Yıllar önce Amerika’da yayınlanan meşhur bir şampuan reklamında, kadının saçlarını kastederek “boyadı mı?boyamadı mı?” diye soran etkili bir slogan kullanılmıştı. Aynı soru bugün Hillary Clinton’ın Suriye muhalefetine ve Esad rejimini devirme amaçlı ayaklanmaya karşı tutumu için sorulabilir. Ayaklanmayı gerçekten destekliyor mu desteklemiyor mu? Amerika’nın Suriye Ulusal Konseyini lider grup olarak görmediğini, Esad rejimini ortadan kaldıracak yeni bir koalisyon grubunun şekillenmesine yardım etmek istediğini söylediği geçen günkü sözlerini düşününce, demin sorduğumuz sorunun cevabını gerçekten bilmiyoruz. Amerika “özgürlüklerini kazanmak için savaşan ve ölen cephedekileri daha muteber şekilde temsil edecek…” yeni bir muhalefet koalisyonu şekillendirmek amacıyla Doha’da Katar ve Arap Birliğiyle çalışıyor; “Suriye Ulusal Konseyine muhalefetin malum lideri olarak bakılamaz….muhalefet, Suriye’deki insanları ve kulak verilecek meşru sesi olan diğerlerini de içermelidir.”
Buradaki ironi, Clinton’ın vurguladığı noktaların akla uygun olmasıdır. Suriye muhalefeti, Suriye’de meşruiyeti ve etkisi olan muteber kişilerin liderliğinde olmalıdır. İfadelerindeki sorun şu ki ilgili tüm taraflar için kaybet-kaybet anlamına gelen bir siyasi gerçeklik yaratmaktadır çünkü hem Amerika’nın bölgedeki duruşuna hem de desteklediğini söylediği muhalefet gruplarının etkisine engel olmaktadır.
ABD, Suriye muhalefetine bir oto galericisi veya kıyafet alacağı mağaza muamelesi yapmaktadır; neyi satın alacağını bilmediği için çevredeki dükkânları gezmekte, beğendiği bir ürüne bakıp daha iyisinin olabileceğinden hareketle fikrini değiştirmektedir. Amerika özgürlüğü, onuru ve demokrasiyi tutarlı ve ilkeli bir politika olarak değil de Amerikalıya has bir tutumla destekliyor görünmektedir.
Amerika’nın Suriye muhalefetine sergilediği bu yeni tutumundan üç sorun sâdır olmaktadır. İlki, Amerika’nın kendisi hakkındadır. Amerika gitgide Suriye ayaklanmasına nasıl tepki vereceğinden emin değilmiş gibi görünüyor; bu haftaki karar değişikliği yüzünden çoğu kişi ABD’yi fikrini defalarca değiştiren güvenilmez bir ortak olarak göreceklerdir. Suriye muhalefetini desteklemek istiyorsa bunu daha baştan niçin yapmadı? Suriye Ulusal Konseyiyle yakınlaşıp Suriye içindeki diğer gruplara mevcut giriş noktalarından yardım edebilirdi. Yahut Suriye Ulusal Konseyi dışındaki gruplara sessizce daha fazla yardım eder, değişken/dengesiz davranışını bir gösteriye çevirmezdi.
İkinci sorun, Amerika’nın alenen desteklediği her hangi bir Suriyeli veya Arap grup, Washington’ın kendi elleriyle seçtiği ajanlar olarak lekelenecektir; Amerika ve İsrail’in Arap güvenliğine karşı en ciddi iki tehdit olarak görüldüğü Arap dünyasındaki çoğu birey ve örgüt için ölüm öpücüğüdür bu statü. Esad rejimi, Rusya ve diğerleri, Katar toplantısından çıkacak yeni bir muhalefet grubunu Washington’ın kurduğu ve manipüle ettiği “Amerikan vekili”, “Amerikan-İsrail vekili” diye etiketleyerek bayram edeceklerdir.
Üçüncü sorun, Arap dünyasında hangi grubun meşruiyeti olduğuna, hangi grubun resmin dışında kalması gerektiğine Batı başkentlerinin karar verdiği, Ortadoğu’nun başına bela olmayı hala sürdüren yeni-sömürgeci zihniyet ve girişimin bir diğer boyutunu çağrıştırmasıdır. Bölgede yankısı süren ayaklanmaların ana fikriyle de tezat teşkil etmektedir; ayaklanmaların ana fikri, yenilenmiş Arap vatandaşlığının mümessil olması, güçlendirilmesi; meşruiyetin yabancı güçlerin ve onların kendi elleriyle seçtiği Arap seçkinlerin elinde değil sımsıkı vatandaşların elinde olmasıdır.
Esad rejimine karşı direnişte İslamcıların veya militan Selefilerin daha büyük rol oynamalarından üzüntü duyan ABD ve diğerlerinin içinde bulundukları ironi, bu hamlenin ulusal ayaklamada İslamcı rolünü zayıflatmak yerine güçlendirecek olmasıdır zira İslamcılar, Arap kamuoyundaki Amerikan destekli gruplar üzerinde her daim avantajlıdırlar.
Deraa’da ayaklanmanın başlaması üzerinden ondokuz ay geçtikten sonra ABD ve birçok Batılı hükümet, Arap dünyasındaki ayaklanmalara nasıl tepki vermeleri gerektiğinden emin değiller ve kafaları karışık. Washington, Suriye muhalefetine amatörce yaklaşarak bunu bir kez daha göstermiş oldu bu hafta.
Kaynak: The Daily Star
Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı