Televizyon haberciliğini Birinci körfez savaşının gerçek galibi sayanlar aslında haksız değil. Bu savaşın "pornografik savaş" olarak adlandırılmasıyla, patlayan bombaların televizyon ekranlarından naklen seyredilmesi arasında doğrudan ilişki kurulabilir. Amerikanın tekrar körfeze döndüğü, daha doğrusu Irak'ı işgal ederek kan ve ateşe boğduğu süreçten galip çıkmadığı kesin. Fakat kesin galiplerden birinin internet haberciliği olduğunu söyleyebiliriz.
Yazılı basınla görsel basın arasında stratejik bir yerde duran internet medyasının işlevi gün geçtikçe daha da artacak. Washington Post gazetesinin sadece internetten yayınlanmaya başlayacağı haberi geçen hafta duyulduğunda aslında yeni bir dönemin fiilen başladığının işareti veriliyordu.
Televizyon ve basılı medya algısını tepetaklak ederek, adeta interaktif bir süreci tetikleyen internet, hem haberi yaygınlaştırırken gündemi elinde tutmayı, hem de belirleyicilik iddiasını elinde tutuyor.
Geçen hafta "yeni bir dönemin eşiğinde" diyerek duyurduğumuz dünya bülteninin açılımı internet haberciliğinin bilincinde olmaya da işaret ediyordu.
Haber ve haber-analizlerde bölümlerinde yazılarını göreceğiniz/gördüğümüz her biri kendi alanında yetkin isimler, daha önce duyurduğumuz alternatif dilin ilk işaretleridir. Güney Asya konusunda Mahmut Osmanoğlu, İran siyaseti ve sosyal yapısı konusundaki vukufiyeti ile kendini gösteren Hakkı Uygur aramıza katılan isimlerden. İsmail Yaşa Arap dünyasının nabzını tutan haber ve analizleriyle katkılarını sürdürecek. Ortaasya'yı çok iyi bilen Aydoğan Kalabalık haber ve analizleriyle bölgenin nabzını tutacak.
Dünya Bülteninin siyasi ve stratejik konularda güvenilir haber ve yorumlarda edindiği haklı yerini sağlamlaştırırken, ilgi alanımızı daha da zengin hale getirecek açılımların hazırlıklarını yaptığımızı duyurmakta yarar var. Özellikle kültür, sanat, sosyal alanlarda daha doyurcu açılımları bekleyiniz.