Türkiye'nin ılımlı İslamcı ve reformcu hükümeti, Ortadoğu'nun Filistin-İsrail ihtilafından kaynaklanan krizinin çözümünde ön plana çıkmalı

Ortadoğu'nun birçok bölgesi, İsrail-Filistin ihtilafının hâlâ ana nedenini oluşturduğu krize kilitlenmiş durumda ve bu krizin doğurduğu zorluklar dünyayla bölgedeki güçleri birbirine karşı kışkırtıyor. Çok sayıda zorluğa rağmen, bir ülke neredeyse bölgedeki tüm aktörlerle ilgileniyor, ancak yatıştırıcı güç olma potansiyelinin henüz farkına varmış değil: Irak'taki Kürt asilere yönelik son harekâtı bir taraftan İran ve Suriye, diğer taraftan da ABD tarafından desteklenince, görünürde zıt olan güçlerle kurduğu iyi ilişkiler açıkça ortaya koyulan Türkiye.
Türkiye, çoğunluğu Müslüman olan bir bölgede çoğunluğu Müslüman olan bir ülke. Ancak, bölgedeki çoğu rejimin açıkça yoksun olduğu laik ve demokratik bir yönetime sahip. Dahası, İsrail'le yakın ilişkiler içinde ve Yahudi devletinin güvenini kazanabilmek için çok şey yapıyor. Resmi olarak, herhangi bir barış sürecinin baş destekçisi hâlâ ABD olarak kalsa da, İsrail'e verdiği koşulsuz destek nedeniyle Washington'ın adil arabuluculuğunun güvenilirliğine dair son kırıntılar da yok oldu. Dolayısıyla, Türklerin önemli bir destekçi rolünü alması, Filistinlilerin çıkarlarının daha iyi korunması yönünde pek çok şey yapabilmenin yanı sıra, ideal şartlarda bile zor olan bir süreçte Araplarla Müslümanların güvenlerini kazanabilir.


AB sürecine de katkı sağlar
Anlaşılabilir bir biçimde, birbiri ardına gelen Türk hükümetleri Ortadoğu diplomasisinin hata kabul etmeyen dünyasında ülkelerinin profilini yükseltmekten çekindi. Fakat mevcut hükümetin kimliğini belirleyen unsurlar -İslamcı ancak ılımlı ve reformcu- onu doğal olarak ileriye doğru adım atabilecek bir hükümet kılıyor.
Oluşabilecek istikrardan faydalanacaklar yalnızca Filistinlilerle İsrailliler değil, aynı zamanda Lübnanlılar, Suriyeliler, Amerikalılar ve bölgede kaybedecek veya kazanacak birşeyleri olan herkes.

Bununla birlikte, böyle bir durumdan en kazançlı çıkacak olan da, en başta bir Avrupa ülkesinin yarattığı sorunun çözümüne yardım ederek kazanacağı minnettarlıktan dolayı, AB üyeliği girişimi kayda değer bir biçimde ilerleyecek Türkler olabilir.

Kaynak: Radikal