Nihayet beklenen gerçekleşti ve sayın Abdullah Gül, Tükiye’mizin yeni cumhurbaşkanı seçildi. Herkese hayırlı olsun!
Geçen yazımda, bir sonraki yazıda sayılar ve ülkelerle ilgili değerlendirmelerimizi yapmak üzere ayrılmıştık. 11 Eylül tekrar yaklaşırken, yine İslam’a ve müslümanlara dil uzatanların sayısı her yıl olduğu gibi artacak. Avrupa basın yayın, bilhassa televizyon yayınları, bir kaç istisna dışında yine tüm müslümanları hedef gösterecek. Müslümanlara fiili ve manevi saldırılar artacak.
Müslümanların durumu nedir peki? Bu saldırılara, bu mücadeleye göğüs gerecek durumda mı? Sayıları ne aşamada? Şimdi bunlarla ilgili bilgileri aktarıp değerlendirmelerimizi yapalım.
Gerek Alman Federal İstatistik kurumu çalışmalarında, gerek AB’nin İstatistik kurumu olan EUROSTAT istatistiklerinde, AB içerisinde yaşayan müslümanlarla ilgili bilgiler verilmemektedir. İstatistiki bilgiler ve sayılar, tamamen özel kurumlarca yapılan çalışmalar sonucu elde edilen rakamlardır. Nüfus sayımlarında, din ile ilgili sorular sorulmadığı için, kesin rakamları elde etmek çok zor. Ancak, Müslümanlar haricindeki, diğer dini grupların hepsi uzun yıllardır örgütlü çalışma yaptıkları için, onların sayıları, bağlı bulundukları cemiyet veya kliseler aracılığı ile tespit edilebilmektedir.
Müslümanların sayısı, yaşadıkları ülkeler ve bu ülkelerle ilişkisi olan islam ülkelerine göre, geldikleri ülkeler değişmektedir. Örneğin Almanya’da en çok Müslüman Türkiye kökenli iken, bu İngilterede Pakistan, Fransa’da Cezayir, Hollanda ve Belçika’da Fas kökenliler ağır basmaktadır. Ancak tüm Avrupa’da ağırlıklı olarak kendisinden söz ettiren ve her ülkede belirli bir oranda yaşayan Türkiye kökenli müslümanlar, Avrupa’daki müslüman kesimin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Elimizdeki sayılar, gönüllü olarak çalışan, çeşitli kuruluşların çalışmalarına dayanmaktadır. Rakamlar 2004 yılı sonu itibarı ile elde edilen rakamlardır. Rakamlara azda olsa, sonradan katılan 10 ülkedeki ve 2007 yılında katılan Bulgaristan ve Romanya’daki müslümanlar dahil edilmemiştir.
Fransa, Hollanda, İngiltere ve Belçika gibi ülkelerde, müslümanların geldikleri ülkeler daha çok kolonilerden ve sömürgelerdir. Almanya’da müslümanların kökeni daha çok Prusya-Osmanlı ilişkilerinden başlayarak, 1960 lı yıllardaki işçi göçünden itibaren Türkiye’den Almanya’ya çalışmaya giden Türklere dayanmaktadır. Bu sebeple, Almanya’daki müslümanlar daha çok Türkiye ve Balkan kökenlidir.
Bu ön bilgilerden sonra, sayıları verelim isterseniz. O zaman resim daha net görünür. İngiltere ile başlayalım. 2004 yılı sonu itibarıyle, İngilteredeki müslümanların sayısının 3 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu müslğmanların %46 sı Pakistan kökenlidir. Geri kalanların %16 lık bir kısmı Bengaldeş, %8 lik kısmı ise, Hindistan kökenlidir. Geriye kalan % 30 luk kısım ise, başta Türkiye kökenli olmak üzere, çeşitli devletlerden gelmektedir. 1500 civarında cami ve mescid tüm İngiltere’ye yayılmıştır. Rakamlar kesin olmamakla birlikte, 15 bin civarında, İngiliz kökenli, hırıstiyan olupta islamı seçenlerin olduğu tahmin edilmektedir. Tüm Batı Avrupa’da olduğu gibi, İngiltere’de de 11 Eylül olayları sonrasında islam dinine artan ilgiden dolayı, din değiştirenlerin sayısında sürekli artış görülmektedir.
