11 Eylül’den beri Amerikan yönetiminin kasıtsız da olsa başlıca işlevi, bireysel özgürlükleri azaltacak ve yönetimin gücünü artıracak stratejiler geliştirmektir. Belli etmeden. Ne George W. Bush ne de Barack Obama bu ifadeleri kullanmıyor elbet. Onlar, Amerikalılara daha fazla güvenlik sağladıklarını söylüyorlar fakat eylemleri, sözleriyle çelişiyor çünkü ABD bugün tam aksine daha az güvenlikli, daha otoriteryan ve daha fakir. Denizaşırı emperyal görevlerin her artışına – onlar bunu terörler savaş diye pazarlıyorlar – tüm Amerikalıların özgürlüklerini tırpanlayan yeni bir yasa eşlik ediyor. En yeni yasa, Ulusal Savunma Yetki Yasası, teröre bulaşmış olmasından şüphelenilen her hangi bir Amerikan vatandaşını yargı sürecini işletmeden, yargılamadan süresiz olarak tutuklama yetkisi veriyor.

İnsansız hava araçları (İHA) Amerikan hegemonyasının yeni araçları oldu. Yönetim sözcüsü, emniyet-asayiş görevini gördüklerini söylüyor – ki bu konuyu pek ağızlarına almazlar. Amerikalı mekanik kanun koruyucusu, yani insansız hava aracı, yerel yönetimin asayişi sağlayamayacak kadar zayıf yahut buna isteksiz olduğu yerlerde adâleti sağlıyor. Savın kusurunu görmek zor değil. Yargı sürecinden sonra bir kimseyi tutuklamak üzere kolluk gücünün gönderilmesi ve tutuklama müzekkeresinin yayınlanması ile bir ulusun hava sahasına bir makine gönderilmesi ve bir zanlının binlerce fit yukarıdan vurularak öldürülmesi – biraz sonra ölecek olan bu zanlı ailesiyle birlikte seyahat eden bir Amerikalı da olabilir – çok farklıdır. Dolayısıyla insansız hava araçlarının polislik yapması esasen hem gayri ahlâki hem de kanun dışıdır ki BM bu hükmü vermiştir.

Amerikan yönetimi bakış açısından, insansız hava araçları kullanımı bahse değer üstünlük sunuyor. İçinde Amerikalı askerlerin olduğu binlerce tabutun gözle görünmesi üzerine verilen tepkilerin siyaseten taşınamaz bir noktaya varması sayesinde Vietnam Savaşının nihayete erdiği sık sık iddia edilir. Pentagon dersini aldı ve Irak’ta, Afganistan’da Amerikalı can kayıplarını azaltmak için sivil kayıplara yol açması pahasına büyük bir ateş gücü ve ileri teknoloji ürünü silahlar kullandı. Bu mantığın izinden gidilmesi insansız hava araçlarına götürdü. İHA’lar aslında keşif-gözlem amaçlıydı fakat Hellfire füzeleriyle donatılan Predator cinsi hem keşif yapabiliyor hem de öldürebiliyor. İleri versiyonları ise gözlem yapabilir, hedefin geçerli olup olmadığına karar verip görevi icra edebilir. Hiçbir insan dahli olmadan. En iyi tarafı, İHA’lar Amerikalı asker ve bürokratları tehlikeye sokmadan insanları öldürebilir; gerçek hayata uyarlanmış bir video oyunu bu. Amerikalı can kayıplarını sıfıra indirme imkânı, İHA’ları mükemmel silah haline getirmektedir; ayrıca, sona ermeyen düşük yoğunluklu sürekli savaşın “yeni normal” olmasını fiilen garantiye almaktadır. İHA’larla suikast düzenlenmesine ilan edilmemiş bir savaştır veya hedeflerin gerçekten terörist olduğunun delil olmaksızın yapılan bir savaştır diyerek karşı çıkanlara yönetimin vereceği cevap belli: Silahlı çatışma değil, polis eylemidir bu. Aksi takdirde Beyaz Saray operasyonu CIA’ye devredebilir ve CIA, başkanlığın bulgularına dayanarak görevi icra edebilir. Angajman kuralları veya Kongre nezareti olmaksızın Pakistan, Yemen ve Somali gibi yerlerde CIA’nin başı çekmesi bu yüzdendir.

