Sovyetler Birliği'nin eski cumhuriyetleri Sovyetizm, daha doğrusu Stalinizm defterini bir türlü kapatamıyor. Nitekim Osetya'da şimdi yaşanan çatışma da, vaktiyle Stalin'in küçük halkların 'milliyetçiliği'yle mücadele etme bahanesiyle, bölgeyi ikiye bölerek yerleştirmiş olduğu saatli bombanın patlamasından başka bir şey değil. Bu iki kısım, Rusya Federasyonu'na bağlanan kuzey ve ait olduğu Gürcistan'a 'verilen' güney bölgeleriydi.
1991'de bağımsızlıklarını ilan ettiklerinden beri Gürcüler üç ayrılıkçı hareketle karşılaştı. Karadeniz kıyısındaki özerk Acar cumhuriyeti, Batı yanlısı Mihail Saakaşvili'nin iktidara gelmesiyle, Gürcistan'a kimsenin burnu bile kanamadan geri katıldı. Yine Karadeniz kıyısında yer alan özerk Abhazya cumhuriyetiyse, 200 bin kadar Gürcü'nün zorla sınırdışı edilmesinin ardından neredeyse bağımsız oldu. Hiçbir ülke Abhazya'yı tanımasa da, ülke Moskova'nın tam desteğini arkasına aldı. Özerk Güney Osetya'nın da durumu aynı. Rusya'ya geri katılma isteği, 1991'de de ilk savaşı çıkarmıştı.
Gürcü devlet başkanı her zaman ülkesinin 'toprak bütünlüğü'nü müdafaa etme niyetini, Güney Osetya'ya geniş özerklik statüsü önererek de olsa ifade etti. Bu projesi gerçekleşmedi. Şimdiki çatışmaların başlamasındaki sorumluluğu ne olursa olsun, 'barışın sürdürülmesi' bahanesiyle hem Güney Osetya hem Abhazya'da asker bulundurmaya devam eden Rusya'nın, bu çatışmanın çözülmesini engellemede
sonsuz menfaati var.
Rusya'nın takıntıları, gerek siyasi gerek askeri yönden Gürcistan'a baskı yapma olanağı veriyor. Hele Gürcistan'ın NATO'ya katılmak istediği bir dönemde, bu baskı daha da artırılmış durumda.
Batılılarsa güçsüz görünüyor. Gürcüleri açıkça Rus baskısına boyun eğmeye ikna edemezler, öte yandan Kosova örneğini önlerine süren Rusya'ya da
söz geçirebilecekleri bir alanları da yok sayılır. Günün birinde Tiflis'le Moskova arasında
seçim yapmaya zorlanırlarsa, hangi tarafa meyledeceklerini tahmin etmek zor değil.
Tam da bu yüzden, ahlaki nedenlerle olmasa da gerçekçi nedenlerle, Gürcüler Rusları tahrik etmemeli ve onların tahriklerine cevap vermemeli.

Kaynak: Radikal