Bugün bizzat Mısır'da Selefî ve Müslüman Kardeşler eğiliminden, aşırılıkçılığın tezahürlerinin ortaya çıkmasından şikâyet eden sesler yükselmeye başladı. Böyle bir zamanda Mısır İran'la nasıl ateşkes yapabilir? Üstelik Tahran birçok Arap ülkesindeki köktenci aşırılıkçılığın en önemli destekçisiyken.

Mısır-İran flörtünün haklı gerekçelerini anlamak zor. Özellikle de Mısır Dışişleri Bakanı Dr. Nebil El Arabî'nin ülkesinin dış politikası ve diplomasisinin İran da dâhil bütün ülkelerle yeni bir sayfa açtığını açıklaması sonrası... Bu noktada şaşırtıcı olan husus, bu açıklamaların İran'la Arap havasının Tahran'ın bölge sorunlarına olumsuz şekilde müdahale etmesi sebebiyle gergin olduğu bir zamanda gelmesi.

Kuveyt bir İran casusluk şebekesini ülkesinde yargılıyor ve Kuveyt Dışişleri Bakanı, İran komplo planının boyutunu görünce çok şaşırdığını dile getiriyor. Üstelik Kuveyt, siyasi, medya ve ekonomik olarak İran'a karşı düşman bir devlet değil. Bahreyn bugün kendi güvenliğini, istikrarını ve hatta varlığını tehdit eden İran müdahalesinden şikâyet ediyor. 25 Ocak devrimi sonrası demokrasi ve düşünce özgürlüğüyle uğraşan Mısır'ın, Bahreyn'e müdahalede bulunurken aynı zaman dilimi içinde Tahran'daki reformcu hareketi bastıran İran'a yönelik bitirici net bir tutum içinde olması daha evlaydı.

Ayrıca Mısır-İran flörtü, Lübnan ve Yemen bir yana İran'ın Suudi Arabistan ve keza başta Bahreyn ve Kuveyt olmak üzere Körfez ülkeleri konularına müdahalede bulunması sebebiyle Suudi Arabistan'ın İran'la artan bir gerginlik yaşadığı bir zamanda gerçekleşiyor. Birileri bu anlatılanların Mısır'la bir ilişkisi yok diyebilir. Bu yaklaşım doğal olarak birçok sebepten ötürü doğru değil. Zira Mısır bir eksen devlet ve bir rolü var. Her ne kadar bugün bu rol sağlıksız yürüse de Mısır'ın rolü lider bir roldür ve lider rol de tarafsızlığı değil, tutumlar almayı gerektirir.

Keza bugün bizzat Mısır'da Selefî ve Müslüman Kardeşler (İhvan) eğiliminden, aşırılıkçılığın tezahürlerinin ortaya çıkmasından şikâyet eden ve uyaran sesler yükselmeye başladı. Böyle bir zamanda Mısır İran'la nasıl ateşkes yapabilir? Özellikle de Tahran birçok Arap ülkesindeki köktenci aşırılıkçılığın en önemli destekçisiyken. Mısır'da cezaevinde bulunan Hizbullah hücresinin Mübarek'in bırakması ve güvenlik kaosunun yaşanması sonrası cezaevinden nasıl kaçtığı ve Lübnan'a nasıl vardığıyla ilgili soru hâlâ cevapsızken Mısır İran'la nasıl flört eder? Bu durum, Hizbullah'ın ve doğal olarak İran'ın Mısır'daki nüfuzunun büyük ve tehlikeli olduğuna delildir.

Bir diğer önemli konu ise halihazırdaki Mısır hükümeti, işleri yürütme hükümeti veya geçici bir hükümet. Dolayısıyla rolü Mısırlı vatandaşın hayatını, ülke bu dönemi atlatana, parlamento ve keza cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidene kadar kolaylaştırmak. Dolayısıyla hali hazırdaki hükümetin Tahran'la hoşgörülü tutumlar almasının haklı gerekçesi nedir? Doğal olarak bu hükümetten Tahran'a karşı Mısır'ın ilişkileri gerginleştirmesi istenmiyor. Zira İran'la ilişkiler bugün Mısır'ın önceliği değil. Hem iki ülke arasında ortak sınırlar ve birçok düzenlemenin yapılacağı ikili ilişkiler de yok.

Mısır hükümetinin şu önemli noktayı düşünmesi yeterli olacak. Türkiye ile İran arasındaki sıcak ilişkilere rağmen Türk güvenlik yetkilileri son olarak Suriye'ye gitmekte olan ve içinde silahlar bulunan birçok İran uçağını Türkiye hava sahasını geçerken durdurduklarını ve kontrol ettiklerini açıkladılar. Bu silahların ayrıntıları oldukça endişe vericiydi. Benim kaynaklarım bazı ilgili siyasetçilerin bu konunun ayrıntılarını bildiklerini ifade ediyorlar. Dolayısıyla Türkiye gibi komşu ve dost bir ülkeye karşı İran'ın eylemleri böyle oluyorsa bütün alanlarda hâlâ yolunu bulmaya çalışan Mısır'la İran'ın ilişkileri nasıl olacak?

Londra'da Arapça yayımlanan El Şarku'l-Evsat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni 3 Nisan 2011

 

Kaynak: Zaman