İngiltere’den sonra, İslam ülkelerini, özelliklede Kuzey Afrika’daki Cezayir, Fas, Tunus gibi ülkeleri yıllarca sömüren ve buraları yıllarca arka bahçesi gibi kullanan Fransa’da ise değişik bir yapı karşımıza çıkıyor. Oransal olarak baktığımızda, Fransa’da % 29 ile Cezayirli müslümanlar en büyük grubu oluşturmaktadır. Bunları takiben % 27 gibi bir oranda ise Faslı müslümanlar, Fransa’daki müslümanların büyük bir kısmını temsil etmektedirler. Türkiye ve Tunus kökenli müslümanlar ise % 10’ar lık oranları ile yerlerini almaktadırlar. Avrupa Birliği içerisnde Müslüman nüfusun en yoğun olduğu ülke Fransa’dır. Genel Fransa nüfusuna oranları Müslümanların % 9 civarında iken, sayıları ise yaklaşık 5,5 milyon civarındadır.
İsviçre ve Avusturya’da ise, oransal olarak, Türkiye kökenli müslümanlar, bu ülekelerdeki müslüman nüfusun büyük bir kısmını temsil etmektedirler. Avusturya’da Türkiye’den gelen müslümanların, toplam müslüman nüfusa oranı % 37’ye yakın bir orandadır. Avusturya’da Bosnalı müslümanlar ikinci büyük müslüman grubu oluşturmaktadır. İsviçrede ise, Eski Yugoslavya’dan gelen müslümanlar, buradaki müslüman nüfusun %24’ünü teşkil ederken, Türkiye kökenli müslümanların oranı ise, % 16 civarında kendini göstermektedir.
Avrupa birliği içerisinde yer alan Kuzey ülkelerinde ise, yaklaşık 500 bin mülüman yaşamaktadır. Bu ülkeler, Danimarka, İsveç, Finlandiya ve AB dışında olan Norveç’tir. Burada yaşayan müslümanalrın kökeni ise, Türkiye’den Pakistan’a, Arap ülkelerinden, Afrika ülkelerine kadar her ülkeye dayanmaktadır.
Avrupa Birliği içerisindeki ülkelerde, müslüman nüfus yoğunluğu açısından şüphesiz en ilginç ülke Almanya dır. Almanya’da yine çeşitli kuruluşların istatistiki rakamlarına göre, 3,2 milyon ila 4 milyon arasında bir müslüman nüfusun yaşadığı tahmin edilmektedir. Sayılar içerisinde belkide en güvenilir olanı, Almanya’da İslam ile ilgili arşiv çalışmaları yürüten İslam Archiv’in sayılarıdır. Buna göre, Almanya’da yaşayan müslümanların sayıları 3,3 milyon civarında olup, bunların yaklaşık 1,1 milyonu ise Alman Pasaportu taşımaktadırlar. Bu müslümanların içerisinde kökeni Alman olan 20 bin civarında müslüman olduğu belirtilmektedir. Ancak Alman müslümanlarının sayısının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.
Almanya’daki müslüman nüfus içerisinde en büyük oran yaklaşık % 71 gibi büyük bir oranla Türkiye kökenli müslümanlardır. Bosnalı müslümanlar ise, Almanya’da müslümanlar arasında ikinci büyük grubu oluşturmaktadır. Almanya’da ki müslüman nüfusun, nüfus artış hızı bu şekilde devam ederse 2030 yılında 10 milyon civarında olacağı tahmin edilmektedir.
Yine, yaklaşık 900 bin müslümanın yaşadığı Hollanda’da, Türkiyeli müslümanlar, toplam müslüman nüfusun %35’ini oluşturmaktadır. Bunları, %31 gibi bir oranla Faslı müslümanlar izlemektedir.
AB üyesi diğer ülkelerde de (Yunanistan, Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan ve Slovenya) yaşayan müslümanlarla birlikte, toplam müslüman nüfusu AB içerisinde 18 milyon civarındadır.
Cami ve Mescid sayılarına baktığımızda da, İngiltere’de 1500 cami veya mescid, Fransa’da 1800 civarında cami veya mescid varken, Almanya’da bu sayı 2500’ün üzerine çıkmaktadır. Belçika, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerde İslam dini resmi devlet dini olarak tanınırken, Almanya’da halen bunun mücadelesi verilmektedir.
