Amerika'nın siyasi ve askeri kurumlarını Barack Obama'nın başkanlık koltuğuna oturmasına izin verilmesiyle başlayan tarihi değişimi cesaretlendirmeye iten hedefler gün geçtikçe netleşiyor. Bu adamdan çılgın George W. Bush'un başlattığı kötüleşme sürecini durdurması isteniyor. Ancak bu talep herkesin hayalini oluşturan 'yeni Amerikan imparatorluğu yüzyılı' hedefini değiştirmez. Tek değişen vitrin ve araç.

Amerikan dış politikasının pusulasının değiştirildiğini gösteren bir başka noktaysa şu: İbrani devletinin endişelerini, -bunlar dikkate alınsa bile- Washington'ın nüfuzunun gerilmesine yol açacak maceraların sebebi kılmamak. Siyonist lobi de, Bush politikalarının İbrani devletine hizmet etmediğinin görülmesinin ardından bu değişime karşı çıkmıyor.

Obama haftalardır dünyanın farklı noktalarında diyalog çağrıları yapıyor, ancak adı geçen dosyalarla ilgili bilinen Amerikan politikasında hiçbir şey değiştirmedi. İran'la ilişkilerde söylemin içeriğinde değişiklik yok.

İran'dan istenen, uranyum zenginleştirmeyi durdurması ve nükleer hayalini sonlandırılmasının yanı sıra, teröre -Hizbullah, Hamas ve İslami Cihat'a- desteğini kesmesiydi. Fakat uzatılan havuç işbirliği ve yaptırımların durdurulması vaatleriyle sınırlı kaldı. Aynı şey üslup değişikliği olmasına rağmen Kuzey Kore için de geçerli.

Avrupa ve NATO'yla ilişkilerde de işbirliği vurgulandı ama öz aynı kaldı. Bunun kanıtıysa Afganistan ve finans krizine yönelik tutum farklılıklarıydı.

Çin ve Rusya'nın yanı sıra, Sudan ve Afganistan gibi Arapları ilgilendiren başka konular için de aynısı geçerli. Bunlardan en önemlisi, Hamas'ın İbrani devletini, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün de yükümlülüklerini tanıması yönündeki ısrar nedeniyle diyalog dilinin hafif kaldığı Filistin sorunu.

Oysa İsrail'de iki devletli çözümü reddeden ve faşist Avigdor Lieberman'ın dışişleri bakanlığına geldiği Netanyahu hükümetine karşı bir tavır alınmış değil.

Obama askerin yönlendirmesi, Cumhuriyetçilerin de desteğiyle krizi aşarak gerilemeyi durdurup treni tekrar ilerletmek için kartları yeniden düzenlemeye çalışıyor. Doğal olarak bunları Irak ve Afganistan kanamasından kurtularak yapacak. (Ürdün gazetesi Düstur, 1 Mayıs 2009)

Kaynak: Radikal