Amerikan seçimleriyle başkanın göreve başlaması arasındaki uzun geçiş dönemi normalde heyecanın sönmesine yol açabilir. Ama bu yıl değil. 4 Kasım'dan beri Washington'da gitgide artmakta olan heyecan ABD'den taşarak tüm dünyaya yayıldı.

Bugün dünyanın hâlâ en zengin ve en güçlü konumunda olan ülkesinde güç Obama'nın eline geçecek. Bu, dünyanın en çok izlenen olaylarından biri olacak. Gerçekten de küresel bir an ve demokrasinin nasıl işlemesi gerektiğine dair bir model.

Obama Demokratların dünyanın gelmiş geçmiş en iyi bağlantılarına ve finansal desteğine sahip adaylarından Hillary Clinton'a karşı, bir anlamda dışarıdan, ilham verici ve tabana dayalı bir kampanya yürüttü. Etkili konuşmaları ve sıradışı özgeçmişiyle Obama, normalde erişilmesi en zor olan seçmenleri, tüm etnik grupları ve genç Amerikalıları harekete geçirmeyi başardı. İnterneti akıllıca kullanarak mesajını iletti ve para çekmesini bildi. Rakibinden daha çok para topladı ve daha çok para harcadı.
Kampanyasının başlangıcında pek de güçlü bir aday olmayan Obama, günden güne yaşlansa da cazibesini yitirmeyen rakibi John McCain'i sollamayı başardı. Dikkatler ulusal güvenlikten ekonomik krize çevrilmeseydi seçim daha başa baş sonuçlanabilirdi. Obama ayrıntılara gösterdiği özen, enerjisi ve 'yapabiliriz' tavrıyla kurt savaşçıyı yendi.

Önce Clinton yıllarında, ardından George W. Bush'un tartışmalı 2000 seçim zaferinde keskin ideolojik bölünmeler yaşamış ABD'nin bu sefer ezici çoğunlukla seçtiği Obama, ülkenin en güçlü koltuğuna oturacak ilk siyah (karışık ırk demek daha doğru) olarak, Abraham Lincoln'un köleliği yasaklamasından 150 yıl sonra ülkenin son tabusunu da yerle bir eden kişi oldu. Bunun bir zamanlar mümkün olup olmadığından vazgeçtik, hayal bile edilemediğini düşünecek olursak, hem Obama'yı hem ABD'nin en hayranlık uyandırıcı yönünü daha iyi anlarız.

Obama başkanlığa son yıllarda görülmemiş yoğunlukta risk ve sorunlarla dolu bir dönemde başlıyor. Gerek ABD'de gerek dünyada uyandırdığı beklentiler gerçekçi olmasa da, kimileri illa ki hayal kırıklığı yaşayacak olsa da, sürekli korku içinde yaşayacağımıza umuttan sarhoş olmayı tercih ederiz. Gün Obama'nın günü; acı gerçekler nasıl olsa ortaya çıkar ileride. (Başyazı, 20 Ocak 2009)

Kaynak: Radikal