İlk seferinde 'şans eseri' seçilmiş gibi görünen Zapatero, bu kez hakkıyla iktidara geldi. Ancak, İspanyol ekonomisi duraklama yaşarken, başbakan reform için diğer partilerin geniş desteğine ihtiyaç duyacak
Zapatero artık tesadüfi başbakan değil. Mart 2004'te, İspanya'nın sosyalist liderinin iktidara gelmesine şans yardım etmişti: İktidardaki merkez sağcı Halk Partisi, seçimden üç gün önce Madrid'te meydana gelen tren bombalamalarından dolayı Bask ayrılıkçılarını sakarca bir biçimde suçlayana dek, Zapatero anketlerde yerlerde sürünüyordu. Bu kez tutarlı bir biçimde rakibi Halk Partisi'nin lideri Rajoy'un önünde gitti ve 9 Mart'ta hakkıyla yeniden seçildi.
Fakat ikinci dönemi ilkinden çok daha zor olacak.
Öncelikle, Sosyalistler yine parlamentoda mutlak çoğunluk elde edemedi; Zapatero bölgesel bir partinin desteğine ihtiyaç duyacak. Deneyebileceği en iyi şey, sol eğilimli Katalan ayrı-lıkçıları, Yönelim ve Birlik Koalisyonu (CIU) lehine bırakmak. CIU da Katalonya için daha fazla özerklik talep edebilir fakat bu parti ekonomi konusunda genel anlamda liberal. Bu önemli, zira ekonomi Zapatero'nun en büyük başağrısı olacak.
İspanya, AB'nin en büyük başarı hikâyelerinden biri. Avro, savurgan AB sübvansiyonları, bir mülk patlaması ve muazzam bir göçmen işçi akımı sayesinde, ekonomisi yıllık yüzde 4 oranında büyüdü. Son dört yılda İspanya, avro bölgesinin en büyük dört ülkesindeki iş imkânlarının üçte ikisini yarattı. Fakat iyi zamanlar aniden sona erdi. Gayrı safi yurtiçi hasıla artışı yavaşladı, işsizlik oranı hızla arttı, ev fiyatları düşüyor ve enflasyon yükseldi. AB parası bitmekte ve göç ekonomiyi aşağı çekecek. Tüketici güveni son 13 yıla göre en düşük seviyede.
İspanya'daki seçim, kredi sıkıntısı sonrası büyük bir Batılı ülkede düzenlenen ilk seçimdi. Ekonomik yaralar gerçekten de Zapatero için bir miktar desteğe mal oldu. Yine de pek çok seçmeni, yavaşlamanın kendi suçu olmadığına ve bu tür riskli zamanlarda mantıklı seçimin, kendi güvenilir maliye bakanı Solbes olduğuna inandırdı. Solbes'un elinde gayrı safi milli hasılanın yüzde 2'sine tekabül eden miktarda bütçe fazlası var ve bu durum ona, vergi kesintileri ve bol bol altyapı harcaması imkânı veriyor.
Fakat, iyi zamanların bitişi daha derin zayıflıkları ifşa ettiği için, mali genişleme yeterli olmayacak. Birbiri ardına gelen hükümetler avro bölgesine girmek için gayretle çalışmış, sonra daha düşük enflasyon ve faizin yararını kabul ederek, ama avro üyeliğinin gerektirdiği daha rekabetçi piyasaları teşvik etmeyerek arkaya yaslanmışlardı. İspanyol iş yasaları fazla kısıtlayıcı. Artan maliyetler, sektöründeki rekabetin altını oyuyor. Göç ve mülk balonu bu başarısızlıkları bir süre telafi etti ama artık böyle olmayacak. Ekonomik liberalleşme, genelde sendikalar ve çıkar grupları reforma muhalefet ettiği için zordur. Bu durum, iş yasası değişikliği gibi tartışmalı meseleler konusunda diğer partilerin desteğini gerektirecek. Son dört yılda, siyasete kin dolu sertlik damgasını vurdu. Fakat Rajoy'un 'taviz konuşması' ağırbaş-lıydı ve Zapatero da buna 'gerilimsiz, ihtilafsız' çalışma sözüyle yanıt verdi.
İspanya'nın bölgesel gerilimlerini yatıştırmak da yeni bir partiler arası çalışma gerektiriyor. Zapatero ilk döneminde Katalanlar için yeni bir yasal çerçeve çizdi ve şiddet yanlısı ayrılıkçı Bask grubu ETA'yla müzakere etti. Yine de Katalanlar her zaman daha fazla taviz talep ediyor gibi görünüyor ve diğer bölgeler de genelde onları taklit ediyor. ETA'yla görüşmeler başarısız oldu. Bask milliyetçileri de, gelecekteki statüleri hakkında sonbaharda referandum düzenlemeye kararlı. Siyasiler arası birlik, ulusal kimliğe dair büyük sorun-ları çözmeye yardımcı olur. Kuzey İrlanda sorununu çözmek için Britanya'nın partiler arası bir yaklaşım benimsemesi gerekmişti. Yaşadıkları şeyler, İspanya'nın da aynısını yapması gerektiği hissiyatı yaratıyor.
Kaynak: Radikal