Kuzey Irak'taki tartışmalı bir toprak parçası, Arap ve Kürt güçlerinin bulunduğu ateş hattı olarak adlandırılıyor ve bu durum bölgeyi savaş alanına çevirebilir. Dikkatler ABD güçlerinin çekilme takvimine ve Afganistan'daki savaşa yoğunlaşırken, Araplar ve Kürtler arasında Suriye sınırından İran sınırına uzanan petrol zengini toprakları kontrol etme amaçlı kapsamlı bir savaş yaklaşıyor.

Silahlı çekişmenin tehlikesi had safhada. Zira bu bölgenin sakinleri birbiriyle rekabet eden mezheplerin ve ırkların karışımı. Araplar ve Kürtler taraflardan birinin yeni gerçekler dayatmasından endişelenerek şüphe ortamında yaşıyor. Irak Başbakanı Nuri el Maliki, bir Kürt olan Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'yle kriz görüşmeleri yapmak için geçen hafta Irak Kürdistanı'na gitmişti. Gözlemciler, birbirlerine birçok kez ağır sözler söyleyen Maliki ve Barzani'nin bir yıldır hiç görüşmediğini belirtiyor.

Irak ordusuna bağlı bir Arap birliği Bağdat'ın kuzeydoğusundaki Diyala bölgesinden Musul'a doğru hareket etmeye başladı. Fakat Bağdat'ın niyetlerine dair duyulan şüphe Kürt sivilleri yolu kapatmaya sevk ederken, Peşmergeler de tepeleri kesti.

Taraflar, Amerika'nın hızlı arabuluculuğu sayesinde savaşmadan çekildi. Fakat uzmanlar, silahlı çatışmanın Suriye'ye yakın Sincar'dan İran'a yakın Hanekin'e kadar yayılması mümkün olan büyük bir askeri çekişmeye dönüşebileceğini ifade ediyor. Bazı Amerikalı yetkililer Washington'ın
geçen yüzyılın büyük kısmında çözülmemiş halde bırakılan Arap-Kürt çekişmesine karışması gerektiğini belirtiyor.

ABD'nin çekilmesi, bu ülkenin Irak'a saldırısını desteklemiş tek güç olan Kürtleri korkutuyor. Irak ordusunun ve güvenlik güçlerinin büyümesi de endişelerini artırıyor. Bu durum güç dengesinin Kürtlerin aleyhine olacak şekilde Arapların lehine kayması anlamına geliyor.

Şii ve Sünni Araplar Kürtlerin 2003'ten bu yana kendi hacimlerinden büyük bir rol oynadığını düşünüyor. Kürtler Saddam rejiminin dağılması sürecinde Kürt çoğunluğa sahip toprakları ve bölgeleri kontrol etmeye, önceki rejim döneminde kovuldukları yerleri yeniden almaya kendilerini adamışlardı.
 (Katar gazetesi Vatan, 11 Ağustos 2009)

Kaynak: Radikal