Vladimir Putin’in Ekim’deki doğum gününde savunma bakanı Sergey Şoygu ona bir hediye getirdi: Rusya’nın Suriye’deki askeri seferberliğinden son bilgileri. Bu bilgiler, Hazar Denizi’nden seyir füzeleriyle, yaklaşık 1,500 km. uzaklıktan hedef alınarak ateş açılması haberiyle ilgiliydi. Putin onaylayarak, “Böyle operasyonların ne kadar karmaşık olduğunu biliyoruz,” dedi. O akşam ikili amatör kulüpleriyle buz hokeyi maçı yaparak kutlama yaptılar. Putin yeni gol attı, garantiye almak için bir gol de Şoygu attı. Takımları oyunu açık ara farkla kazandı.
Şoygu 2012’nin sonlarında savunma bakanlığını devraldığından beri, Putin’le partnerlikleri de pekişti. Rusya silahlı kuvvetleri, Putin’in dış ilişkiler politikasının öncelikli aracı haline geldi. Kırım ve doğu Ukrayna’da NATO hava sahası boyunca, ve şimdi Suriye’de, Rusya yeni keşfettikleri bir etkinlikle güç gösterisi yapıyor. Pentagon’un Rusya ilişkilerindeki en önemli yetkilisi olan Evelyn Farkas, Şoygu yönetimindeki Rusya silahlı güçleri, “daha önce görülmemiş bir kabiliyet ve organizasyon ve lojistik becerisi gösteriyor,” diyor.
Fakat Şoygu Rusya’nın son savunma bakanı olmaktan çok daha fazlası aslında. Putin’den üç yaş küçük, 60 yaşında olan Şoygu, Rusya hükümetinin en uzun süre hizmet etmiş üyesi. Görev süresi 1990 yılına, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının öncesine kadar uzanıyor. O zamanlar Putin hâlâ St Petersburg’daki belediye başkanlığı makamında, belirsizlik içinde uğraşıp didiniyordu. Adını, kendi kurduğu ve yaklaşık 22 yıl boyunca yönettiği, geniş bir faaliyet alanına sahip olan yarı askeri kurtarma servisi Acil Durumlar Bakanlığı’nda (MChS) duyurdu. Rusya’nın karmaşık bürokrasisini başarıyla idare etmesiyle, göze çarpan herhangi bir düşman edinmeden gücünü ve popülerliğini arttırdı. Rusya elitlerini çalışan bir analist olan Evgeny Minchenko, “Yönetici sınıfında onun gibi bir kişi daha yok,” diyor. “Eşi benzeri görülmemiş bir hikayeyle karşı karşıyayız,”
Rusya, kuraklık ve orman yangınlarından denizaltıların batmasına, apartmanların bombalanmasına ve okullarda meydana gelen rehin almalara kadar, tam bir acil durumlar ülkesi. En son gerçekleşen hadise ise, Sina Yarımadası üzerindeki, muhtemelen terör eylemi olan, ucuz tarifeli uçak kazasıydı. Bu nedenle acil durumlar bakanının Rusya politikasının en çok bilinen figürlerinden biri haline gelmesi şaşırtıcı değil. Şoygu, Putin’in St Petersburg’daki eski Devlet Güvenlik Komitesi heyetinin içinde olmamasına rağmen, güvenilir bir üye. “Politbüro 2.0” olarak isimlendirilen yıllık raporunu piyasaya süren Minchenko, Şoygu’yu, Putin’in çevresindeki en etkili insanlar arasında ikinci sıraya yerleştirdi; ilk sırada ise Kremlin İdaresi Başkanı Sergei Ivanov var. Ukrayna veya Suriye’de yapılan operasyonlar gibi büyük kararların alınmasında Şoygu olmazsa olmaz bir isim. Ondaki sadakat, beceri ve popülerlik, ayrıca onu, Putin’den sonra gelecek başbakan olma yolunda potansiyel bir aday haline getiriyor.
Şoygu, Sibirya’nın güneyinde, Tuva adında az bilinen bir cumhuriyet içinde büyüdü. Spor yapmayı, evin arka bahçesinde dövüşmeyi ve Yenisey nehrinde buz parçalarının üzerinde atlayıp zıplamak gibi riskli akrobatik aktiviteleri severdi. Bu özellikleri nedeniyle ona “Şeytan” lakabı takılmıştı. Krasnoyarsk’ta mühendislik diplomasını aldı ve 1990’da, yaptığı başarılı inşaat projeleri sayesinde, Komünist Parti liderliğinde Moskova’ya çağrıldı. Bir süre bir mimari komitesinde çalıştıktan sonra, Şoygu, daha sonra çok etkili bir organizasyon olan ve daha sonra Acil Durumlar Bakanlığına dönüşecek olan yeni kurtarma görevliliği ekibini devraldı. Ayrıca, 1991 yılındaki Boris Yeltsin’e yönelik darbe girişiminde ve yine 1993 yılındaki anayasal krizde azimli bir şekilde bağlılığını gösterdi.
1990’lardaki kaos döneminde Şoygu’nun varlığı güven vericiydi.Savaşların ve doğal afetlerin yanında, Tacikistan, Çeçenistan ve Güney Osetya’daki çatışmalarda da uzlaştırıcı bir rol oynadı. 1999’da Yeltsin idareyi Putin’e devretmeye hazırlanırken, ekibi Şoygu’nun, Birlik adı verilen yeni siyasi partiyi yönetmesini istedi. Bu parti daha sonra, şu an yönetimde olan parti olan Birleşik Rusya’ya dönüştü. Yeltsin Şoygu’yu “en büyük starımız” olarak tanımlıyor.
