Acaba uluslararası deniz kafilesindeki sivil Türklere yönelik İsrail saldırısı ‘kasıtlı bir hata’ mıydı? Bütün göstergeler bunu teyit ediyor. Zira İsrailliler Gazze yardım filosundaki ilk üç geminin Türk gemisi olduğunu biliyorlardı. Ayrıca Türklerin tahrik edildiklerinde karşılık vermemeyi kabul etmeyecek savaşçı bir halk olduğunu da iyi biliyorlar.

Fakat gerçek silah kullanılması kaçınılmaz mıydı? İyi eğitilmiş komandoların durumu bu kadar çok kan akıtmadan kontrol etme imkânı yok muydu? Bu üç sorunun da yanıtı ‘evet’. Bu nedenle geriye, Tel Aviv’in gemilerin açık denizlerde özgürlüğüyle ilgili uluslararası sözleşmeleri kasıtlı olarak ihlal ettiği varsayımı kalıyor. Amaç da, Türkiye, ABD ve uluslararası topluma yönelik üç mesaj içeren üç hedefi gerçekleştirmek.
Türkiye’ye mesaj şuydu: Batı Şeria ve Gazze bizim sömürgemiz ve arka bahçemiz.

Bugün Gazze’ye dayattığımız ablukayı kırarak diplomatik başarı elde etmeni engellemek için vatandaşlarını öldürdük. Gerekirse yarın daha fazlasını yapabiliriz. Tatbikatlar ve ticaret cehenneme gitsin. Ey Anadolu ülkesi, sen yeni Osmanlı hilafeti olmadığını unutma. Ortadoğu sistemi üzerindeki egemenliğimize dokunma girişiminin, Gazze filosuyla aynı akıbete uğrayacaktır.

ABD’ye mesaj şöyle: Senden bizi terk edeceğine dair mesajlar aldık. Ayrıca nükleer konferans sırasında benzer imalar hissettik. imdi biz de benzeri bir selamla karşılık veriyoruz. Kimin kimi tehdit ettiğini göreceğiz.

Uluslararası topluma verilen mesajsa şu: Bu operasyon sana, Yahudi lobisi kuruluşları J Street ve J Call’a, Güney Afrika Yahudilerine şunu hatırlatsın: Sözlerinize, yasalarınıza ve sözleşmelerinize tek yanıtımız kurşunumuz. 1948’den beri böyleydik ve böyle kalacağız. İster beğenin, ister beğenmeyin. Dahası, daha az açık ancak daha tehlikeli dördüncü bir mesaj var: Akdeniz’deki operasyonu ‘yedi çılgın’ planlamadı. Bu operasyon İşçi Partisi, Likud ve İsrail’in bütün farklı renklerinin onayıyla planlandı.

Yani sadece dinci şahinler ve milliyetçiler değil, bütün İsrail bu çılgınca deniz macerasına onay verdi. Bu olay Arap başkentlerinde uyarı çanlarını çalmalı. Tel Aviv bölgede barış ve çözümle ilgili gelişmeleri bitirecek türden yeni savaşlara doğru yol alıyor. Bu durum şaşırtıcı değil. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 2 Haziran 2010)

Kaynak: Radikal