Türk siyasetçilerin perşembe günü Şam’a yaptığı ziyaret, Beşşar Esad’a reform yolunda ilerlemesi ve protestoculara uygulanan şiddeti sona erdirmesi tavsiyelerini dinlemesi açısından fırsat sunuyor. Tayyip Erdoğan salı günü yaptığı konuşmada, Esad’ı daha fazla demokrasi adımı atması için teşvik etti. Erdoğan, son günlerde Esad’la telefonda görüşüyor ve muhakkak ki bu tür adımların bölgesel ve uluslararası etkisinin olacağına da değiniyor. Fakat Ankara’dan gelen mesajlar, bir liderin diğerine verdiği tavsiyelerin ötesinde bir önem taşıyabilir. Şam’a giden Türk heyetine, altyapı projelerinin üst düzey yetkilisinin yanı sıra Ankara’nın istihbarat şefi de başkanlık ediyordu ve görüşme, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine odaklıydı ki amaç, Suriye rejimini gelecekteki işbirliği konusunda temin etmekti. Bu ziyaret, göstericileri ezmeyi durdurması, reform yönünde hareket etmesi için Esad’a uzatılan bir havuç gibi görünmeye başlıyor.

İyi polis için ideal tercih
Böyle bir misyon, Türkiye için önem taşıyor. Ankara, güney komşusunun kaosa sürüklendiğini görmemek için Esad’a tavizler vermek niyetinde. Batı, Suriye’ye yaptırım uygulamakla ilgili yaygara koparırken Erdoğan, Esad’a karşı iyi polisi oynamak için ideal tercih. Türkiye, Ortadoğu’da arabulucu olarak nam saldı ve Suriye’nin istikrarının çıkarına olduğu ortada. Yanı sıra Ankara, NATO’nun çıkarlarının da savunucusu.

Batı, Şam’a karşı henüz yaptırımları devreye sokmadı, o nedenle Esad’ın reform yolunu seçmek için hâlâ zamanı var. Esad tercihini güvenlikten yana yaptı; bu tercih yanlıştı –gösterilere güçle cevap vermek, rejimden duyulan rahatsızlığı daha da kışkırtacaktır.

Esad gerilimi yatıştırmak istiyorsa, Ankaralı muhataplarını dinlemeli. Türkiye, istikrarlı bir Suriye istiyor ve Esad isyana reformla karşılık verirse Batı, Türkiye’nin peşinden gidebilir ve bazı ekonomik ödüller vermeyi düşünebilir, zira müreffeh bir Suriye tüm aktörler için bir kazanım olur. Diğer yandan Erdoğan, Türkiye kadar yakın bir müttefikin bile Suriye’deki devlet destekli zulme uzun süre müsamaha gösteremeyeceğini söylüyor. (Başyazı, 29 Nisan 2011)

Kaynak: Radikal