Putin iktidara geldiğinde, strateji uzmanlarının, henüz kim olduğu bilinmeyen yeni lideri halka tanıtması gerekiyordu. Eski Kremlin danışmanı Gleb Pavlovsky, yönetimin Putin’in imajını bilerek Şoygu’yla ilişkili bir şekilde işlediğini söylüyor: “Putin’in de bir kurtarıcı olması gerekiyordu.” Hiçbir zaman parti politikasına girmek istemeyen Şoygu, erdemli bir şekilde ön plandan çekildi. Pavlovsky’nin de vurguladığı gibi “bir kütükten iki dayanak çıkmayacağını” anladı.
Bunun yerine Şoygu kendini sevdirdi. 2000 yılında, Putin’e Koni adında siyah bir labrador verdi. Koni başbakanın en sevdiği köpek oldu. Putin’e maceralı seyahatlerinde eşlik etti. Tatillerini Fransız sahilleri yerine Rusya ormanlarında geçirerek vatanseverliğini gösterdi. Çarlık dönemde kurulmuş bir grup olan ve yeniden oluşan ve Rus elitleri için oluşturulmuş bir kulüp olan Rusya Coğrafya Topluluğu’nun başkanı oldu.
Hem yetkili hem beyefendi
Bir önceki savunma bakanı Anatoliy Serdyukov’un gözden düşmesinden sonra Putin silahlı kuvvetleri Şoygu’nun ellerine emanet etti. Serdyukov çok önemli reformlar gerçekleştirdi ama devletin ileri gelenlerini dikkate almıyordu. Şoygu bir yandan moralleri düzeltirken, diğer yandan değişiklikleri de koruyordu. “Military-Industrial Courier” adındaki haftalık gazetenin editörü olan Mikhail Khodarenok, “Şoygu ile ordu kendine güvenmeye başladı,” diyor. Şoygu askeri hazırlığa ve halkla ilişkilere odaklandı. Harvard Üniversitesi’nde Rusya ordusu uzmanı olan Dmitry Gorenburg, egzersizleri ve ani kontrolleri arttırdığını söylüyor. Sovyet sonrası dönem boyunca, askerlerin bazı eski tip kıyafetlerini değiştirme gibi kararları ile alay konusu olan uygulamaları değiştirmesiyle ün kazandı.
İlk olarak pragmatik bir tutumla Batı ile ilişkilerini düzenledi. Şoygu, Amerika’nın savunma bakanı Chuck Hagel’e cana yakın bir şekilde ismiyle hitap etti. “eski savunma bakanı yardımcısı Derek Chollet, “Madem ki bir çok Rusya güvenlik yetkilisi barikat kurma konusunda sorumluluklarını yerine getirmiyor, Soygu bunları bitirmekten hoşnut olacak gibi görünüyor,”diyor.
Ukrayna krizi böyle bir samimiyet içerisinde bitti. Putin Kırım’a el koymaya karar verdiğinde, Şoygu işgali yönetmesi için Oleg Belaventsev adında bir vekil yolladı. (Belaventsev şimdi Kırım başbakanlık elçisi.) Şoygu’nun kriz yönetimi konusundaki deneyimi, onun çok iyi bir şekilde hizmet vermesini sağladı. “Kırım operasyonu yeni Rusya ordusunun gücünü gösterdi,” diyor Minchenko. “Ve Şoygu bu ordunun sembolü haline geldi.”
9 Mayıs’ta, Sovyetler Birliği’nın Nazi Almanya’sı üzerindeki zaferinin 70. Yıldönümü kutlamaları sırasında, Rusya televizyon kameraları, siyah üstü açılır bir arabanın Şoygu’yu kızıl meydana doğru taşırkenki görüntülerini çekti. Tamamen askeri üniformalarını giymiş, son derece şık olan Şoygu, Kremlin duvarlarının altından geçti. Alışık olmadığımız hareketler sergileyen yarı Tuva yarı Rus Hıristiyan Şoygu soruları cevaplandırmaya başladı. Sorulardaki en temel başlık daha yüksek bir mertebeye gelip gelmeyeceğiydi.
Son acil durum
Rusya siyasi sisteminin en çok sorduğu soru Putin’den sonra kimin geleceği. Başbakanın iktidarı elinde tutması biraz d“bezalternativnost” fikrine bağlı, yani alternatif eksikliğine. Eğer ikinci bir alternatif oraya çıkarsa, bu “Putin’i korkutan bir oyunun başlangıcı olur çünkü bunu denetleyemez,” diyor Pavlovsky. Ama eğer son liste mevcutsa, Şoygu muhtemelen o listenin içinde. Şoygu Rusya’nın Putin’den sonra en güvenilen ve popüler politikacısı olmayı sürdürüyor. Skandallardan son derece sakınıyor ve bu konuda görece temiz olarak görülüyor. Uzun bir süre siyasi hırsları reddetti. Bu da onun yararına. New York Üniversitesi’nde Rusya uzmanı olan Mark Galeotti, “Terfi basamaklarını tırmanma konusunda umutsuz olmadığı açık ve net,” diyor, “hatta bu tırmanışı zirvede tamamlayacak gibi görünüyor.” Son acil durum geldiğinde, Rusya ilk baş kurtarıcılarına dönebilir.