Araplar Irak’ta varlık sahibi değil. Irak’taki çekişme İran’la ABD arasında. Bu iki ülke de hasımlarıyla mücadelede kendi kampını güçlendirmeye ve çıkarlarını temin etmek için Bağdat’taki destekçilerine arka çıkmaya çalışıyor.

Son seçimler ve öncekileri bu tabloyu büyük ölçüde açıklıyor. ABD son seçimi, İyad Allavi liderliğindeki laiklerin kazanmasını yeğliyor. Zira Allavi listesinde Sünnileri, Şiileri ve Baasçıları toplayabildi. Ayrıca ABD’yle ilişkileri eskiye dayanan Allavi’nin Saddam’ın düşürülmesinde büyük desteği vardı.

Fakat Washington Başbakan Nuri el Maliki’nin seçimi kazanmasından da rahatsızlık duymaz. Maliki, Mukteda Sadr yandaşı radikallere karşı kampanya başlatmış, mezhepçi iç savaşın ardından makul oranda güvenlik sağlamıştı. Bu durum ABD’ye çekilme takvimi belirleme imkânı verdi. Maliki’nin mezhepçi arka planı aslında Washington için kaygı oluştursa da, ABD Tahran’a yakın olan eski müttefiki Yüksek İslam Konseyi’ni ve lideri Ahmed Çelebi’yi zayıflatmak için ona muhtaç.

Yüksek İslam Konseyi’yse mezhepçiliğini ispatladı. Başkalarına açılamıyor, Çelebi’yle birlikte intikam politikası yürütüyor. Baasçı oldukları gerekçesiyle yüzlerce adaya seçim yasağı getirilmesi yönündeki hamleyi de bu parti başlattı. Oysa ABD Baasçılara açılma eğilimindeydi.

Diğer yandan hiçbir Arap ülkesi Maliki’nin iktidarda kalmasını istemiyor. Maliki, henüz Bağdat’a elçi atamayan Riyad açısından bir sorun. Şam da, kendisine karşı sert bir kampanya başlatmasının ve Suriye’nin teröre desteğini soruşturması için BM Güvenlik Konseyi’ne başvurma tehdidinde bulunmasının ardından ona güvenmiyor. İran’sa Maliki’de velayet-i fakihe inanan bir Şii’den çok ulusalcı bir Iraklı görüyor.

Irak’ta muhtemelen hiçkimse tek başına iktidara gelemeyecek ve siyasetçiler laik, mezhepçi ve milliyetçi (Kürtler) bir koalisyon kurmak zorunda kalacak. Çekilme sonrası Irak’ta ortaya çıkacak boşluğu doldurmak isteyecek olan Amerikalılar da, nüfuzlarını garanti etmelerinin ardından koalisyon hükümetini destekleyecek ve etkin olmayan bazı bakanlıkları İran yandaşlarının almasını engellemeyecek. Taraflar daha çetin bir çekişmeye veya çözüme hazırlık için kendi paylarını garantiye almaya çalışacak. (Londra’da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 16 Mart 2010)

Kaynak: Radikal