Müslümanlar, yaşadıkları ülkelerde, geldikleri ülkenin gelenek ve göreneklerine göre yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaktadır. Ancak, yeni yetişen nesiller, bilhassa gençler arasında, İslam dinini gelenek ve sembollerden arındırıp, Kur’an ve Sünnet ışığında yaşamaya çalışan bir kesimin sayıları artmaktadır. Ancak, hemen hemen her müslüman ülkede olduğu gibi, müslümanlar arasındakş siyasi çekişmeler, etnik ve geleneksel farklılıklar, farklı cemaat veya mezhebe aidiyet gibi sebeplerden dolayı, kolay kolay bir araya gelememekteler ve ortak bir çalışma yapamamaktadırlar. Bir başka deyişle, İslam Dünyasındaki dağınıklık ve pejmürdelik, Avrupa’ya da yansımakta, olumsuz etkilerini burada da göstermektedir.
Avrupa Birliği içerisinde yaşayan müslümanlar, Batı Dünya’sında artan İslam karşıtlığının birinci muhatabı olmaktadırlar. Her çeşit bahane ile müslümanların hayatları kısıtlanmakta, yasaklar getirilmeye çalışılmaktadır. Bunun yanında, islama karşı artan baskıcı ve dayatmacı politikalara, akılcı ve güzel çalışmalarla, dialog arayışı ve bir arada yaşayabilme düsturu çerçevesinde cevap vermeye çalışmaktadır Avrupa Müslümanları. Bunun en güzel örneği, Ramazan ayının hitamında temeli atılacak olan, Köln’deki Merkez camisi ve külliyesidir.
Sayılarımız şu anda genel AB nüfusuna göre az olmakla birlikte, azmimizle inşallah, Avrupa’da müslümanlar gelecek nesillerde de kendilerinde söz ettireceklerdir. Avrupa müslümanları arasında ki, birlik, dayanışma, aydınlanma ve hırıstiyan toplumlarla taviz vermeksizin, bir arada yaşama gayretleri, yaşantıya geçirilip, tatbik edildiği ölçüde gelecek nesillere güçlü bir şekilde aktarılacaktır İslam hem Avrupa’da hemde Dünya’nın diğer köşelerinde.
Geçen yazımda, bir sonraki yazıda sayılar ve ülkelerle ilgili değerlendirmelerimizi yapmak üzere ayrılmıştık. 11 Eylül tekrar yaklaşırken, yine İslam’a ve müslümanlara dil uzatanların sayısı her yıl olduğu gibi artacak. Avrupa basın yayın, bilhassa televizyon yayınları, bir kaç istisna dışında yine tüm müslümanları hedef gösterecek. Müslümanlara fiili ve manevi saldırılar artacak.
Müslümanların durumu nedir peki? Bu saldırılara, bu mücadeleye göğüs gerecek durumda mı? Sayıları ne aşamada? Şimdi bunlarla ilgili bilgileri aktarıp değerlendirmelerimizi yapalım.
Gerek Alman Federal İstatistik kurumu çalışmalarında, gerek AB’nin İstatistik kurumu olan EUROSTAT istatistiklerinde, AB içerisinde yaşayan müslümanlarla ilgili bilgiler verilmemektedir. İstatistiki bilgiler ve sayılar, tamamen özel kurumlarca yapılan çalışmalar sonucu elde edilen rakamlardır. Nüfus sayımlarında, din ile ilgili sorular sorulmadığı için, kesin rakamları elde etmek çok zor. Ancak, Müslümanlar haricindeki, diğer dini grupların hepsi uzun yıllardır örgütlü çalışma yaptıkları için, onların sayıları, bağlı bulundukları cemiyet veya kliseler aracılığı ile tespit edilebilmektedir.
Müslümanların sayısı, yaşadıkları ülkeler ve bu ülkelerle ilişkisi olan islam ülkelerine göre, geldikleri ülkeler değişmektedir. Örneğin Almanya’da en çok Müslüman Türkiye kökenli iken, bu İngilterede Pakistan, Fransa’da Cezayir, Hollanda ve Belçika’da Fas kökenliler ağır basmaktadır. Ancak tüm Avrupa’da ağırlıklı olarak kendisinden söz ettiren ve her ülkede belirli bir oranda yaşayan Türkiye kökenli müslümanlar, Avrupa’daki müslüman kesimin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Elimizdeki sayılar, gönüllü olarak çalışan, çeşitli kuruluşların çalışmalarına dayanmaktadır. Rakamlar 2004 yılı sonu itibarı ile elde edilen rakamlardır. Rakamlara azda olsa, sonradan katılan 10 ülkedeki ve 2007 yılında katılan Bulgaristan ve Romanya’daki müslümanlar dahil edilmemiştir.
