Pazar günü Suriye’den gelen haberler korkunçtu. Hükümet karşıtı protestolarda, bir günde 100’den fazla insan öldürüldü. Şam’ın bir mahallesinde çivi bombaları kullanıldığı bildirildi. Deyr el Zor’dan bir aşiret lideri, yüzlerce insanla birlikte tutuklanırken, bugüne dek 1600-1700 kişinin hayatını yitirdiği şiddet furyasında yaklaşık 3 bin kişinin kaybolduğuna dair haberler var. Gece saatlerinde yetkililerin, insanların ramazan ibadetlerini yapmasını engellediğine dair bilgiler geldi.

Gelen haberler, Suriye makamları açısından da oldukça vahimdi. Şam, ABD, Almanya, İtalya ve Fransa tarafından kınandı. Komplo teorisyenleri ortaya o veya bu ülkenin Suriye’deki muhalif halk hareketini nasıl desteklediğine, hatta yönettiğine dair masallar saçmaktan hoşlanıyor, fakat Washington ve diğer başkentlerde Arap devrimleri yılına verilen siyasi tepkinin, düşüncesizce ve uzun vadeli vizyondan yoksun olduğu anlaşıldı. Fakat uluslararası toplum, Suriye’deki duruma yönelik katı bir tutuma sahip değil; kenarda durup seyreden ülkeler üzerindeki tutum değiştirmeleri yönünde baskı artıyor ve daha sert tutum alan ülkeler, pazar gününden sonra çok daha katı davranacaktır.

Esad’ın laf salatası
Suriyeli yetkililer, ülke içi muhalefetten ve uluslararası toplumdan daha akıllı olduklarını sanıyor, fakat attıkları son adımlar utanç verici bir dar görüşlülüğü açığa vuruyor. Belki de yetkililer Hama gibi bir kenti acımasız bir saldırı için seçerlerse, yakayı sıyırabileceklerine inanıyor. Fakat 1982’de değiliz. O dönemde Müslüman Kardeşler, Baas Partisi, hükümet ve orduya karşı şiddet eylemlerine girişmişti. O dönemde doktorlar, mühendisler ve diğer tahsilli seçkinler tek tek tespit edilip Müslüman Kardeşler militanları tarafından öldürülüyordu.

2011’de savaş, hükümetle Müslüman Kardeşler arasında değil, hükümetle halk arasında.Devlet Başkanı Beşşar Esad, protestoculara karşı şiddet kullanılmamasını ve resmi makamların diyalog kurmak istediğini söylüyor. Gösterileri karıştırdıklarını iddia ettiği yabancı unsurlara kabahat buluyor. Fakat bu mesajlar, Esad’a destek kazandırmıyor ve Suriye halkının sabrı hızla tükeniyor. (Başyazı, 1 Ağustos 2011)

Kaynak: Radikal