Butto'nun demokrasi yanlısı seçim programı, aslında bir intihar programıydı. Dünya bundan sonra Pakistan'dan korkmakta haklı

Benazir Butto'nun öldürülmesinde şaşılacak bir durum yok. Asıl şaşırtıcı olanı hayatta kalmasıydı. Kendisini şiddetli bir patlamanın beklediğini, bir intihar eylemcisinin kendisini aradığını biliyordu. Korkularında haklıydı. Uçaktan indiği anda kendisini bekleyen bir katil görmeyi tahmin ediyordu. 18 Ekim'de Pakistan'a döndüğünde, katili birkaç saat gecikmişti. Katili onu Karaçi'de avlamaya çalıştı; onu karşılamaya gelenleri kana
boğdu. Butto'yu zırhlı bir araç kurtardı; ölümle randevusunu erteledi.
İki hafta sonra yapılması kararlaştırılan genel seçime kadar hayatta kalması zordu. Bu kadın rakiplerinden daha güçlüydü. Seçim programı bir intihar programıydı aslında. Generallerden, demokratik liderlerin karar organlarına gelmesinden sonra kışlaya dönmelerini istiyordu. Yöneticilerinin anayasayı 'küçük bir memur'a çevirdiği ülkede anayasaya saygı gösterilmesini istedi. Partilerin silahlı milislere sahip olmasına karşı çıkıyor ve çeşitli bölgelerdeki devletçiklerin ortadan kaldırılmasını istiyordu. Taliban yandaşı dini okullardaki 'aşırılık yanlılığı fabrikalarına' kilit vurulmasını, Pakistan'ın İslami medeniyet geleneği, ılımlılık, demokrasi ve kalkınma değerleriyle uzlaşmasını istiyordu. Tam bir intihar programı gerçekten.
Kendisine 'kaderin kızı' adını vermekte hatalı değildi. Zülfikar Ali Butto idamından birkaç gün önce kızı Benazir'e, "Cesur ol.
Öteki dünyada buluşacağız" diyordu. 'Benzeri olmayan' anlamındaki Benazir ismini de kızına kendisi seçmişti. Bu güzel kız çocuğu Pakistan'ın nükleer hayalinin sahibi olan babasının cesedini taşıdı. Sonrasında, Fransa'daki evinde ölü bulunan kardeşi Şahnavaz'ın cesedini taşıyacaktı. Ardından gizemli bir ortamda ateş açılarak öldürülen diğer kardeşi Mürtaza'nınkini...
Halk Partisi'ni kuran aileden sadece kız kardeşi kaldı. O da siyaset ve Butto ailesinin laneti macerasına girmekten sakındı.
Zülfikar Ali Butto idamından önce ülkeyi mezarından yöneteceği tehdidinde bulunmuştu. Benazir seçimlere girdi ve kazandı. Babası gibi başbakan oldu. Başbakanlık ofisinden iki kez çıkarıldı. Benazir'in üzerindeki lanetlere, yolsuzluğa bulaştığı suçlaması da eklendi.
Harvard ve Oxford üniversitelerinde okumuş bu kadın, bu uzak ülkeyi unutabilirdi. Buradaki iktidar, aile ve insanlarla ilişkilerin laneti, başka ülkelerdeki başka aileleri vuran trajedileri hatırlatmakta. ABD'de Kennedy ailesi, Hindistan'daki Gandhi ailesi ve Lübnan'daki el Cemayel ailesi gibi...
Bazı cesetler, uzun cesetler mevsiminin uyarısını yapar. Dünya, Pakistan konusunda endişelenmekte haklı. Ondan korkmakta da. Benazir'in cesedi soru işareti seli oluşturdu. Müşerref, seçimleri ne yapacak? Lâl Mescit'teki çatışmalar sonrası köktencilerle çekişmeyi ne yapacak? Ülke Irak'ınkine benzer bir sürece girerse ne olacak? Nükleer silahlar ne olacak? Hindistan ne yapacak? Pakistan kazanı patladığında Afganistan'a ne olacak? Terörle savaş ve Bin Ladin'in Müşerref rejimine karşı açtığı 'cihat' ne olacak? Dünya, Pakistan intihar yoluna girdiğinde, devlet otoritesi
bitip ülkenin Afganistanlaşması veya Iraklaştırılması başarılı olduğunda 'kemerlerini bağlamalı'.


Kaynak: Radikal