Bush Irak'ta kafasına atılan pabuçların taşıdığı mesajı da anlayamadı. ABD'nin bölgedeki imajı Filistin ve İran sorunlarının halledilmesiyle düzelir.

Sovyet lider Nikita Kruşçev 50 yıl önce ayakkabısını BM'de masaya vurduğunda, soğukkanlılığıyla meşhur Britanya başbakanı Harold Macmillan şöyle demişti: "Mümkünse bunun tercüme edilmesini istiyorum." Pazar günü Bağdat'taki basın toplantısında öfkeli bir gazetecinin kafasına yağdırdığı pabuçlardan başını eğerek kurtulan ABD Başkanı George W. Bush şaşırdığını itiraf etti. Bu, seri beceriksizliklere imza atan birisine yönelik destansı bir aşağılamaydı. Fakat pabuçlar gibi Bush'un kafasının üstünden geçti gitti. ABD'nin Müslüman dünyadaki itibarını Irak'ta gömen Bush anlamadı, anlamıyor ve hiçbir zaman anlamayacak.

Bush yönetimi Irak devletini yıktı, orta sınıfın Ortadoğu'ya dağılmasına yol açtı, cihad yanlılığını yaygınlaştırdı ve bölgenin başına uzun süre bela olacak mezhepçiliği tetikledi. Irak'ı işgal ederek İran'ı da bölgesel bir güce dönüştürdü.

ABD Hükümeti Saydamlık Ofisi gibi kurumların özenli raporları, Bush ekibinin zafer gösterileri yapmak dışında bir stratejisi olmadığını ve ülkede ışıkları yakmayı veya musluklardan su akıtmayı bile zar zor becerdiğini ortaya koyuyor. Fakat Bush giderken ve Barack Obama gelirken, bölgede hevesli beklentiler var ve bazı umut verici gelişmeler de yaşanıyor. Örneğin, ABD askerlerinin statüsüne ve aşamalı çekilmesine dair ABD-Irak anlaşması ekimde Irak kabinesince reddedilmişti, ama geçen ay onaylandı. İki tarih arasında olan şuydu: Amerikalılar değişim için oy verdi ve İran'ın en yakın ve güçlü Iraklı müttefikinin lideri, Bağdat'taki bakanlarını oylarını değiştirmeleri için -İran'dan- aradı.

Obama yönetimi iki temel yol üzerinden bölgedeki olayları etkileyebilir ve ABD'nin prestijini yeniden tesis edebilir. Öncelikle, Filistinlilere adil çözüm, İsrail'e de güvenlik sağlayacak bir anlaşma için enerjik biçimde çalışmalı. İkincisi, Tahran'a bölgenin istikrarında çıkar sağlayarak ve İran'ın komşularının güvenliğini garantiye alarak, İran'la büyük bir pazarlık yapmaya çalışmalı. Böyle bir durum aynı zamanda hem Irak'ta, hem de İsrail-Filistin'de başarı şansını artırır. Bu tür bir politika önümüzdeki yıl İsrail ve İran'da yapılacak seçimlerin sonucunu bile etkileyebilir. Mollalar, içgüdüsel olarak Amerikan yanlısı olan vatandaşlarına baskı yapmak için ABD'nin düşmanlığına bel bağlıyorlar. İsraillilerse, kilit müttefikleriyle aralarının bozulması fikrinden nefret ediyor. (Başyazı, 15 Aralık 2008)

Kaynak: Radikal