Kuzey Irak'a müdahale izni için hükümete baskı yapan ordunun amacı AKP'yi zayıflatmak. Ordu PKK liderlerini de seçim öncesi yakalamayacak
Türkiye'yle Kuzey Irak Kürtleri arasındaki benzeri görülmemiş gerginlik azalmış gibi duruyor. Türk ordusunun Kuzey Irak'ta askeri operasyon yapma tehdidi başından beri, temel üsleri Irak-Türkiye-İran üçgenindeki Kandil Dağı'nda bulunan PKK'dan kurtulma hesaplarıyla ilgili değildi. Zira orada yaşanacak bir askeri maceranın başarı şansı yüksek değil ve bu durum uzun ve kanlı bir savaş anlamına gelebilir. Buna Iraklı Kürtlerin, Nuri el Maliki hükümetinin ve Washington'ın böyle bir operasyona karşı çıkması da eklenmeli.
Türk ordusu, Meclis'in sınır ötesi harekâta izin veren bir karar çıkarması için siyasi otoriteye baskı yaptı. Öte yandan, kimse Başbakan Tayyip Erdoğan'ın harekâtın 22 Temmuz'daki seçimler öncesinde iç siyasete olumsuz yansıyacağı ve faydasız olacağı gerekçesiyle buna karşı çıkacağından kuşku duymadı. Askerin hedefinin AKP'yi sıkıntıya sokmak, partiyi milliyetçilikten ödün veriyormuş gibi göstermek ve dolayısıyla seçmenleri diğer partilere oy vermeye teşvik etmek olduğu açık.
Asker Talabani'yle de bir araya geldi...
ABD de baskılara direndi ve siyasi çözüme fırsat verilmesi çağrısı yaptı. Maliki'yi Ankara'ya davet eden Erdoğan, seçimlere kadar zaman kazanmak için her türlü çabayı harcamak istiyor. Fakat, hesapta olmayan gelişmeler yaşandı. Hudson Enstitüsü, ABD savunma ve dışişleri bakanlığından yetkililerin yanı sıra Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin oğlu ve bölgesel Kürdistan hükümetinin Washington'daki temsilcisi Kubat Talabani'nin katıldığı bir toplantı düzenledi.
Katılımcılar arasında, Türk tarafından Genelkurmay Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Süha Tanyeri'yle, Türkiye'nin Washington'daki askeri ataşesi Bertan Nugaylaroğlu vardı.
'Terörü destekleyenler'le bir araya gelinmesine karşı çıkan Genelkurmay Başkanlığı'nın iki temsilcisinin, Kubat Talabani'yle aynı masada tartışması bir sürprizdi. Acaba bu durum ordunun terörü destekleyenlerle bir araya gelmeme politikasının değiştiği anlamına mı geliyor yoksa amaç AKP'yi zayıflatmak mı?
Toplantı gizlice geçiştirilecekti ama Zaman ve Milliyet gazeteleri olayı su yüzüne çıkardı. Skandal bununla da sınırlı kalmadı. Toplantıda Türk basınının 'felaket senaryosu' diye tanımladığı bir senaryo konuşulmuş. Söylendiğine göre Türklerden birinin hazırladığı senaryo, İstanbul'da en az 50 kişinin öleceği bir patlamayı, Anayasa Mahkemesi Başkanı'na PKK'nın üzerine atılacak bir suikast düzenlenmesini ve Türk ordusunun 50 bin askerle Kuzey Irak'a girmesini öngörüyor.
Daha da önemlisi, Türk katılımcılar tıpkı 1999'da Abdullah Öcalan'ın teslim edilmesinin o yılki seçimlerde Bülent Ecevit'e yaradığı gibi, gelecek seçimlerde de AKP'ye yarayacağı için şu süreçte bazı PKK
liderlerinin yakalanmasına itiraz etmiş.
Dolayısıyla Türk askeri AKP'nin tuzağına düştü. Askerin PKK liderlerini yakalamak istemediği ortaya çıktı. Ayrıca bizzat kendisinin görüşülmemesini istediği kişilerle aynı masaya oturuyor. Kuzey Irak harekâtına dair koparılan bütün gürültü sadece iç hesaplar için.
Kaynak: Radikal