Erdoğan'ın Uygurların yaşadıklarını 'adeta soykırım' diye nitelemesi sonrası Çinliler Türkiye'nin Kürt azınlığının çektiği sıkıntıya ilgi gösterip ayrılıkçıları desteklemeye başladı. Kazak ve Kırgız hükümetleriyse Uygurları desteklemek yerine Çin'le ekonomik ilişkileri geliştirmeyi tercih ediyor

 

Türkiye'nin Kürt azınlığının çektiği sıkıntılar, sıradan Çinli için hiç bu kadar ilgi çekici olmamıştır. Fakat son günlerde Çin'deki internet forumlarında Kürt ayrılıkçılara destek veren verene. Çin güvenlik güçleri Şincan'daki kanlı bir etnik huzursuzluk patlamasının ardından düzeni tekrar tesis ederken, Türkiye kendisini ateş hattında buluyor.
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan Şincan'ın başkenti Urumçi'deki son şiddetin 'adeta soykırım' olduğunu öne sürmekle bu manzaraya katkıda bulundu. Urumçi'deki karışıklık Türkçe konuşan Uygurların Han kökenli Çinlilere saldırılarıyla başladı, fakat güvenlik güçlerinin tepkisi ve Han çetelerinin misillemeleri onlarca Uygur'un hayatına mal oldu. Çin resmi medyası en son can kaybı sayısının 192 olduğunu, bunlardan en az 46'sının Uygur olduğunu söylüyor (bununla birlikte bu hesabın 13 Temmuz'da polis tarafından öldürülen iki Uygur'u da kapsayıp kapsamadığı belli değil).

BM'ye taşıma önerisi Çin'i çileden çıkardı
Türkiye Ticaret Bakanı Nihat Ergün Türk tüketicilerin Çin mallarını boykot etmesi gerektiğine yönelik sert bir açıklama yaptı (fakat başında bulunduğu bakanlık derhal bunun şahsi görüşü olduğunu açıkladı). Erdoğan olayların BM Güvenlik Konseyi'nde ele alınmasını önerdi. Çin'in veto hakkı varken bu nafile bir öneri, fakat düşüncesi bile Çin'i çileden çıkarmaya yetti.
Türkiye'nin Şincan'la kültürel, dinsel ve etnik bağları, ülke liderlerinin sessiz kalmasını zorlaştırıyor. Türkiye uzun yıllardır muhalif Uygurların (sözgelimi 1995'teki ölümüne dek Uygur milliyetçiliğinin önde gelen lideri olan İsa Yusuf Alptekin) sığınağı konumunda. Çin'in öfkesine rağmen Erdoğan İstanbul belediye başkanıyken, bilinen bir parkın bir kısmına Alptekin'in adını vermişti.
Son yıllarda Türkiye'nin Uygur davasına verdiği destek Çin'in hızlı ekonomik yükselişi ve artan uluslararası ağırlığıyla körelmişti. Erdoğan 2003'te ilişkileri tamir etmek için kalabalık bir heyetle Çin'i ziyaret etti. Urumçi'de patlak veren karışıklıktan birkaç gün önceyse Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bir ziyaret yaptı ve sonrasında ilişkilerde 'yeni bir sayfa' açıldığını söyledi. Şimdi o ilişkiler lime lime halde.
Öte yandan Batılı ve Müslüman ülkelerin büyük bölümü, tam tersi bir tutum içinde. Komşu Tibet'teki insan hakları ihlalleriyle kıyaslandığında pek az uluslararası ilgiye mazhar olan bir meselede Çin'i kızdırmakta pek yarar görmüyorlar. Türk kökenli halkların yaşadığı Orta Asya ülkelerinin Şincan olaylarına tepkisi de çok cılız.
Kazak ve Kırgız hükümetlerinin kaygılandığı tek konu, çoğu küçük ticaret erbabı olan vatandaşlarının Şincan'dan güvenli biçimde geri dönmesiydi. Her iki ülke de hatırı sayılır Uygur nüfusuna sahip (Kırgızistan'da 50 bin, Kazakistan'da 300 bin). Kazakistan Başbakanı Kerim Massimov bir Uygur. Ayrıca Şincan'da 1 milyona yakın Kazak kökenlinin yaşadığı tahmin ediliyor, ki onlar da aynı Uygurlar gibi kültürlerine ve geleneklerine baskı yapıldığından şikâyet ediyor. Çin'in hemen yakınlarında olduğunu ve daha vahim karışıklıkların içine çekilmenin tehlikelerini iyi bilen '...istan'lar Uygur ayrılıkçılığa karşı donuk gözlerle bakıyorlar. Sözgelimi Kazakistan Çin'in istediği birkaç ayrılıkçıyı Şincan'a gönderiyor. Türkiye'deyse tam aksine Erdoğan, Çin'in Şincan'daki şiddeti tahrik etmekle suçladığı sürgündeki Uygur lider Rabia Kadir'e vize veriyor.
Orta Asya'nın işbirliğinden kazandığı ödüller belli. Nisanda Çin 'petrol karşılığı kredi' anlaşması çerçevesinde Kazakistan'a 10 milyar dolar borç vermeyi kabul etti. Haziranda da Şangay İşbirliği Örgütü'nün ekonomilerini düze çıkarma mücadelesi veren üyelerine (Rusya ve Çin'le bağlantıları olan dört Orta Asya ülkesi) 10 milyar dolarlık kredi daha önerdi.
Türkiye'nin de göreceği gibi, bahtsız Uygurları desteklemekten kazanılacak pek az şey var; belki de kazanılacak tek şey, Çin dışındaki ülkelerin konulan tavıra gizlice beslediği sempati. (16 Temmuz 2009)

Kaynka: Radikal