Şiddet yanlısı radikal hareketlerin Somali, Afganistan ve Pakistan'dan Yemen'e uzanması ne anlama geliyor? Aslında açıklama şu: ABD ve NATO'nun bu hareketleri karşı şiddetle tasfiye etme stratejisi başarısız oldu.

Afganistan bu duruma güçlü bir kanıt. Zira Taliban tarihin en güçlü askeri paktı NATO'ya direndi. Hareketin bunu başarabilmesinin tek sebebi Paştun aşiretinin bir gücü olması değil. Asıl sebep, Batı'nın Afgan halkının çoğunluğunun onayını alan bir devletin doğumunu kolaylaştıramaması.

Pakistan'sa bir diğer kanıt. Eğer Pakistan'ın yoksul sınır bölgeleri ihmali edilmeseydi, Taliban bu nükleer devlette kurulmazdı. Geçmişte, Afganistan savaşında işbirliğini satın almak için İslamabad'a yüz milyonlarca dolarlık Amerikan yardımı akıyordu. Şimdiyse, Pakistan ve Amerikan ordularının çabasına rağmen Pakistan Talibanı güç bakımından Afgan Talibanı'ndan geride değil.

Somali'yse terörün yoksulluk-umutsuzluk-başarısız devlet üçgeninde doğumunun ve yükselişinin canlı belgeseli. Ülke bu üç meselede de kimsenin kulak vermediği şikâyetlere sahne oluyordu ancak ekonomik ve sosyal şartlar çözülmedi. Dahası Batı'nın şiddetinin bu ülkelerdeki sivilleri vurması, yeni gençlerin şiddet hareketlerine itilmesine verimli zemin sağlıyor.
Şimdi sıra Yemen'e geldi.

Böylece Güney Asya-Afrika-Arap yarımadası üçgenindeki terör krizi yayı tamamlanacak. NATO güçleri Kaide ve müttefikleriyle mücadelesinde Yemen hükümetini destekleme oyununu tekrarlayacak ve Yemen'i başarısız bir devlet haline getiren asıl etkenleri göz ardı edecekler.

Peki Batı'nın bu 'kutsal olmayan ateş'le oyunu ne zamana kadar sürebilir? Terörün şiddeti uçak kaçırma ve elçilikleri havaya uçurmayla sınırlı kaldıkça Batı'nın radikal hareketlerle askeri ve istihbarat savaşları kolaylaşacaktır. Ne var ki, bazı şiddet örgütlerinin kitle imha silahları elde etmesiyle tablo tamamen değişebilir. Zira böyle bir durumda Batı'nın iki seçeneği olacaktır: Ya bu eylemlerin çıkış noktası olan ülkeler aynı kitle imha silahlarıyla yerle bir edilecek (Bu yöntem tıpkı 11 Eylül'de yaşandığı gibi 10-20 kişinin hatasının bedelini 10 milyonlarca kişiye ödetmek anlamına gelecek). Ya da çabaları ekonomik, ulusal ve kültürel çözümlere yoğunlaştırmak. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 7 Ocak 2010)

Kaynak: Radikal