Hizbullah'la Suriye karşıtları arasındaki derin bölünme, Lübnan anayasasının hassas dengesini bozmak üzere. Suikast furyası Lübnan'ı yine iç çatışmaya sürüklüyor

Dün Lübnan yasta birleşen fakat siyasi açıdan iç savaşın bitmesinden beri hiç olmadığı kadar bölünmüş bir ülkeydi. Destekçilerinin iç savaş sonrasının öncü şahsiyeti saydığı eski başbakan Hariri'nin öldürülmesinin üçüncü yılında, Beyrut'un Şehitler Meydanı'nda binlerce kişi toplandı. Bu arada başkentin güneyinde, destekçilerinin İsrail'e direnişin kahramanı olarak gördüğü Hizbullah da öldürülen eski istihbarat komutanı Mugniye için cenaze düzenliyordu. Bu çifte gösteriler derin bölünmeyi yansıtıyordu. Ordu, grupları ayrı tutmak için dev bir güvenlik operasyonu yürüttü, ciddi bir çatışma yaşanmadı. Fakat anayasanın hassas dengesinin çöküşün eşiğinde olduğu gizlenemiyor.
Hariri'nin öldürülmesi (birçokları onun başbakanlığa dönüp Suriye birliklerinin çekilmesini isteyeceğini öğrenen Suriye istihbaratını sorumlu tutuyor) ülkeyi karmaşaya sürükledi. Suikast sonrası içeriden ve uluslararası toplumdan gelen baskı, gerçekten de Suriye'nin çekilmesiyle sonuçlandı, fakat 'Sedir Ağacı Devrimi' de yerinde saydı.

Suriye yanlısı Hizbullah 2006'da bakanlarını hükümetten çekerek
çıkmaz yarattı. Başkanlık koltuğu da kasımdan beri boş. Başbakan Sinyora gerçek iktidara sahip değil. İki fraksiyon parlamentoda birlikte çalışmayı reddediyor. 2006'da Hizbullah'a yönelik İsrail saldırısı tarafları birleştiremedi. Ne de mayısta ordunun bir Filistin mülteci kampındaki İslamcı grupla çatışması birlik yaratabildi. Hepsinden daha istikrarsızlaştırıcı olansa, Suriye karşıtlarına yönelik suikast furyasıydı. Bizzat suikastları araştıran polis Visam Eyd suikasta kurban gitti. Bu ölümler gösterileri ve şiddetli çatışmaları tetikledi.

Siyasi çözüm arayışı sarpa sarıyor. İki tarafın da benimseyebileceği bir isim olan Genelkurmay Başkanı Süleyman liderliğinde bir birlik hükümeti önerildi. Fakat bir anlaşmanın parçası mahiyetinde Suriye yanlısı gruplar bakanlıkların üçte birini istiyor. Bu oran onlara hükümet politikalarına karşı veto imkânı verecek, ki diğer taraflar bunu kabul etmiyor. Lübnan liderleri şunu anlamalı: Mevcut çıkmaz, ülkenin iç savaşın bitişinden beri başardığı her şeyi tehdit ediyor. Suriye, İran, İsrail veya Amerikalı istihbarat birimlerinin yeni manipülasyonlarına ihtiyacı yok. Lübnan yeterince dış müdahaleye maruz kaldı. Liderlerine, bu karmaşadan kendi yöntemleriyle çıkma imkânı verilmeli.

Kaynak: Radikal