İşçi Partisi’nin üst kademelerinde çarpıcı bir dönüşüm yaşanıyor. News of the World gazetesiyle ilgili telefon ‘hack’leme skandalı geçen yıl patladığında, pek az partili ilgi gösterdi. Ancak şimdi yeni suçlamalar, skandalı yeniden gündeme taşıyor ve İşçi Partisi’nin kıdemli isimleri konuyla çok yakından ilgileniyor.
Eski Kültür Bakanı Tessa Jowell geçen hafta telefonunun tam 28 kez ‘hack’lendiğini söyledi. Parti liderliğinin bütün adayları konunun enine boyuna araştırılması yönünde çağrı yapıyor. Ve iddiaların gündeme geldiğinde içişleri bakanı olan Alan Johnson, Avam Kamarası’nda selefi Theresa May’e bazı isabetli sorular sordu.
Bu gelişmeler şu soruyu akla getiriyor: Bütün bu eski bakanlar, görev başında ve konunun hakkıyla araştırılmasını sağlayacak konumda bulundukları sırada niçin meselenin peşine düşmedi? Scotland Yard geçen yıl, News of the World’e dair yaygın ‘hack’leme iddialarını araştırmamak yönündeki tuhaf kararını açıkladığında, hiçbirinden ses çıkmadı. Bundan, genel seçimden bir yıl önce, Rupert Murdoch’un azametli medya imparatorluğuyla papaz olma korkusuna yenildikleri sonucu çıkartmamak çok zor.
Yine de bu olaya siyasi ilginin geç hasıl olması, hiç olmamasından iyi. Londra polisi, gazetenin eski Yayın Yönetmeni Andy Coulson’un ‘hack’leme olayını bilmekle kalmayıp aktif olarak teşvik ettiği iddialarının ışığında soruşturmayı tekrar açacağını ilan etti. Şu an başbakanlığın iletişim direktörü olan Coulson’ın polise ifade vermeye istekli olduğu görünüyor. Fakat suçlamalar, Coulson’ın davranışına dair iddialardan ibaret değil. Londra polisinin soruşturmayı ağırdan aldığı, çünkü kuşku altındaki gazeteyle yakın bağları olduğu da iddia ediliyor. Bu nedenle, polisin davranışının artık yakından gözlemlendiğini anlaması büyük önem taşıyor.
İyimser olmak için sebepler yok değil. İşçi Partili siyasetçiler meselenin ciddiyetine uyandı; Avam Kamarası İçişleri Komitesi’nin başkanı Keith Vaz da yardımcısına konuyla yakından ilgilenmesini söyleyeceğini açıkladı. Burada söz konusu olanın Coulson’ın davranışından ibaret olmadığını unutmayalım. Bu iş, polisin bağımsızlığına dair de ciddi soruları gündeme getiriyor. Bu nahoş olay, zaten bir kez kurulu düzenin halısının altına süpürüldü. Aynı şeyin tekrarlanmasına asla izin verilmemeli. (Başyazı, 7 Eylül 2010)
Kaynak: Radikal