Kaide için harika bir sığınak oluşturan Yemen artık daha fazla dikkat gerektirecek. Ülkedeki istikrarsızlığın kaynakları ele alınmalı.

Bu hafta Yemen uluslararası güvenlik gündeminin tepesine oturdu. Bu ülkede son dönemde Arap Yarımadası'ndaki Kaide'ye (AYK) karşı düzenlenen iki operasyon ve akabinde örgütün bir Amerikan yolcu uçağına yönelik saldırı girişiminin sorumluluğunu üstlenmesi, dünyanın dikkatinin buraya çevrilmesine yol açtı. Hatta bazıları yeni Afganistan/Pakistan'dan söz etmeye başladı.

Geçen yıl, Kaide'nin Yemen'de, bölgesel ve uluslararası operasyonlar düzenleme niyeti ve kapasitesi eşliğinde dirilişine sahne oldu. Ancak 'Yarının savaşı Yemen' şeklindeki sözler, fayda getiren ve uygun değerlendirmeler değil.

AYK şu an Amerikalı ulusal güvenlik yetkilileri için aleni bir öncelik konumunda. Son aylarda Yemen, insanlar hızla bozulan güvenlik ve istikrar durumunun Kaide için mükemmele yakın bir faaliyet ortamı anlamına geldiğini idrak etmeye başladıkça önem kazandı.

Merkezi hükümet çok zayıf
Yemen birçok sorunla yüz yüze; kuzeyde bir iç savaş, güneyde ayrılıkçı bir hareket, derinleşen ekonomik kriz, kaynakların kuruması ve artan işsizlikle yolsuzluk bunların başında geliyor. Hükümetin ülke çapında kontrol sağlayacak kapasitesi veya otoritesi yok. Sana'nın kontrolü zayıfladıkça, başıboş kalan bölgelerde aşırılıkçıların ve teröristlerin yeni güvenli sığınaklar bulmasından korkuluyor.

Son altı aydır basında, Pakistan'dan kaçan Kaide mensuplarının Yemen ve Somali'ye gittiğine dair birçok haber yer alıyor. Haberlerin dayandırıldığı istihbarat kaynaklarına göre, terörle mücadele operasyonları Pakistan'ın aşiret bölgelerinde Kaide'nin kapasitesini zayıflattıkça teröristler Yemen'in başıboş kalan bölgelerinde yeni sığınaklar bulma çabalarını yoğunlaştırıyor.
Yemen Washington'da, Pakistan ve Afganistan'dan sonra en öncelikli terörle mücadele meselesi mahiyetinde giderek daha fazla tartışılıyor ve bu tartışma boşuna değil. Fakat ABD'nin Yemen'e ayırdığı kaynaklar artsa da, Pakistan'a harcanan milyarlarca doların yanında yine de sönük kalıyor.

Pakistan'ın önceliği sürüyor
Paralelliklere rağmen Yemen terörle savaşın merkezi cephesi olarak Güney Asya'nın yerini almayacaktır. Amerikalıların ve müttefiklerinin komşu Afganistan'daki askeri varlığı, Amerika'nın bölgeye atfettiği büyük önem, Pakistan'ın nükleer cephaneliği ve Usame bin Ladin gibi üst düzey Kaide liderlerinin tahminen orada oluşu göz önüne alındığında, Pakistan ABD ulusal güvenliği açısından daha yüksek öncelik olmayı sürdürecektir.

Bununla birlikte Yemen endişe verici ve kritik bir durumda. Batı çıkarları ve bölgesel çıkarlar burada hedef tahtasında ve Yemen'i üs olarak kullanan AYK liderliğini yok etmek öncelik taşıyacaktır. Kaide üyelerini öldürmek veya yakalamak, düzgün bir terörle mücadele stratejisinin sadece bir parçası. Bütünlüklü bir yaklaşım, istikrarsızlığın kaynaklarını hedef alan uzun vadeli bir dikkati gerektirecektir.

Bu bakımdan Yemen ve Pakistan uluslararası toplum için benzer zorlukları ifade ediyor.

Her ikisi de sürekli ve yoğun bir dikkate, kapasite inşasına ve desteğe ihtiyaç duyacak. (Carnegie Uluslararası Barış Vakfı Ortadoğu Programı üyesi, 31 Aralık 2009)

Kaynak: Radikal