İran'da siyasi muhaliflerin Stalinvari biçimde yargılanması, ABD Başkanı Barack Obama'nın diplomatik temas politikasını karmaşık hale getiriyor. Fakat rejimin hileli seçim nedeniyle halkının bir kısmının gözündeki inanılırlığını kaybetmesi diyalog için yeni fırsatlar da yaratabilir. Bu da Obama'nın, bu inatçı güce 'yumruğunu açtırma' hedefinde ilerlemesine yol açabilir.

Bu göstermelik davalar, imajı bozulmuş bir rejimin umutsuz taktikleri. Birçoğu üst düzey yetkili ve Şah karşıtı ayaklanmanın liderleri olan 100'den fazla muhalif, yabancı istihbarat servisleriyle birlikte komplo yapmakla suçlanıyor.

Yargılanmıyor, tasfiye ediliyorlar. İran'daki insan hakları avukatları, sanıkların cezaevlerinde kötü muamele gördüğünü, avukatlarıyla görüştürülmediklerini ve düzmece itiraflara zorlandıklarını söylüyor. Rejim İranlıların, seçime dair tüm şikâyetlerin oylamadan önce rejimin altını oymak isteyenlerce planlandığına inanmasını istiyor. Fakat Devrim Muhafızları'nın eski komutanı olan Tahran belediye başkanı, seçimden birkaç gün sonra kentte 3 milyon kişinin seçimi protesto ettiğini söyledi. Bu protestocular düzmece mahkemelerle kandırılamayacaktır.

İranlıların büyük kısmı Obama'nın diyalog çağrısına olumlu yanıt verilmesini istiyor. Yani Obama ruhani lider Ali Hamaney ve çevresindekilere karşı çok değerli bir koza sahip. Rejimin meşruiyetinin bir kısmını yeniden kazanmasının en iyi yolu, hileli seçimi iptal etmenin yanı sıra Obama'nın teklifini kabul edip nükleer mesele, bölgesel güvenlik ve ticari ilişkiler konusunda anlaşmalara varmaktır.

Obama, iç baskılara karşı koyması anlamına gelse bile önerisini açık tutmalı. İnsan hakları açısından bakınca, her zamankinden daha da askerileşmiş iktidardaki seçkinlere karşı şikâyetlerini barışçıl biçimde dile getiren İranlıların ne kadar ölçüsüzce bastırıldığı inkâr edilemez. Fakat Obama, tehdit seviyesini artırmanın yerine diplomasiyi koymayı amaçlayan gerçekçi dış politikasının merkezine İran'ı yerleştirerek doğru yaptı. Yine de Obama, pek çok İranlı'nın nefret ettiği rejimi ödüllendirecek kadar umutsuz görünmekten kaçınmalı. İran'ı nükleer güç olarak kabul etmekle riskli bir tırmanma arasındaki en iyi tercih, müzareke davetini yinelemek ve bunu sadece acımasız yöneticilere değil, tüm İranlılara yöneltmek. (Başyazı, 10 Ağustos 2009)

Kaynka: Radikal