Eğer evrensel bir hakikat varsa o da yeni bir teknoloji bir kez geliştirildiğinde kullanılacak ve derhal yasal çerçevesi hazırlanacak olmasıdır. İHA’ların ticari birlikleri ve lobisi bile var: The Association for Unmanned Vehicles Systems International veya AUVSI. Denizaşırı yerlerdeki “savaş bölgelerinde” olup bitenlerin ABD’nin kapısını çalması küreel ekonomi ve pazarlama çabalarına verilen bir haraçtır belki ama tüm yönetimler ellerinde halkı çizgide tutacak oyuncakları da pek sever. Silahsız Drone’lar Meksika ve Kanada sınırlarında kullanılıyor. Kongre’deki pek çokları, geçen Şubat ayında tüm ülkede Drone kullanılmasına izin veren (Şubat ayında kabul edilen) kanun taslağının gösterdiği üzere polisin ve federal güvenlik birimlerinin de tüm ülkede Drone kullandığını görmek istiyorlar.

Yetkililerin yaptığı açıklama öteden beri söylenen cinsten. Polis, kanunları gözeten kamuoyunu suçlulardan ve teröristlerden korumak için daha fazla kaynağa ihtiyaç duyuyor. Drone’lar dâhil teknoloji bir güç çarpanadır; polis, emniyet merkezinde masasında oturup arka bahçenizde ne yaptığınızı izleyebilir. Aynı polis aynı anda pek çok insanı gözleyebilir. Kullanımı gittikçe artan GPS araçlarını da bu araçlara ekleyin, siz evdeyken polis yakından izleyebilir ve arabanızla 7 gün 24 saat ne zaman ve nerede olduğunuzu bilebilir. Telefonunuzu da dinleyebilir ve internette nelere baktığınızı ve neler yazdığınızı kaydedebilir.

Polisin kullanması için yirmi eyâlette 64 Drone pisti var ve 300’den fazla yasa koruyucu kuruma bu araçları kullanma yetkisi verildi. Kongre’deki pek çokları, polisin serbestçe hareket edeceği azami alana sahip olmasını istiyor. Silahlı insansız hava araçlarının kullanılması ise sadece zaman meselesi çünkü aynı kanun ve düzen argümanı işliyor: İnsansız hava araçları suçlulara karşı etkin bir eylem sergileyerek polisin işini daha iyi yapmasını sağlayacaktır. Drone kullanan Teksas’taki bir kasaba, kolluk gücünün hergün kullandığı şeylerdir ve bu cins bir sisteme sahip olmak üstünlük sağlar diyerek Drone’ları şok silahlarıyla, göz yaşartıcı bombalarla ve plastik kurşunlarla teçhiz etmeyi tartışıyor.

Kongre’de, kamuoyunda ve medyada Drone’lara ABD geneline yayılacak serbest ateş alanı tanınmasına karşı az da olsa tepki var kuşkusuz. Muhtemel sebebe binaen makul olmayan aramaları veya mahkeme emri olmaksızın arama yapılmasını yasaklayan Dördüncü Anayasa Değişikliği, yönetimin vatandaşları gözetleme hakkını kısıtlayacak gibi görünüyor. Senatör Rand Paul mahkeme emri olmaksızın yapılacak gözlemi yasadışı sayan bir kanun teklifi sundu. Halen onaylanmayı bekleyen bu teklif maalesef Drone’ların yasal olmasını ama aynı zamanda düzenlemeye tâbi olmasını da kabul ediyor. Ayrıca yönetimin kullanacağı bazı yasal boşlukları da var. Teklife göre Drone’lar sınırları gözetleyebilir; hayatın tehlikede olduğu anlarda ve yüksek terör saldırısı riski olduğunda kullanılabilir. Bu formül maalesef Drone’ların öldürücü gücünü kullanma yetkisini fiilen vermekte, polislere kuralları yorumlama ve atlatma imkânı tanımaktadır. Sınırların nereye kadar uzandığı kanaate kalmış bir iştir ve fiilen mevcut tehlikelerde veya terör durumlarında Drone kullanılması, yetkililere ihtiyat kabilinden hata yapma imkânı tanımaktadır ki ilgisiz, uzaklara dalmış gitmiş Kongre’nin dayattığı sınırlamalara öyle pek riayet etmeden, alakasız pek çok durumda kullanılmaları söz konusu olacaktır.

Drone’lar ABD’nin sınırlarını güvenli kılacaksa, bunun için elzemse, Amerikalılar Drone’lara sıcak bakacaklardır. Fakat sınırları dikkatlice tarif eden, Drone’ların başka kullanımlarına sıkı bir şekilde kayda alan bir yasa olmalıdır. Drone’lar kolluk gücü aracı olarak ABD’de kullanılmamalıdır çünkü suistimal edilme ihtimali çok yüksektir. Eğer kullanılırlarsa, standart polis usullerinden biri olursa, son 11 yılda ne tür bir ulus haline geldiğimizin de ölçüsünü verir. Amerikan halkını kendilerinden korumak için sürekli gözetimi mümkün kılan askeri teknolojilerin kullanımı topyekûn reddedilmelidir. Demokratlar da Cumhuriyetçiler de reddetmelidir.

Kaynak: Antiwar

Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı