ABD Başkanı Barack Obama İran'da doğrudan dini lider Hameney'e seslendi. Obama İranlıların ulusal duygularını kabarttı. İslam öncesi medeniyetlerinin önemli sembollerinden biri olan Nevruz'u kutladı. İdeolojiyi ve demagojik söylemi fashetti. Artık şer ve iyilik eksenleri kalmadı. Obama, Tahran'ın 'uluslararası toplumda hak ettiği konumunu elde etmeye hakkı olduğunu' itiraf etti.

Karşılığında Hamaney de mesajı aldı. Teklifi reddetmedi. Pragmatist davrandı. Amerikalılara üslubun değişmesinin yeterli olmadığını belirtti ama İran'ın 'ebedi düşmanlık' siyaseti izlemediğini de vurguladı. "Siz değişin ki, biz de yöntemimizi değiştirelim" dedi. Şartlar koşmaktan ziyade, bir müzakere gündemi veya ilişkilerin yeniden başlatılması için bir yol haritası önerdi. 'Haksız yaptırımların' kaldırılmasını, İslam devrimi zaferinden beri el konulan paranın serbest bırakılmasını ve İsrail'e desteğin durdurulmasını istedi.

Gündem değişebilir, Amerikalılar bu gündeme başka meseleler ekleyebilirler. Tahran önceliklerini değiştirebilir. Fakat bu bir başlangıç ve savaş başlatma tehdidinden çok farklı.

Kimse ABD-İran düşmanlığının yarın son bulmasını beklemiyor. İki tarafın da şartları ve çıkarları var. Çıkarları Arap dünyasında, coğrafyasında, petrolünde ve kaynaklarında yatıyor. ABD müzakerelere hazırlanıyor. Bir ödün verirse bu bizim aleyhimizde olacak. Karşılığında elde ettikleri de bizim aleyhimizde olacak. İki taraf bizim yerimize görüşüyorlar. Topraklarımızdaki nüfuzlarını paylaşmakta anlaşabilirler. Washington bölgesel bir süpergüç olarak İran'ı tanıyabilir. Her şey muhtemel.

Andişelenmeye hakkımız var. Fakat şüphe tek başına yeterli değil. Şüphe, çıkarları koruyacak pratik bir planla birlikte gelmiyorsa, ucuz bir düşmanlığa, hiçbir Arap medya organından eksik olmayan polemiklere dönüşüyor. 'Fars düşmana' küfretmemiz veya bu müzakerelerde bizim de sözümüzün olması için emperyalizmi lanetlememiz yeterli değil.

Tarafların biri (Obama) 'Amerikan rüyasından', diğeri (Hamaney) dost veya düşman olarak çoğu aşamada paylaştığımız bir tarihten geliyor. ABD-İran müzakerelerinin malzemesi Araplar; bu sofrada bizler varız. (Londra'da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 24 Mart 2009)

Kaynak: Radikal