar?

Eğer dosdoğru konuşacaksak, İran rejimi, Hasan Nasrallah ve haddizâtında ahlâki ve siyasi devrime ihtiyaç duyan Lübnan’daki bazıları Şam rejiminin yanında dururlarken Arapların en temel iki hak olan özgürlük ve haysiyet özlemi içindeki savunmasız Suriye halkının yanında hala yer almamış olmaları üzücüdür.

Politikanın çıkar ve gerçekçilik meselesi ve fırsatları kullanma sanatı olduğu doğrudur ama ahlâki ve insâni boyutları göz ardı etmemiz gerektiği anlamına gelmez bu. Avrupa ve Amerika, Yugoslavya’daki, Avrupa’nın orta yerindeki Müslümanları Miloseviç’ten korumak için harekete geçmişlerdi. İslam’ın Avrupa’da zayıflatılmasının Avrupa ve Amerika’nın çıkarına olduğu gerçeğinden bahsedilmemişti o vakit zira ahlâki ve insâni bir meseleydi. Araplar Allah’tan başka koruyucuları olmayan Suriyeler için eşdeğerde bir eyleme ne zaman geçecekler?

Kaynak: Al Arabiya

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı