Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın, İsrail'in öfke dalgalarını kabartan İran gezisinin içinden, "doları olmayan ticaret kararının" çıktığı anda, internette, Amerikan Ulusal İstihbarat Konseyi'nin tam bir yıl önce hazırladığı bir rapor: Küresel Eğilimler, 2025.

Rapor, yeni Başkan Barack Obama'ya yeni stratejilerini belirlemede destek amacıyla hazırlanmış.

Aslında Oval Ofis'e ayak basmış ilk Afrika kökenli Amerikan Başkanı için biraz da "soğuk duş" etkisi yapmış olabilir.

Çünkü Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA)'nın yanında çalışmalarını sürdüren Konsey'in raporuna göre, Amerika, sadece 15 yıl sonra, yani 2025'te dünyadaki süper güç olma özelliğini kaybetmiş olacak... Cümle şöyle:

"2025 yılında Amerika yine dünyanın en büyük gücü olarak gözükmekle birlikte, ekonomik ve hatta askeri gücünde dünyanın yeni oyuncuları Hindistan ve Çin gibi ülkeler karşısında ciddi gerileme göstereceği açıktır."

Rapora göre kısaca BRIC olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin, önümüzdeki 15 yılın küresel gelişmelerine daha çok yön veren güçler olarak ortaya çıkacak. Şu anda tartışılan ana konu ise, bu rapor yazıldığında henüz yaşamakta olduğumuz küresel kriz yoktu!.. Acaba, kriz, söz konusu 15 yılı daha da kısaltmış hatta, günümüze taşımış olamaz mı...

Radikal değişimler

Nükleer programının "barışçı" olduğunu ısrarla savunan İran'ın, Rusya ve Çin'in şemsiyesi altında her geçen gün manevra gücünü artırması, buna karşılık, Amerika'nın biraz çaresiz görüntü sergilemesi, dünyadaki hızlı değişimin en önemli örneği olarak kabul ediliyor.

Nitekim, en zengin 7 devletin (G-7) Eylül ayında Pittsburgh'da gerçekleştirdikleri zirvede, dünya ekonomisinin yönlendirilmesini esas olarak, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu G-20'lere devretmesi de 2025 yolunun kısaldığının en önemli göstergesi olarak değerlendiriliyor.

BRIC olara adlandırılan dört ülkenin yanında Türkiye'nin de önce ekonomik, devamında da siyasi gücünün arttığı çok özel bir dönemden geçiyoruz.

Dolar kararı: Washington'a darbe

Amerikan Doları'nın istikrarsızlığı, dünyayı yeni bir karara doğru taşıyor: Dolar'dan kurtuluş... Çin, Rusya, Japonya, Brezilya, Körfez ülkeleri dünya ticaretindeki dolar hakimiyetinden kurtuluş için ya Euro'ya dönüşü, ya da ortak bir döviz sepeti yaratarak ticareti sürdürmeyi planlıyorlar. Bu, sadece kendi parasını basarak büyük bir avantajı yaşayan Amerika açısından öldürücü darbe anlamına geliyor...

İşte tam bu noktada, Türkiye'nin İran'la olan ticaretinde "doları devre dışı bırakma" kararı alması, benzer bir çalışmanın Çin'le de yürütüldüğüne ilişkin haberler gerçekten, 2025 raporunun süresinin hayli kısalıp bugüne kadar çekildiğini gösteriyor.

Belli ki dünya, Amerikalı istihbaratçıların 15 yılda gelmelerini bekledikleri aşamaya büyük bir hızla yaklaşıyor.

Yeni, bağımsız oyuncular

Gelişmenin çok önemli bir sonucu daha var: Soğuk Savaş yıllarında dış politikalarını Amerika'ya göre ayarlamış bazı devletlerin artık, kendi ulusal stratejileri çerçevesinde bağımsız politikalara yönelmeleri.

Türkiye bu tür "manevra alanını hızla genişletip bağımsız hareket eden" devletler grubunun başında geliyor.

Yeni dönem, birden çok fazla "süper oyuncunun" dünya dengelerindeki yerlerini alacaklarını gösteriyor...

Türkiye bunlardan biri...

Yaşadığımız bütün sancıların perde arkasında bu kadar net bir gelişme ve bu gelişmeyi durdurmaya çalışanların manevraları var...

Hepsi bu...

Ne? Cunta mı?

Formülü geliştirelim... Zaten artık belli oldu... Türkiye, 21'inci yüzyılda adam gibi bir ülke olup, dünyanın ilk 20'sinde değil, ilk onunda yer alacaksa, "sac ayağı" şudur: Güçlü ekonomi... Güçlü demokrasi... Güçlü ordu... Bu ayaklardan birinde yaşanılacak bir zaafiyet, milletin geleceğini karartacaktır... Bakıyoruz... Durum belli karargahlarda vahim gibi görünüyor... Cunta kurmalar... Demokrasiye inançsızlık... Hatta demokrasiye karşı komplo düzenleme girişimleri... Bu arada, üniformasını giydiği şerefli kurumu zor durumda bırakan maceracı girişimler... Tabii bunlar birer iddia ama, gerçekten önemli... Bütün bu tartışmanın sonunda bu memleketin demokrasisi ve ordusu yara alacaksa, ekonomiyi toparlamışsın neye yarar... Demokrasiye karşı cunta kurmak, bu milletin geleceğine sıkılmış kurşundur... Ayıptır... Millete yazıktır...


Kaynak: Star