Fransa, Hollanda, İngiltere ve Belçika gibi ülkelerde, müslümanların geldikleri ülkeler daha çok kolonilerden ve sömürgelerdir. Almanya’da müslümanların kökeni daha çok Prusya-Osmanlı ilişkilerinden başlayarak, 1960 lı yıllardaki işçi göçünden itibaren Türkiye’den Almanya’ya çalışmaya giden Türklere dayanmaktadır. Bu sebeple, Almanya’daki müslümanlar daha çok Türkiye ve Balkan kökenlidir.
Bu ön bilgilerden sonra, sayıları verelim isterseniz. O zaman resim daha net görünür. İngiltere ile başlayalım. 2004 yılı sonu itibarıyle, İngilteredeki müslümanların sayısının 3 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu müslğmanların %46 sı Pakistan kökenlidir. Geri kalanların %16 lık bir kısmı Bengaldeş, %8 lik kısmı ise, Hindistan kökenlidir. Geriye kalan % 30 luk kısım ise, başta Türkiye kökenli olmak üzere, çeşitli devletlerden gelmektedir. 1500 civarında cami ve mescid tüm İngiltere’ye yayılmıştır. Rakamlar kesin olmamakla birlikte, 15 bin civarında, İngiliz kökenli, hırıstiyan olupta islamı seçenlerin olduğu tahmin edilmektedir. Tüm Batı Avrupa’da olduğu gibi, İngiltere’de de 11 Eylül olayları sonrasında islam dinine artan ilgiden dolayı, din değiştirenlerin sayısında sürekli artış görülmektedir.
İngiltere’den sonra, İslam ülkelerini, özelliklede Kuzey Afrika’daki Cezayir, Fas, Tunus gibi ülkeleri yıllarca sömüren ve buraları yıllarca arka bahçesi gibi kullanan Fransa’da ise değişik bir yapı karşımıza çıkıyor. Oransal olarak baktığımızda, Fransa’da % 29 ile Cezayirli müslümanlar en büyük grubu oluşturmaktadır. Bunları takiben % 27 gibi bir oranda ise Faslı müslümanlar, Fransa’daki müslümanların büyük bir kısmını temsil etmektedirler. Türkiye ve Tunus kökenli müslümanlar ise % 10’ar lık oranları ile yerlerini almaktadırlar. Avrupa Birliği içerisnde Müslüman nüfusun en yoğun olduğu ülke Fransa’dır. Genel Fransa nüfusuna oranları Müslümanların % 9 civarında iken, sayıları ise yaklaşık 5,5 milyon civarındadır.
İsviçre ve Avusturya’da ise, oransal olarak, Türkiye kökenli müslümanlar, bu ülekelerdeki müslüman nüfusun büyük bir kısmını temsil etmektedirler. Avusturya’da Türkiye’den gelen müslümanların, toplam müslüman nüfusa oranı % 37’ye yakın bir orandadır. Avusturya’da Bosnalı müslümanlar ikinci büyük müslüman grubu oluşturmaktadır. İsviçrede ise, Eski Yugoslavya’dan gelen müslümanlar, buradaki müslüman nüfusun %24’ünü teşkil ederken, Türkiye kökenli müslümanların oranı ise, % 16 civarında kendini göstermektedir.
Avrupa birliği içerisinde yer alan Kuzey ülkelerinde ise, yaklaşık 500 bin mülüman yaşamaktadır. Bu ülkeler, Danimarka, İsveç, Finlandiya ve AB dışında olan Norveç’tir. Burada yaşayan müslümanalrın kökeni ise, Türkiye’den Pakistan’a, Arap ülkelerinden, Afrika ülkelerine kadar her ülkeye dayanmaktadır.
