Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir'in tutuklanması yönünde karar çıkarması için harekete geçiren Batılı ülkelerin, bu kararın uluslararası ilişkilerde tehlikeli şartlar yaratacağını anlaması zaman alacak. Ayrıca Batılı ülkeler, mahkemenin bu ahmakça adımının çok geçmeden Sudan'da ve çevresindeki bölgede kalan son istikrar parçalarını da yok edeceğini anlayacak. Karar şimdiden Hartum'un fevri tepkilerine yol açtı.

Hartum, Batılı başkentlerle ilişkilerinin bu kararın arkasında yer aldığı şüphesiyle bazı yardım kuruluşlarını sınır dışı etti. Bunun ilk sonucu, Darfur ve diğer bölgelerde yardımlardan yararlanan yüz binlerce kişiyi vuracak doğrudan zarardır.

Bunun yanı sıra kararın çıkmasıyla birlikte Darfur'daki isyancı hareketler güçlendi ve hemen tutumlarını sertleştirmeye, isteklerinin çıtasını yükseltmeye ve Batı'nın sevgisini kazanmak için birbirleriyle yarışmaya başladılar. Hatta Beşir'in tutuklanıp Lahey'e gönderilmesi için gönüllü oldular.

Batılı yetkililer ve diplomatlar kararın zaten kötü olan şartları çözümsüzleştireceğini, bu tür tepkisel ve aceleyle atılmış bir adımın sonuçlarının Batılı kurumlarda, yabancı elçiliklerde, çok uluslu güçlerde ve yardım kuruluşlarında çalışanların geleceği üzerinde tehlikeli olabileceğini itiraf ediyorlar.

Arap, Afrika ve İslam ülkeleri suçlamaların bir ay ertelenmesi için BM Güvenlik Konseyi'ne baskı yapmalı. Bu sürede Darfur krizinin çözümü için makul bir mesafe kat edilebilir. Konseyin tavrının özellikle ABD'yle Britanya tarafından belirlendiğini bildiğimizden, bu iki devletten Darfur'daki şartların daha da kötüleşmesini engellemek için sorumlu davranmalarını istiyoruz.

Belki de Washington ve Londra Rusya ve Çin gibi basiretli davransa daha iyi olacak. Bu da Darfur krizi çözüm yoluna girene dek tutuklama kararının iptalini veya ertelenmesini öngörüyor. ABD ve Britanya'nın Sudan'daki ateşi tutuşturmaya devam etmesiyse, tek bir şeyi teyit ediyor: Bu ülkeler iddia ettikleri gibi Darfur halkının sıkıntılarıyla ilgilenmiyor; sadece Sudan'ı parçalamaya ve bu büyük Arap ülkesini etnik devletçiklere bölmeye çalışarak Sudan'ın güneyindeki oyunu bu mez batısında tekrarlamaya çalışıyorlar. (Katar gazetesi Vatan, 6 Mart 2009)

Kaynak: Radikal