Ülkesinin iradesini bölgeye dayatma eğilimi gösteren Ahmedinecad, nükleer programına dair şüphelere meşruiyet kazandırıyor.İran Libya değil. Humeyni'nin temelini attığı rejim, Libya'da Fatih devriminin temelini attığı rejimden farklı. Tahran birçok şeyle suçlanıyor ancak 'Lockerbie tuzağı'na takılmış değil. İran nükleer krizine, Libya tarzı çözüm yöneltilmedi. İran, Kuzey Kore de değil. Yani, açlık denizinde boğulmuş bir füze tersanesi değil. Askeri sırlarını satarak kıt kanaat geçinmeye çalışan fakir bir ülke değil. Mahmud Ahmedinecad Kim Yong İl gibi diktatör değil. Ve, İran nükleer krizine Kore tarzı bir çözüm de yöneltilmiş değil. İran, Libya çözümünü istemiyor. Zira, Libya çözümü harika bir reçete değil. Şartların, imkânların ve taleplerin farklılılığı nedeniyle İran, Kuzey Kore çözümünü de istemiyor. O zaman soru, İran'ın istediği çözüm ve mevcut krize dair asıl talepleriyle ilgili. ABD-İran hattında yükselen gürültüyü bir yana bırakalım. Zira iki ülkenin sevgi ve nefretle dolu tarihinde, bu derin krizin anlaşılmasına destek olacak noktalar var. Daha da önemlisi, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, uranyum zenginleştirmeyi durdurması için BM Güvenlik Konseyi'nin verdiği süreye saygı göstermemesi nedeniyle, İran'ın bu uluslararası meşru karara uyması talebini tekrarlayarak derin kaygısını dile getirdi. ABD'yle çatışmakla uluslararası toplumla çatışmak ayrı şeyler. Bu yüzden İran'ın ne istediğine dair soru tekrar ortaya çıkıyor. İran nükleer enerjiyi sadece barışçıl amaçlarla isteseydi, güven vermekte aciz kalmazdı; güven verseydi, BM yaptırım kararı almazdı. Özellikle de, ABD dışındaki daimi üyeler Tahran'la çatışmaya girmek veya Bush yönetimine bir çatışma için gerekçe vermek istemezken... İran'ın, barışçıl amaçlar için nükleer enerjiye sahip olmak istediği mesajı veren bir dil kullanmadığı söylenebilir. Zira Ahmedinecad seçildiğinden beri, ülkesinin iradesini bölgeye ve dünyaya dayatma eğilimi gösteriyor. Bu dil, Çin ve Rusya gibi İran'la sıcak ilişki içindeki veya Fransa ve Almanya gibi aslında kendisine düşman olmayan ülkelerle sıkıntı yaşamasına yol açtı. Ahmedinecad, ülkesinin nükleer bomba elde etmek ve bölgenin lideri olmak istediğinin mesajını veren bir dil kullandı. Bölge nükleer silahtan arındırılmalı Ne bir İran-ABD savaşı, ne de İran'ın, ABD'nin bölgedeki ortağı olması bölge halklarının çıkarına. Asıl gereken, bölgenin nükleer silahlardan arındırılması için çalışmak ve İran'ın gücü ve köklü tarihine uygun bir rol kazanması. Nükleer dosyanın Güvenlik Konseyi'ne dönüşüyle birlikte, her gözlemci Tahran'a ne istediğini sorma hakkını elde ediyor. İran somut adımlar atarak ve ciddi tatminler sunarak muhalif cepheyi çökertebilirken neden savaşçı bir üslup kullanıyor? Nükleer ip üzerinde yürümekte ısrar etmek, özellikle de Irak'taki şartların gölgesinde felaket tehdidi yarattığı için bunları söylüyoruz. Dünyayla gerginliği artıran tutumlar temelinde ilişki kurmak ve bunu ulusal saygınlıkla gerekçelendirmek, başkalarına zarar vermekte ne kadar başarılı olursa olsun, bölgeyi en fazla zararı İran'ın göreceği bir çatışmaya sürükleyebilir. (Londra'da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 23 Şubat 2007)