Avrupa Birliği içerisindeki ülkelerde, müslüman nüfus yoğunluğu açısından şüphesiz en ilginç ülke Almanya dır. Almanya’da yine çeşitli kuruluşların istatistiki rakamlarına göre, 3,2 milyon ila 4 milyon arasında bir müslüman nüfusun yaşadığı tahmin edilmektedir. Sayılar içerisinde belkide en güvenilir olanı, Almanya’da İslam ile ilgili arşiv çalışmaları yürüten İslam Archiv’in sayılarıdır. Buna göre, Almanya’da yaşayan müslümanların sayıları 3,3 milyon civarında olup, bunların yaklaşık 1,1 milyonu ise Alman Pasaportu taşımaktadırlar. Bu müslümanların içerisinde kökeni Alman olan 20 bin civarında müslüman olduğu belirtilmektedir. Ancak Alman müslümanlarının sayısının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.
Almanya’daki müslüman nüfus içerisinde en büyük oran yaklaşık % 71 gibi büyük bir oranla Türkiye kökenli müslümanlardır. Bosnalı müslümanlar ise, Almanya’da müslümanlar arasında ikinci büyük grubu oluşturmaktadır. Almanya’da ki müslüman nüfusun, nüfus artış hızı bu şekilde devam ederse 2030 yılında 10 milyon civarında olacağı tahmin edilmektedir.
Yine, yaklaşık 900 bin müslümanın yaşadığı Hollanda’da, Türkiyeli müslümanlar, toplam müslüman nüfusun %35’ini oluşturmaktadır. Bunları, %31 gibi bir oranla Faslı müslümanlar izlemektedir.
AB üyesi diğer ülkelerde de (Yunanistan, Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan ve Slovenya) yaşayan müslümanlarla birlikte, toplam müslüman nüfusu AB içerisinde 18 milyon civarındadır.
Cami ve Mescid sayılarına baktığımızda da, İngiltere’de 1500 cami veya mescid, Fransa’da 1800 civarında cami veya mescid varken, Almanya’da bu sayı 2500’ün üzerine çıkmaktadır. Belçika, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerde İslam dini resmi devlet dini olarak tanınırken, Almanya’da halen bunun mücadelesi verilmektedir.
Müslümanlar, yaşadıkları ülkelerde, geldikleri ülkenin gelenek ve göreneklerine göre yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaktadır. Ancak, yeni yetişen nesiller, bilhassa gençler arasında, İslam dinini gelenek ve sembollerden arındırıp, Kur’an ve Sünnet ışığında yaşamaya çalışan bir kesimin sayıları artmaktadır. Ancak, hemen hemen her müslüman ülkede olduğu gibi, müslümanlar arasındakş siyasi çekişmeler, etnik ve geleneksel farklılıklar, farklı cemaat veya mezhebe aidiyet gibi sebeplerden dolayı, kolay kolay bir araya gelememekteler ve ortak bir çalışma yapamamaktadırlar. Bir başka deyişle, İslam Dünyasındaki dağınıklık ve pejmürdelik, Avrupa’ya da yansımakta, olumsuz etkilerini burada da göstermektedir.
Avrupa Birliği içerisinde yaşayan müslümanlar, Batı Dünya’sında artan İslam karşıtlığının birinci muhatabı olmaktadırlar. Her çeşit bahane ile müslümanların hayatları kısıtlanmakta, yasaklar getirilmeye çalışılmaktadır. Bunun yanında, islama karşı artan baskıcı ve dayatmacı politikalara, akılcı ve güzel çalışmalarla, dialog arayışı ve bir arada yaşayabilme düsturu çerçevesinde cevap vermeye çalışmaktadır Avrupa Müslümanları. Bunun en güzel örneği, Ramazan ayının hitamında temeli atılacak olan, Köln’deki Merkez camisi ve külliyesidir.
Sayılarımız şu anda genel AB nüfusuna göre az olmakla birlikte, azmimizle inşallah, Avrupa’da müslümanlar gelecek nesillerde de kendilerinde söz ettireceklerdir. Avrupa müslümanları arasında ki, birlik, dayanışma, aydınlanma ve hırıstiyan toplumlarla taviz vermeksizin, bir arada yaşama gayretleri, yaşantıya geçirilip, tatbik edildiği ölçüde gelecek nesillere güçlü bir şekilde aktarılacaktır İslam hem Avrupa’da hemde Dünya’nın diğer köşelerinde.