Suriye’de barışçıl göstericilere karşı acımasız güç kullanılması sonucunda Ankara’da terazinin kefesi doldu da taşıyor bile. Türkiye, Şam’a askeri müdahale kararı alındığı takdirde, uluslararası toplumla işbirliği yapmayı dahi düşünüyor. Türk yetkililerin de söylediği gibi, Ankara’nın sabrı tükendi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriyeli muadili Beşşar Esad’a nihai uyarısını yaptı. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da geçen hafta Esad’la Şam’daki toplantısı sırasında bu mesajı aktarmıştı.

Davutoğlu Esad’la görüşmesinde, Suriye güçlerinin göstericilere saldırılarının sürmesi halinde Şam’ın Türkiye’den destek görme imkânı olmayacağını ifade etti. Türkiye’nin Hürriyet gazetesine konuşan yetkililer, Ankara’nın başlarda Batılı müttefiklerini Esad’a reformları uygulaması için zaman vermelerine ikna etmeye çalıştığını, ancak Gül’ün Suriyeli muadiline gönderdiği ve ayrıntıları basına yansımaya başlayan mesajın, Ankara’nın Esad rejiminin meşruiyetini çekme niyetine kanıt oluşturduğunu ifade ediyor. Bu durum, Suriye’ye karşı pratik önlemler yönünde hareket etmeye zemin hazırlamakta.

Askeri müdahale ihtimali
Abdullah Gül’ün danışmanı, medyaya Ankara’nın Suriye’ye askeri müdahalede bulunmayacağını ve uluslararası güçlere Suriye’ye kendi topraklarından geçişine izin vermeyeceğini açıkladı. Fakat Ankara’nın Suriye’ye askeri operasyon başlatabilecek uluslararası bir ittifaka katılmaya onay vermesi, Türklerin Suriye’ye yönelik tutumlarındaki dönüm noktasını temsil ediyor.

Cumhurbaşkanı danışmanının açıklaması, Ankara’nın Suriye’deki askeri müdahaleyi ciddi biçimde düşünme sürecine girdiğini gösteriyor. İsrail’in Haaretz gazetesi, ilk süreçte Türkiye’nin Şam’daki elçiliklerini çeken Suudi Arabistan, Kuveyt ve Bahreyn’in başvurduğu gibi Şam elçisini çekebileceği tahmininde bulunuyor. İkinci süreçteyse Türkiye, Suriye’deki proje ve yatırımlarını dondurabilir, ancak uluslararası bir karar alınmadığı sürece askeri müdahalede bulunmayacaktır.

Ayrıca Ankara, Suriye’deki tutumu sebebiyle kendisini eleştiren İran’dan da rahatsız. Tahran, Ankara’yı Amerikalıların emrinde çalışan bir müteahhit olarak nitelemişti. Haaretz gazetesi, Suriye’ye karşı askeri önlemlerin alınması halinde ve İran mali ve askeri yardımlarla Esad yönetimini koruma kararı aldığı takdirde, başka cephelerin de açılabileceğini düşünüyor. Böyle bir senaryo içinde İran, Körfez’de bir cephe açabilir veya Körfez sularında tatbikatlara başlayabilir. İsrail gazeteleri, Suriye devrimi sebebiyle bölgesel bir savaşın çıkma ihtimali karşısındaki mutluluğunu gizlemiyor. İsrail, Türk ordusunun askerlerini göreve çağırması ve Suriye sınırları yakınındaki mevzilere yerleştirmesi gerçeğine dikkat çekiyor.

Libya taktiği uygulanır mı?
Bazı Avrupa başkentlerinde NATO’nun Libya’daki gibi Suriye’ye karşı da hava saldırılarını kullanmayı düşündüğü dile getiriliyor, ancak Şam hâlâ Suriye’deki mevzilere askeri operasyonda bulunulması kararına karşı Güvenlik Konseyi’nde anlaşmazlıklara bel bağlıyor. (Katar gazetesi Vatan, 15 Ağustos 2011)