İsrail hükümeti Kudüs Bölge Planlama ve İnşaat Komitesi’nin, Yeşil Hat’tın ötesine 1600 yeni konut yapılması sürecini başlattığını, tam ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın ziyareti sırasında açıklayarak bir kez daha pervasız, gereksiz ve zarar verici bir yanlışa imza attı.
Biden’ın ziyareti Obama yönetiminin Başbakan Binyamin Netanyahu’yla ilişkisinde yeni bir sayfa açmayı, yanı sıra ABD’nin İsrail’in güvenliğine, barışı ilerletmeye ve İran kaynaklı nükleer tehdidi bertaraf etmeye bağlılığını göstermeyi amaçlıyordu. Biden İsrail’e destek verdiği açıklamalarında coşkuluydu - ta ki Doğu Kudüs’teki inşaat planlarını öğrenene kadar. Bu ziyaretin vesile olması beklenen diplomatik başarı, utanç verici bir gafla bir anda uçup gitti.
Netanyahu topu İçişleri Bakanı Eli Yişai’ye attı. Yişai ‘bu sıkıntı verici durumdan dolayı üzüntülerini’ ifade etti ve Planlama ve İnşaat Komitesi üyelerini ‘kendisini bilgilendirmemekle’ suçladı. Bunlar saçma sapan cevaplar ve hükümeti, üstlerinin kontrolü olmaksızın iş gören yetkililerle dolu serkeş bir örgüt gibi gösteriyor.
Netanyahu ve Yişai’nin böyle devasa bir inşaat projesinden bihaher olduğuna inanmak zor; gerçekten bilmiyorlarsa, o zaman da görevlerini beceremiyorlar.
Fakat asıl sorun açıklamanın zamanlaması veya hayati bir müttefiki aşağılama eylemi değil. Mesele daha ziyade, bu zarar verici projeye arka çıkan hükümet politikası.
Netanyahu ve hükümeti, iki devletin çığırtkanlığını yapan ve dolaylı görüşmeler yeniden başladığı için sevinç naraları atan hoş kelimelerle örülü açıklamaların maskesi altında, günlük hayatı geri döndürülmez biçimde değiştirmeyi sürdürüyor - bunu, Doğu Kudüs’ü sürekli Yahudilerle doldurarak yapıyor.
Başbakan, Filistinlilere uzlaşmacı jestlerde bulunmak ve ihtilafın sona ermesini teşvik etmek yerine, Kudüs üzerine anlaşma ihtimalini sabote ediyor. Yerleşim teşebbüsleri İsrail’in güvenliğine veya refahına katkıda bulunmuyor. Aksine, diplomatik çözüm şansını azaltıyor, Filistinliler arasındaki huzursuzluğu ateşliyor ve İsrail’in itibarını ayağa düşürüyor. Doğu Kudüs’ün kontrolünü perçinleme kampanyası durdurulmalı. (İsrail gazetesi, başyazı, 11 Mart 2010)
Kaynak: Radikal