Kötü bir rüya gibi. Avrupa Birliği muhalifi bir çoğunluk art arda Schengen, Maastricht ve nihayet Roma anlaşmalarını ortadan kaldırıyor. Artık Avrupa Birliği olmayabilir! Aslında bir kabus. Elbette henüz bundan uzağız ama yine de son Avrupa seçimleri ciddi bir uyarı işareti olarak görülmeli.

Son seçimlerin ortaya koyduğu şey, artık anlaşılmayan Avrupa’yla vatandaşların bağlarının derin bir biçimde kopuşudur. Bu, aşılması zor bir pedagojik eksikliğin neticesi.

Hâlbuki ki Avrupa Birliği esas itibariyle bize muazzam avantajlar sağlıyor. Her şeyden önce günlük haberlerin bize ne derece tehlikeli olduğunu gösterdiği bir dünyada yetmiş yıl süren barış. Avrupa aynı zamanda son derece rekabetçi ve saygın kalite normları sayesinde yüksek düzeyini daima koruyarak tüketicilerini taban fiyat uygulamasından yararlandıran büyük bir Pazar. Vatandaşları için tüm Birlik ülkelerinde serbest seyahat, ikamet veya eğitim imkanı.

Ayrıca milyonlarca öğrencinin istifade ettiği Erasmusprogramı. Yüksek düzeyde demokratik ödev ve yasal güvenceyle vatandaşların gözetildiği kurumlar. Hem yatırımlar (tek pazarın tartışılmaz cazibesi ve finansmanının basitleştirilmesi nedeniyle) hem hane halkı için (tasarrufunu koruması açısından) avronun önemi ne kadar vurgulansa azdır.

Tüm bu kazanımlar sorgulanabilir fakat en kötüsü fırsat kollayıcı bir şekilde olması olur.

Böyle bir Avrupa’da siyasi liderlerimiz, görevlerinden biri olmasına rağmen, genel olarak cansız geçen seçimlerde gevşek bir kampanya yürüttüler. Teşebbüs öncüleri olarak bizler açıklamaların yetersizliğinden payımıza düşen sorumluluğu üstlenmek durumundayız. Fakat geçmiş konusunda hayıflanmamıza gerek yok. Şimdi amaç Avrupa’yı muhafaza etmektir.

Kararlar alınmalı. Derhal Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nda yeniden gayretkeş ve güçlü bir liderliğe sahip aktif bir Komisyon tayin edilmeli ve özellikle uluslararası düzeyde itibarı olan, iktisadi konularda güçlü bir kavrayışa sahip Komisyon başkanı. Devlet başkanları ve hükümet liderleri bu manada sorumluluklarını yerine getirmeliler.

Aynı şekilde küresel ısınma ve rekabet gibi iki meseleye karşı mücadelede çifte zorluğa çözüm olması lazım gelen enerji dönüşümü gibi yalnızca kıta çapında uygulamaya konulduğunda anlamı ve işleyiş kapasitesi olacak kapsamlı projeler başlatılarak Avrupa’ya bağlılık duygusu temin edilmeli.

Bu konuda öncelikle siyasi liderlerimize sorumluluk düşüyor olsa da müteşebbisler gerekli sıçramaya katkı sağlamaya hazırlar.

Öyleyse hepimiz Avrupa’yı muhafaza etmek için kendimize gelelim!        

Le Monde, Başyazı (Yazı, gazetenin internet sitesinde, iş dünyasının başlıca kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinden oluşan uzun bir imza listesiyle yayınlandı.)

Dünya Bülteni için tercüme eden: Muhsin Korkut