Suriye'de başlayan muhalefet hareketi bir yılını doldurdu. Bu süreçte Baas rejimine karşı  yürütülen muhalif hareket hem kendi içinde hem de uluslararası boyutta farklı evrelerden geçti. Bu süreçte Suriye'de olup bitenlerin etkisi Suriye yönetimi ile muhalef arasında bir siyasal mücadeleden ibaret kalamayacak akdar  bölgesel ve küresel etkilere yol açtı.

Başlangıçta reform talebiyle başlayan sivil gösteriler gittikçe yayılırken diğer tarafta rejimin şiddet uygulamaları her gçen gün  sertleşti.

Sivil reform taleplerini içeren gösteriler kanla bastırıldıkça muhalefet artık Esad'ın  gitmesinden başka çözüm olmayacağını dillendirdi. Baas rejimi aşırı güvenlikçi bir yöntemle kan dökmekten çekinmezken ölen sivillerin sayısı her geçen gün kabardı.

Nihayet Suriyeli muhalefet de silaha başvurarak Suriye'de en çok korkulan eşiğe gelinmiş oldu. Bir yanda iç mezhep esaslı bir savaş kışkırtmaları sürerken diğer yanda batılı devletler de adeta daha fazla kanın akmasını kışkırtan bir tutum sergilediler.

Bugün gelinen noktada Suriye muhalefeti bütünlük arz etmeyen bir koalisyon görünümünden kurtulamazken silahlı direniş aşamasına geçen hareketin gerçekte ne yöne evrileceği tam netlik kazanmış değil.

Bu süreçte Dünya Bülteni olarak yaşanan olayları çok yakından izlerken olayın hem insani boyutu hem de stratejik mayın tuzaklarına yönelik dikkatli bir dil ve haber politikası izlemeye çalıştık.

1- Her şeyden önce her zaman için Baas diktatörlüğünün bastırdığı, meşru hak arayışı inisiyatifleri sonuna kadar destekledik ve seslerinin duyurulmasına kendi çapımızda katkıda bulunmaya çalıştık.

2- Suriye halkına karşı rejimin işlediği cinayetleri duyurmaya kamuoyunda burada yaşanan insanlık dramına karşı bir duyarlılığın oluşmasını önemsedik.

3- Baas rejiminin bu tür olaylar karşısındaki tepkisinin tarihsel referanslarına gönderme yaparak Suriye ile anlamsız bir iyimserlik beklentisine giren kamuoyuna karşı hatırlartmayı görev bildik.

4- Suriye'de yaşanan insanlık dramını uluslararası müdahale için kullanmak isteyen özellikle batılı güçlerin kışkırtmalar karşısında dikkatli bir haber dili geliştirmeye çalıştık.

5- Özellikle Türkiye'nin Suriye konusundaki sorumluluklarının bilincinde olarak sınırın hemen diğer tarafında yaşananlara dikkat kesilirken,  Ortadoğu ve batılı ülkelerin kışkırtmalarına karşı uyarıcı olmayı bir sorumluluk bildik.

6- Küresel medya ağlarının verdiği haberlerle bölgesel yayınların güvenilirliklerini, her zaman sorgulayarak okuyucuyu haberdar ettik. Mümkün olduğunca teyit edilmemiş, birkaç kanaldan doğrulanmamış haberlere yer vermemeyi en azından gazetecilik sorunluluğunun gereği olduğunu düşündük.

7- Başta NATO olmak üzere batılı ülkelerin bölgedeki Arap müttefikleri marifetiyle Suriye'deki insanlık dramından stratejik hamle yaparak gerçekleri tersyüz eden enformatik karartmaya karşı duyarlı olduk.

8- Özellikle Sünni -Şii ekseninde bir mezhep çatışmasını körükleyen yanıltıcı haberlere karşı sürekli uyarılarda bulunduk.

9- Suriye üzerinden yine mezhep eksenli kamplaşmaya yol açacak İran'ı şeytanlaştıracak, Sünni Şii ayrışmasına hizmet edecek dilden kaçındık. Ve bunu engellemenin tarihi bir görev olduğu bilincinde yayın yaptık.

Bu liste uzatılabilir. Dünya Bülteni olarak duyarlılıklarımızın ve ahlâki sorumluluğumuzun adalet duygusunu yitirmeden imkânlarımızın el verdiği ölçüde gerçekleştirmeye çalıştık.

Suriye'nin özel konumu ve meseleye karşı halkın duyarlılığı Suriye'de yaşananlara yaklaşımda çok daha dikkatli bir dil kullanmayı gerekli kılıyor.

Temennimiz o ki, bir an evvel akan kanın durması ve ideolojik askeri diktatörlüğün yerine toplumun tümünü kucaklayan bir dönüşümün yaşanmasıdır.